4★ Çisem

4 1 0
                                    

-Son'dan;

  O gerçekten çok güzel gülüyordu. O gerçekten çok güzel konuşuyordu. Oturup saatlerce onu dinleyebilirdim. O gerçekten çok güzel dans ediyordu. Kahverengi dalgalı saçları, bal rengini kıskandıracak kadar güzel olan gözleri, burnunun altındaki iki tane olan benleri... Çok güzel. Onun her zerresini seviyordum. Sadece 5 günüm kalmıştı onunla buluşmama. Tüm gün evin içinde volta atıp provalar yapıyordum. Acaba beni görünce ne düşüşnecek, ne tepki verecek, beni hatırlayacak mı? Onunla tekrar göreceğimi düşünmemiştim. Ogün o çocuğun elinde gördüğüm yara bandı onun olduğunu kanıtlamıştı. Hiç değişmemişti.

-Çisem'den:

   Büyük ihtimalle ona cevap vereceğimi düşünmemişti. Ama bu sözü bir animede görmüştüm ve o zamandan sonra aklımdan çıkmamıştı. Bu zamana kadar tanıştığım tüm kişilere bu soruyu sormuştum ve hepsi su olur diye cevap vermişti. Ama ilk defa birisi bu soruyu sormuştu. Kar eridikten sonra her zaman güzellikleri ortaya çıkarır. Su olduğunda yansımaları gökkuşağına ve hayat veren bir türe dönüşür. Ama bahar olduğunda ise tüm zorlukların geride kaldığı yeni başlangıçların başladığı, asıl güzelliklerin o zaman başladığını anlatır insana...

    Son ile buluşmama 5 gün kalmıştı ve bana 2 gündür mesaj atmıyordu. Benimle buluşmak istemediğini düşünmeye başlamıştım. Aslında 1 hafta önce yazışmaya başladığım bir insana ne kadar güvenebilirdim ki. Eğer ilk ben yazarsam onunla yazışmaya can atıyormuş gibi olur diye bende ona yazmıyordum. Ama bu sabah kalkınca hala bildirim olmadığını görünce endişelenmiştim. Acaba başına birşey mi gelmişti. Telefon bir elinde diğer elim ise dişlerimin saldırısına maruz kalmıştı. Fazla ısırmış olcağım ki canım acıyıp ayh diye elimi ağzımdan çektim.

     Kararımı verip tek bir hamlede ona mesaj attım bu kadarı yeterdi.

Siz: Nasılsın?

  Mesaj atmasını beklerken heyecanlanmıştım. Normalde hemen geri dönerdi.

Siz: İyi misin?
Siz: Başına bir şey gelmedi değil mi?
Siz: Yaaaa normalde hemen dönersin!!
Siz: Buluşmamıza az kaldığı için mi böyle yapıyorsun.
Siz: Buluşmak istemediğin için mi mesajlara bakmıyorsun!!!
Siz: Neyse bende neden bu kadar endişelendiysem.
Siz: sonuçta 1 hata önce yazışmaya başladığım yabancı birisin ve daha adını bile bilmediğim birisin. Sende benim adımı bilmiyorsun bu sayede bir daha yazışmayız belki de .

  Bu mesajıda atıp telefonu yatağa koydum ve lavaboya girdim. Dişlerimi fırçalarken kendi kendime konuşuyordum. ''Hayır yani önceden ben yazmadan o yazardı. Nasıl olduda ben ondan önce yazdım. Hadi ben yazdım diyelim.. neden hala bakmadı.. kesin numaramı sildi. Madem konuşmayı bırakacaktın nedden yazmaya başladın ki.'' ben bunları konuşurken '' AAAANNNNNNEEEE ablam delirmiş telefonu yatağında ama kendi kendine konuşuyor kesin içine bir şey girdi.'' diye bağırıyordu. Annem ise gülüyordu. Ben hala konuşuyordum. ''ANNNEE randevu alalım ablam bir tedavi görsün.'' dediğinde tuvaletten çıkıp onu kovalamaya başladım. ''AAANNNEE ablamın ağzından beyaz bişey çıkıyorrrr.'' Kaan annemin arkasına saklanınce pes etim çünkü bu duvarı geçmek imkansızdı.

   Tuvalete geri dönüp ağzımı yıkadım. Odama geçinde telefonu elime aldım ve instagrama girdim. Daha sonra telefona bir bildirim geldi ve bildirime tıkladım. Bir sürü mesaj var. Ve hepsi o şahıstan dı.

Son: Sakin ol.
Son: sadece uyuya kalmışım.
Son: sayende uyandım.
Son: sen benim için mi endişelendin :)
Son: Bu kadar endişeleneceğini bilsem uyuya kalmazdım.
Son: yada belkide sonraki günlerde de uyuya kalmalıyım:)
Son: Ve ayrıca hayır buluşmamıza az kaldığı için böyle yapmadım.
Son: Bunları nasıl kurdun kafanda
Son: Heralde kafanı fazla kurcalıyorum :)
Son: ve ve sen beni 1 haftadır tanımıyorsun. daha uzun zaman önce tanışmıştık.
Son: Ayrıca adınıda biliyorum.
Son: Çisem...

Rüzgar TeknesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin