Threat

1.1K 110 84
                                    

Asker künyesini elinde tutan genç kadın,bu bunaltıcı sıcak yaz gününde balkona geçmiş,sigarasını içiyordu.Başını geriye çevirdiğinde,kendinden geçmiş bir şekilde uyuyan Lee'yi gördü.Genç adamın son zamanlarda iyi hissetmediğini biliyordu.Dokunuşları,davranışları bakışları tamamen değişmişti.Genç kadını bakıcılık işine devam etmesi için motive ediyor,patronunu görmezden gelmesini söylüyordu.

Lee ve Lisa Yotsuba'ya çalıştıkları sırada tanışmışlardı.Bundan bir buçuk yıl önce Lee,Kuzey Kore ordusundan Çine oradan ise Japonya'ya kaçmıştı.Yapacak hiçbir iş bulamadığı için bu mafyadan bozma örgüte hizmet veriyor,haracını vermeyenleri pataklıyordu.İlk zamanlar Lisa ile olan ilişki yüzeysel bir durumdayken birbirlerine destek oldukça bu bağ derinleşmişti.Birbirlerine aşık olduklarını iddiaa edemezlerdi ancak ortadaki bağ inkar edilemeyecek kadar da belliydi.Birbirlerini her koşulda motivr etmeleri,yan yana iken rahat hissetmeleri belki de aşktan daha kıymetliydi.

Yine de Lisa, ikisinden biri hayatına yoluna koyarlarsa birbirlerini terkedeceklerini biliyordu.Bir noktada bu çıkış noktası için Lisa'yı bakıcılık işi için zorluyordu.Bu beklenmedik durum kendisi için de cesaret oluyordu.

Genç kadının telefonu titreşirken hızla telefona uzanmış,arayanın kim olduğunu bakmadan açmıştı."Efendim?"dedi sigarasından bir nefes alırken.

"Bu saatte aradığım için kusura bakma."dedi heyecanlı ses.Ancak bir an durakasadı."Bir dakika sen uyanık mıydın?"

Lisa bıkkın bir şekilde telefonu kendinden uzaklaştırmış sessiz bir şekilde küfretmişti.Tekrar telefonu kulağına dayarken konuştu."Evet Bay Gojo buyrun."

"Bu saatte ne yapıyorsun Inoue,sabah saatin üçü."dedi sinir bozucu bir sesle.Sesindeki iması çok açıktı.

Lisa sinirlenmemek için sigarasını içmeye devam etti."Film izliyordum."dedi yalan söyleyerek.

"Hmm."dedi telefonun öteki ucundaki ses."Yarın için sözleşmemiştik ama cuma akşamı evde olmayacağım.Çocuklarla beraber kalman gerekecek.Evdeki çalışana sor sana misafir odasını gösterecektir."

Lisa daha itiraz edemeden telefon kapanırken telefonu bir kenara attı.Megumi ve Tsumiki'yi gerçekten cok sevmişti ama cuma gecesini orada harcamak gibi bir isteği yoktu.En basitinden evde kalıp gece dersini çalışabilirdi.

Balkon kapısında dikilen adamı görünce birden irkildi."Uyandırdım mı?"diye sordu Lee'ye.

Lee kafasını sallarken karşı sandalyeye oturdu.Zaten uykusunun sürekli bölündüğünü belirtti.Balkon mermerinin üzerindeki sigara paketinin icinden bir tane çekti.Çakmağı yakarken karanlıkta yüzü aydınlanmıştı."Kim aradı?"

Lisa başını geriye doğru yasladı."Patronum."dedi gülerek.

Lee'nin kaşları bir anda çatıldı.Genç adam telefonun kilidini açarken saati kontrol etti.Bakısları tekrar Lisa'ya kaymıştı."Hangi patron çalışanını gecenin üçünde arar?"

Genç kadın omuzlarını silkti.Lee'nin ne demeye çalıştığını biliyordu ama üstüne bile alınmadı.Derin bir nefes almıs,gözlerini lacivert gökyüzüne dikmişti."Gojo'yu liseden tanırım.Bencil ve emir buyurmayı seven bir tiptir.Aradığında beni rahatsız ettiğini dahi düşünmemiştir."

Lee ise hala genç kadını dikkatle inceliyordu.Yalan söylediğini düşünmüyordu ama nedensizce rahatsız olmuştu.Lisa'ya değer veriyordu, bu şekilde rencide olmasını istemiyordu."Bir şey soracağım ama yanlış anlamak yok."diye konuştu genç adam.Sesi biraz çekingen çıkmıştı.

Genc kadın ona dönmüş,soracağı soruyu bekliyordu.

"Aranızda bir şey mi geçti?"

Lisa bir an geçen gün yaşadıkları aklına gelmişti.Gojo,onu Yotsuba ile ilgili sorguya çekmişti,sorulara kaçamak cevap verince ise sıkıştırmıştı.Ancak Lee'nin bahsettiği şey bu değildi.Genç adam bu gece aramaları,herhangi bir yakınlaşma ile bağdaştırmıştı.

Late Night // Gojo SatoruWhere stories live. Discover now