Promise

821 95 66
                                    

Anıların yad edilmemesi ya da görmezden gelinmesi,insanın kalbine büyük bir ağırlık verirdi;gözlerinin önüne bir perde indirirdi.Sadık bir kalbin asi bir sesi olabileceği gibi acı içinde kıvranan bir ruhun sesi oldukça dingin olabilirdi.Bu yüzden insanın çektiği acı ne zaman sinire dönüşür,diğerlerinin canını yakmaya başlarsa o zaman diğerleri tarafından dikkate alınırdı.

Aynısı Lisa Inoue için de geçerliydi.Bu evin içinde bir fazlalık gibi hissediyor,tüm gününü okulda geçirmeye çalışıyordu.Eve geldiğinde ise boşta kalan zamanlarını Megumi ve Tsumiki ile geçiriyordu.O iki çocuğun derslerine yardımcı oluyor bazen ise dertleşiyorlardı.Tsumiki içindekileri dökmekte zorlanan bir kız olsa da Megumi onun tam tersi,aklındakileri söylemekte zorlanmıyordu.Daha geçen gece Lisa'ya lanetli teknikler üzerinde nelerde zorlandığından bahsetmişti.Tsumiki ise onun aksine Megumi'nin okulda karıştığı kavgalardan şikayetçiydi,küçük kardeşinin insanları pataklamasından hoşlanmıyordu.

Tüm bunlar yaşanırken Lisa,evin sahibi olan genç adam ile pek karşılaşmamıştı.İşi gereği Gojo oldukça yoğundu.Bütün görevleri üstlenmeyi seçmiş,neredeyse her saat başı önemli ya da önemsiz çoğu göreve gitmişti.Müdür Yaga,genç adama kendini bu kadar yormaması gerektiğini söylese de onu dinlemiyor,günün büyük bir bölümünü lanetlerle harcıyordu.

Lisa bundan rahatsız değildi aksine Gojo'nun ortalıkta olmaması onun da işine geliyordu.Birbirlerinin zamana ihtiyaca olduğu açıktı.İkisi de aklındakileri serbest.e ifade edemiyorlardı,bu uzaklaşmalarına sebep oluyordu.Gojo her ne kadar Lisa'ya kederlenmemesi gerektiğini söylese de genç kadın,arkadaşının ölümünü atlatamamıştı.Bazen,hiç beklenmedik zamanda Lee aklına geliyor,gözleri dolmaya başlıyordu.

Şimdi ise genç kadın su dolu olan küvetin içerisinde uzanmış,gözlerini banyonun tavanına dikmişti.Daha tam olarak iyileşemediği için vucüdunda ağrılar mevcuttu,sıcak suda uzanmak ona iyi geliyordu.Başını küvetin mermerine yaslarken aklındaki tek düşünce neler olacağıydı.Daha ne kadar süre bu evde duracaktı,bilmiyordu.Bir gün Gojo başka bir bakıcıyla gelip onun işine son verebilirdi ama çocukların tepkisinden de çekiniyor olması ihtimal dahilindeydi.Aralarında yaşadıklarının hiçbir anlamı olmadığını biliyordu neticede genç adam onu ilk defa yarı yolda bırakmamıştı.

Düşüncelerini bölen,banyonun kapısının gürültülü bir şekilde açılmasıydı.Gojo Satoru farkında olmadan hızla banyoya girmiş,küvette olan kadını birkaç saniye sonra farketmişti.İçeri adım atmakta tereddüt etmiş,ama koridorun başından odasına gitmekte olan Megumi'yi görünce banyoya girip hızla kapıyı arkasından kapatmıştı.

Lisa onun ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken kapının kitlenme sesini duydu.Satoru ona bakmamakta özen göstermiş,lavabonun yanına giderek oradaki dolabı açmıştı.Bakışları raflarda geziyor,aradığını bulmaya çalışıyordu.

"Özür dilerim,burada olduğunu farketmemiştim."dedi Lisa'ya bakmadan.Dolabta aradığını bulurken traş losyonunu çıkarmış,eline dökerek yanaklarına sürmüştü.Genç kadın ise sessizce onu izliyordu.Satoru pahalı bir mavi bir gömlek giymiş,özenle ütülenmiş kumaş bir pantolon giymişti.İşe gidiyor gibi değil de daha çok bir randevuya gidiyormuş gibiydi.

"Önemli değil,ne de olsa burası senin evin."dedi genç kadın.Başını küvetin diğer kısmına çevirmiş,ona bakmaktan vazgeçmişti.Derin nefesler alıp veriyor,göğsü hızla inip kalkıyordu.Satoru'nun sıktığı parfümün kokusunu istemsizce içine çekmişti bu durum gözlerinin kapanmasına sebep olmuştu.

Satoru aynanın yansımasından küvetteki genç kadını izliyordu.Hızla inip kalkan göğüs kafesini,ıslak saçlarının boynuna yapışmasını yavaş bir şekilde incelemiş,hiçbir ayrıntıyı atlamamıştı.Kendine hakim olamayarak pes etmiş,geri adımlar atarak küvetin yanına yaklaşmıştı.Ayakta öylece dikilmiş,ona nasıl olduğunu sormuştu.

Late Night // Gojo SatoruWhere stories live. Discover now