7

16 8 6
                                    

Jisung

Bugün yoğun olduğum için şirketten çıkamıyacak gibi görünüyordum.

Bıkkınlıkla nefes verip önümdeki kağıtları incelemeye başladım.

Oha. Uzun zamandır gelmediğim için çok fazla şeyden geril kalmıştım.

En azından işler aksamadan devam edebiliyordu. Tabi bende klasik patronlar gibi boş boş takılıyordum.

Ne yani evimin direği olucak adamı izlemek istemek suç muydu.

Bir süre hayallere dalmışken kapının tıklanmasıyla duruşumu dikleştirmiş ve dışarıda ki kişiye gelmesi için onay vermiştim.

İçeri giren kişi ile tek kaşımı kaldırıp sorar gözlerle bakmıştım.

"Efendim sizinle anlaşma yapmak isteyen birisi var. Uzun zamandır da geliyordu. Fakat sizi şirkette bulamadığı için her seferinde gidiyordu. Bu gün de geldiğinizi duymuş olucak ki tekrar gelmiş. Sağlam bir müşteriye benziyor içeri almamı ister misiniz."

Dediği şeyle olur der gibi başımla onu onaylamıştım.

Kısa süre sonra içeri giren tanıdık yüzle içimden küfretmiştim. Chan yetmezmiş gibi birde sevgilisi mi gelmişti.

Gerçi beni tanımıyor olmalıydı. O yüzden de bile isteye buraya gelmemiş olabilirdi.

Güler yüzle onu karşılayıp konuşmaya başlamıştım.

"Merhabalar seungmin bey. Öncelikle size özürlerimi iletmek isterim. Bir süredir şirkete pek gelemiyordum. Özel hayatımla ilgili bir takım aksaklıklar vardı da."

Dediğim şeyle gülümseyip konuşmaya başlamıştı.

"Hiç sorun değil jisung bey. Ayrıca umarım özel işlerinizi halledebilmişsinizdir."

Dediği şeyle gülümseyip konuşmaya başlamıştım.

"Malesef pekte halledebilmiş sayılmam. Şu an bir boşluk bulduğum için şirkete gelmiştim. Siz ne için gelmiştiniz bu arada."

Direk konuya girmem iyi bir yöntemdi bence. Yoksa seungmin bana ne olduğunu bile sorucak gibi gözüküyordu.

Dediğim şeyin ardından konuşmaya başlamıştı.

"Ah tabi unutuyordum bi anda konuyu. Ben ş-"

Çalan telefonumla birlikte ikimizde duraksamıştık. Adam kaç kez kapıma gelmiş ve ben olmadığım için dönmüştü. Şimdi birde telefonum mu çalıyordu.

Elime telefonu tam kapatmak için almışken üst üste gelen mesajlar ve felixin araması ile seungmine bir saniye diyip odamdan çıkmıştım.

Sonuçta önemli bir şey olabilirdi. Seungminin yanında konuşmam çokta uygun olmazdı.

Hızlıca telefonu açıp felixin cevap vermesini beklemiştim.

"Jisung. Uç gel buraya. Seninkinin maça çıkıcağı tutmuş. Hayır bu çocuk en son dinlenmiyor muydu. Ahh bide changbinde burda. Ve bana bakıp duruyor. Çok gerginim hızlıca buraya gelmen lazım. Bırak işi gücü hallederler."

Dediği şeyle hızlı bir şekilde aşağı inmiş ve şirketten çıkmıştım. Minhoydu bu bekletilmezdi şimdi sonuçta değil mi.

Hızlı bir şekilde arabayı sürüp varmıştım. Arabadan nasıl kendimi attığımı hatırlamıyorum doğrusu.

Felixi arayan gözlerimle bütün depoyu tavaf etmiştim.

Kısa süre sonra kafesin önünde yer aldığını görünce derin bir nefes alıp yanına doğru adımlamaya başlamıştım.

Zengin Bebesi / Minsung Where stories live. Discover now