8

16 8 6
                                    

Minho

Felix ve yanındaki çocuğu 3 haftadır görmüyordum.

En son gördüğümde ise chan ve seungminle konuşuyorlardı.

Doğru ya o gün olanları anlatmamıştım.

Chan hyung ve seungmin çıkmadan önce yanıma gelmişlerdi. Akşam aslında birlikte takılıcaktık.

Daha doğrusu onlar istemişlerdi. Dışarıya çıkmak hiç istemiyordum. Evrende bunu fark etmiş olucak ki bana yardım etmişti.

Akşam bir arkadaşlarıyla olucakları için ertelemek istediklerini benim için de bir sorun olup olmıyacağını sormuşlardı.

Çok sevinmiş gibi bir şekilde tepki vermemeye çalışıp sorun olmıyacağını dile getirmiştim.

Sonrada zaten çıkmışlardı.

O günden sonra üç hafta geçmişti ve ortalıklarda ne felix denen çocuk vardı ya da yanındaki çocuk.

Aslında böyle şeyleri aklımda tutmazdım da changbin merak ettiği için hep etrafa bakmamı istiyordu.

Eve geçerek arabada changbini aramış ve onunkinin oralarda olmadığını söylemiştim.

Teşekkür edip ağlamaklı sesiyle telefonu kapatmıştı.

Hayır koca adamsın en azından kaslarından utanıp ağlama değil mi ama yani.

Kısa sürede eve varmış ve kendimi yatağa atmış ve bir süre sonra uyuya kalmıştım.

Çalan telefon sesiyle-kendi rızamla kalkmak bana haram zaten-uyandırılmıştım.

Sakinleşmek için derin bir nefes alıp vermiştim.

Telefonu elime aldığımda chan hyungun aradığını görmüştüm ve telefonu açmıştım.

"Seni uyandırdım galiba minho. Özür dilerim. İstersen geri yat önemli değildi zaten."

Şaka mıydı. Önemli değilse uyandırmasana be adam.

Gülerek konuşmaya başlamıştım.

"Sorun değil hyung. Ayrıca önemli olsun olmasın söyleyebilirsin."

Dediğim şeyle hevesle konuşmaya başlamıştı.

"O zamannn bu akşam seungminin cafe açılışına gelir misin diycektim. Changbine haber verdim bile. Bir sen kalmıştın. Akşam 8 gibi gelirsin olur mu."

Dediği şeyle onu onaylayıp telefonu kapatmıştım. Pek bir zaman kalmamıştı 8'e.

Hızlı olmasada yavaş da olmayan bir şekilde giyinmeye başlamıştım.

Kısa süre sonra hazırlanıp arabaya inmiştim. Atılan konuma varınca cafe'nin önünün balonlar ve bir sürü süslemeyle süslenmiş olduğunu görmüştüm.

İçeriye girdiğimde chan hyungları arayan gözlerimle etrafı da incelemiştim.

Güzel hazırlanmış bir yerdi. Hem sade hemde şıktı.

Kısa sürede gördüğüm tanıdık yüzlerle yanlarına doğru ilerlemiştim.

Chan hyun seungmin ve changbin sohbet ediyorlardı.

Beni fark ettiklerinde selam vermiş ve konuşmaya devam etmişlerdi.

"Çok tatlı olmamış mı cidden. Umarım gelirler de yüz yüze tekrar teşekkür edebilirimm."

Seungminin dediği şeyle chan hyung da sevgilisine sarılarak konuşmaya başlamıştı.

"Haklısın sevgilim. Çok güzel olmuş. Ne yapsak acaba bizim eve de bi han şirketinin eli değse."

Zengin Bebesi / Minsung Where stories live. Discover now