21. Bölüm

1.4K 73 38
                                    

BÖLÜM ŞARKISI İLE OKUYUNUZ.

Buraya siyah bir kalp alabilir miyim?

Akın Demirkıran 17/10/2024

Soğuğu hissediyordum. Bu yaz sıcağında ölümün soğukluğunu çok net hissediyordum. Zayıflayan kaslarım ve tükenen bedenim bunun habercisiydi.

Yine de kızımla olmak istiyorum.

Bir kez daha baktım kendi başına uçurtma uçuran çiçeğime. Küçücük boyu vardı ama kocaman bir uçurtmayı uçuruyordu.

"Dikkat et, düşme." diye bağırdım yattığım kilimden doğrulup. Kaan mangalı yellerken Alkın da salatayı hazırlıyordu.

Farkındaydım, onların da içi kan ağlıyordu. Konuyu her ne kadar açmamaya çalışsalar da paramparçaydı ikisi de.

Yüzümdeki buruk gülümseme ile kızımı izlerken sakince konuştum. "Kızım size emanet." Kafamı çevirip onlara baktığım zaman ikisi de donmuştu. "Ona iyi bakacaksınız."

"Akın." dedi Kaan ama devamını getiremedi. Sesi kısıldı ve dolu gözlerini başka tarafa çevirdi.

"Gözüm arkada kalmasın, ben gidince çok üzülmesin." Tekrar kızıma dönüp baktım. Seni çok seviyorum güzel kızım. Kahkahalar atarak etrafında döndü.

Biraz daha diye yalvardım Tanrı'ya o daha çok küçük, bensiz yapamaz.

"Akın, kızın bize emanet." dedi Kaan önümde eğilip. "Ama sen de çok erken gidiyorsun be kardeşim."

Güldüm. "Kalmayı çok isterdim."

"Çok üzülecek." dedi Alkın sessizce. "Sensiz yapamaz ki, çok bağlı sana."

Ağlamamak için sıktım kendimi. "Alışır elbet."

İçindeki o boşluk hep kalacaktı, hep kanayacak sürekli acıyacaktı. Bunun çok iyi farkındaydım.

"Paramparça olacak." dedi bu sefer de Kaan. "Sensiz uyumuyor, uyusa bile sabah uyandığında sen yanında olmadığında gözleri doluyor."

"Alışacak." dedim tekrar. Zorla da olsa alışacaktı, hayatının sonuna kadar böyle yaşayamazdı.

"Seni arayacak, her yerde seni arayacak ve bulamayacak."

"Alışacak." Yanıyordum, bütün bedenim ateş gibi yanıyordu. Az önce üşürken şu an alev topu gibiydim.

Özür dilerim kızım, çok özür dilerim.

"Baba!" diye bağırdın bana. "Bak en yükseklerde uçuyor." Uçurtmanı gösterdin. O uçurtmayı birlikte yapmıştık.

"Çok güzel ama dikkat et, düşme." Düşmesin, ağlamasın, canı acımasın. Kıyamam.

Kıyamam ben sana, döktüğün tek damla yaşa kıyamam. Kokuna kıyamam, cıvıl cıvıl sesine kıyamam.

"Çok erken değil mi oğlum ya? Daha genceciksin, bizi bırakıp nasıl gidersin, hadi bizi geçtim Mahperi'yi bırakma." dedi Kaan yanağından akan yaşı silerek.

"Üzgünüm." demekle yetindim sadece. "Elimde değil."

"Böyle olmaz abi. Keşke birkaç doktor daha gezseydin. Bu kadar çabuk kabullenemeyiz." diye atıldı Alkın. Gülümseyerek kafamı salladım.

"7 doktor gezdim. Yedisi de bana aynı şeyi söyledi."

Sustum, sustuk. Başım ağrıyordu, haddinden fazla ağrıyordu hemde. Belki de bana verilen sürenin sonuna gelmiştim.

MAHPERİ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now