Müptela'

50 9 8
                                    

Kim Taehyung

"Gerçekten kaçmaya çalıştı. Şaka gibi."

Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken, yüzümü buruşturdum ve gözlerimi açmaya çalıştım.

"Halbuki ona çok iyi davranmıştım. Korkmaması için malikanedekilerin insan kanı içmediğini bile söyledim."

Duyduğum cümleyle hızlıca doğrulacakken, ellerimin bağlı olduğunu fark ettim.

Deja Vu.

Direnerek ellerimi kurtarmaya çalışsam da olmadı. Zincirle yatağa sabitlenmişti ellerim. İlk geldiğimde de böyleydim, yatağa bağlanmıştım. Kurtulamayacağımı anlayınca, vazgeçip kafamı geri yastığa bıraktım ve dışarıdan gelen sesleri dinledim.

"Ona hak veriyorum Jungkook. Korkmuş olması normal, en kısa zamanda ona, onu neden burada tuttuğunu söylesen iyi olur."

Duyduğum şeylerle kaşlarım çatıldı. Benden mi bahsediyorlardı acaba? Biri Jungkook'un sesiydi fakat diğeri kimin sesiydi?

"Bilmiyorum Yoongi, söylersem benden uzaklaşacakmış gibime geliyor."

Boğuk gelen seslerinden dediklerini zar zor duyabiliyordum, kapının önündelerdi muhtemelen ama sesleri az geliyordu. Kim hakkında konuşuyorlardı ki? Benden başka birilerini de kaçırmış olma ihtimali, aklımda dolanıp durdu bir an. Benden bahsediyorlarsa eğer, biraz daha dinleyip bir şeyler öğrenebilirdim.

"Sanmıyorum, belki de daha da yakınlaşır sana, baksana zaten senin için Lale bile ekmiş."

Evet evet, kesinlikle benim hakkımda konuşuyorlardı. Onun için, daha doğrusu onun bahçesi için çiçek ekmiştim. Başkası da mı ekmişti ki?

"Ama kaçmaya çalıştı Yoongi, onu test ettim. Kaçıp kaçmayacağını öğrenmek için dışarıdaki bahçeye ektirdim çiçek, bir umut kaçmaz diye düşündüm ama o kaçtı."

Test mi? Neydi bu saçmalık? Ondan bunlar hakkında hesap sormak istiyordum. Ama ne yazık ki, korkularım cesaretimi ele geçiriyordu. Hesap sorarsam, onu dinlediğim için bana kızabilir, hatta daha büyük cezalar verebilirdi.

Bunu göze alamam.

"Yine de açıklaman en iyisi olacaktır. Neyse, ben şimdi ava çıkıyorum sen müptela olduğun kişinin yanına git."

İkisinin kahkahaları kulağımı doldurunca kaşlarımı çattım.

Müptela.

Konuşma sesleri kesildiğinde ve tok adım sesleri geldiğinde, gözlerimi kapatıp uyuma numarası yaptım. Onları dinlediğimi öğrenirse biterdim.
Yaklaşık 5 saniyenin ardından kapı açıldığında irkilip biraz hareketlensem de, hemen toparlandım ve uyku numarama devam ettim. Adım sesleri bir süre durduğunda, içime bir titreme geldi ama gözlerimi yine de açmadım. Hemen ardından adım sesleri yaklaştığında, kalbimin son seste attığını hissettim.

"Uyuma numarasını hiç iyi yapamıyorsun."

Hafif kaşlarım çatıldı ama hemen kendime geldim. Numara olsa bile, numara olduğunu bilmesine gerek yoktu. Yatağın biraz aşağıya doğru göçtüğünü hissettiğimde, onun yatağa oturduğunu anladım.

"Bir vampiri kandırabileceğini mi sandın?"

Bunu uyuma numarası için değil de, kaçmaya çalıştığım için söylediğini anlamak zor değildi.

Yavaşça gözlerimi araladım ve yeni uykudan uyanmışım gibi hareketler yaptım. Tamamen gözlerimi açtığımda, vampir yüzünü yüzüme yaklaştırmış öylece beni izliyordu. Bu halimiz bana heyecan ve korkuyu bir arada yaşatsa da, belli etmedim ve sadece yutkundum. Yutkunmamla gözleri adem elmama kaydı ve dudaklarını yaladı.

Middle of the night' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin