KARANLIĞIN HAKİMİ

Bölüm ⛓️ 2

1 Ağustos Salı.

İyi okumalar dilerim.

.

.

.

Kaban Kara ( Alem)

Elimdeki boks eldivenlerini çıkratıp yerine koyduktan sonra bugünlük dersin bittiğini bildirmek için düdüğümü çaldım.

Öğrenciler soyunma odalarına ilerlerken ben de kendi odama çıktım. Bugün maçlar başlıyordu ve ilk maç bizim kulüpte olacaktı.

Bizim kazanmamız lazımdı. Gelecek olan kulüp Hizar'ın kulübüydü ve biz düşmandık.

Kulübü turnuvadan elenirse, bizim kulübe olan güven ve saygı artacaktı. Ve bunun için elimden gelenin fazlasını yapıyordum.

Ayağa kalktım ve kapıyı açtım.

"Acar ve Ali!! Çıkmadan hanıma uğrayın." dedim.

Yarın yarışacak olanlar Acar ve Aliydi. Onları özel olarak eğitiyordum. Çünkü içlerinde görmüştüm başta bu işte çok iyi yere geleceklerini.

Bu yüzden de onlara özel olarak diyet ve idman saatleri ayarlamıştım.

Her sene açılış maçlarına onlar çıkıyordu.

Odamın kapısı çalınca "Gel!" dedim.

İkisi de elleri önde bağlı şekilde odama girmişlerdi.

"Maç saatine kadar güzelce dinlenin. Beni hayal kırıklığına uğraymayacapınızı biliyorum. Öncekilerden farklı bir maç bu. O adamın kulübü kazanmayacak. Bunu kafanızdan çıkartmadan dövüşeceksiniz. Acımak yok. Gidin şimdi." dedim.

İkiside odadan çıkarken ben de eşyalarımı aldım ve odadan çıkıp kilitledim. Birazdan Kılıç'lar gelecekti. Biraz sahilde oturduktan sonra buraya gelecektik.

Telefonunu çıkartıp Azap'ı aradım.

- Neredesin?

- Evde.

- Akşam geç kalmayın. Zeyd'e söyle dükkanı erken kapatsın, gelsin. Saat tam 9 da hepinizi odamda görücem.

- Zeyd abim asla böyle bir şey yapmaz abi.

- Ben ne dersem o. Lafımı ikiletme bana Azap!

- Ne olacağını ikimiz de biliyoruz abi.

- Azap!

- Tamam abi.

Telefonu kapattıktan sonra sahile indim. Onlarda yeni geliyorlardı. Yerimize geçip oturduk.

Kılıç "Akşam senin çocuklar alır mı maçları?" dedi.

"Sence?" dedim tek kaşını kaldırarak.

"Kazanırlar. Bize de kazandırırlar umarım?" dedi.

"Herkes işini yapsın. Gerisi hallolur. Alem abine güven sen." dedim.

Bozo "Acar'dan fazla ümidim yok ama Ali tamam. " dedi.

"Ali fazla içine kapanık bir çocuk. Ve kulüp ve okul dışında pek dışarı çıkmaz. Yani o tamam. Ancak Acar daha uyanık ve meraklı bir çocuk. Onu ikna etmek biraz zor olabilir ancak para için yapar. " dedim.

Cesed gülümsedi ve rahatça arkasına yaslanırken, "Kaybettikleri izin yerine yenilerinin gelmesi çok iyi oluyor. İşler hızlanıyor bu şekilde. " dedi.

"Adam başı bir trilyon. Aşağısı olursa vermem çocukları." dedim.

Üçü de onayşamıştı. Başka şansları yoktu çünkü. İşler böyle dönüyordu yıllardır. Bu şekilde sürdürüyoruz hayatımızı yıllardır.