Bölüm⛓️4

72 8 33
                                    


4 Ekim Çarşamba.

İyi okumalar.

.

.

.

Yazardan

"KARANLIK OL YILDIZ GİBİ PARLA!!"

"KARANLIK OL YILDIZ GİBİ PARLA!!"

"KARANLIK OL YILDIZ GİBİ PARLA!!"

Mikrofonu tuttuğu elini indirince tüm salon susmuştu anında.

"Hepiniz hoşgeldiniz tekrardan. Geri dönüşümüzü kutlamak için harika bir gün öyle değil mi?" dedi keyifle.

Herkes onaylamıştı bu dediğini. Şu an keyiften dört köşeydi resmen. Bu, halini açıklayacak tek kelimeydi şüphesiz.

Yüzündeki maskeyi düzeltti ve "Onlar için zaman gitgide azalıyor. Ziak'ın gerçekten kim olduğunu hepsi anlayacak. Ve en yakınındakilerden yediği darbe, onların sonunu getiren şey olacak. Ziak ailesi!! Durmak yok!! Hiçbir zaman olmadı!! Bundan sonra da olmayacak!! Şimdi eğlenmenize bakın, yarından itibaren şehri yıkmaya başlıyoruz!!" dedi ve milrafonu bırakıp, kapanan ışığın ardından kayboldu.

Herkes son kez eğlenmeye dalmıştı. Yarından itibaren yeni bir dönem başlıyordu herkes için.

Ziak, neredeyse mahalle kurulduğundan beri burada varlığını koruyan bir çeteydi. Hem kurucusunun, hem de çetenin adıydı Ziak.

Yıllardır en yakınındaki adamı bile yüzünü görmemişti. Kim olduğunu kardeşinden başka kimse bilmiyordu. Kardeşi ise yıllar önce ortalıktan kaybolmuş, ve bir daha da onu gören olmamıştı.

Nerede olduğunu Ziak dahil kimse bilmiyordu. Gizem ve kayıplar bu çetenin içinde her zaman vardı. Beş yıl önce çete bir anda ortadan kaybolmuştu. Ve şimdi tekrar, daha güçlü bir şekilde, dönmüşlerdi.

Ve döndüklerini yavaş yavaş tüm şehre duyuruyorlardı. Şehri kurmak için bunca yıl uğraşmışlardı, ama şimdi yıkmak için geri dönmüşlerdi.

Neden yıkmak istedikleri ise onların sırrıydı. Ziak ve çetesinden başka kimse bilmiyordu bu sırrı çetedekiler ise sahip oldukları herşey için Ziak'a borçlulardı. Ve bu sebeple o ne derse tek bir kelime bile etmeden yapmak zorundaydılar.

Bu sebeple de Ziak'ın çetesinde düşman olamazdı. İstese de giremezdi. Ama Ziak'ın adamları her yerde olabilirdi. Ziak'ın dostları herkes olabilirdi.

Kimse kimseye güvenmemeliydi.

.

.

.

Azap Kara

Abimlerin maç yaptığı gecenin üzerinden bir hafta geçmişti. Bu bir hafta içerisinde ise yapılması gereken tüm maçlar iptal olmuştu.

Çünkü maçı olan çocuklar bir anda hastalanmaya başlamışlardı. Sadece maça çıkacak çocukların hastalanması tabiki de tesadüf değildi. Bu sebeple de maçlar iki ay ertelenmişti. İki ay içerisinde bunun sebebini bulup, kimin yaptığını ya da yaptırdığını öğrenmeliydik.

Bugün ise abim bir toplantı ayarlamıştı ve bizi mahallenin biraz ilerisinde, kullanılmayan bir binaya çağırmıştı.

Evden çıktım ve Zeyd abimin dükkanına doğru yürümeye başladım. Birlikte geçecektik abimlerin yanına.

Dükkandan içeri girdiğimde müşteri olduğunu görmüştüm. Zeyd abim hala işine odaklanmış bir şekildeydi ancak geldiğimi anlamış olacak ki "Hoşgeldin Azap. İçeri geç, oraları topla." dedi.

KARANLIĞIN HAKİMİWhere stories live. Discover now