BİNBİR (+18)

✧ BİNBİR | B i r

-1-

"Umarım bu gece bitmeden kalp krizi geçirmezsin."

Sözleri uyuşmuş beynimde yer edinirken nefes alamadım. İçki konsolunda yarım kalan kadehinden bir yudum şampanya aldı ve ağzının içinde çalkalarken bana doğru yürüdü. Beni yatağa yatırdı yerdeki küloduma baktı. Onu ne ara çıkardığını bile hatırlamıyordum. Aklım dağılmıştı sanki. Hafızam yavaş yavaş siliniyor gibiydi. Bana yaptığı şeylerin etkisi sarhoşlukla eş değerdi. Yerden siyah ve şeffaf sayılabilecek dantelli külodumu alıp kokladı. Göğsüne bastırıp yavaşça gövdesinden aşağılara doğru indirdi. İç çamaşırımı onun testosteron kokan vücudunda gezinirken görüyordum ve bu bana ilginç şeyler hissettiriyordu. Külodumu yatakta yanıma bıraktı ve üzerime çıktı. Dudakları boynumdan göğüslerimin arasında gezinmeye başladı. Ağzının içinde köpük hâlini almış şampanyayı göğüslerime yedirir gibi her yanımı ıslattı. Dirseklerimin üzerinde hafifçe yükselerek bana yaptıklarını izlemeye çalışıyordum. Az önce şampanyayla ıslattığı göğüslerimi yalamaya ve emmeye başladı. Boşalttığı şampanyayı yeniden içiyor gibiydi. Erotik bir oyunla. Göğüs uçlarımı daha sert bir yoğunlukla emmeye başladı ve her emişi acımasız bir ısırıkla sonlanıyordu. Arada bir dili göğüs uçlarımın etrafında daireler çizerken "Boş versene." dedi umursamaz bir ifadeyle. "Bu cesur sürtüğün tadı çok güzel." Kendime taktığım isimle ilgili fikirlerini merak etmiyordum ama benimle edepsizce konuşması tuhaf bir biçimde hoşuma gitmişti. Reeldeki yaşamımda kimsenin benimle böyle konuşamayacağının aksine.

Göğüslerimi içmeye devam eden adam uzanıp pantolonunun arka cebinden çıkardığı prezervatif paketini yırttı. Bense hâlâ dirseklerimin üzerinde onun yaptıklarını izliyordum. Prezervatifi çıkarıp canavarına tasma gibi taktığını, üzerime eğilip bacaklarımı araladığını ve aniden içime girdiğini. Gözlerim onun üzerinde olmasına rağmen bunu beklemediğim için inledim. Vücudum bir elektrik çarpması yaşıyormuş gibi sarsıldı. Sağ elini başımın tam yanına koydu ve üzerimde gidip gelmeye başladı. Önce yavaş, sonra kademe kademe hızlanarak. Her içime girişinde daha derinime saplanır gibi. Cüretkâr bir sertlik. Azgın bir şehvet. Her iki tarafın da zevk aldığı sessiz bir anlaşma.

İnlemelerimiz birbirininkine karıştığında onun zevk alıyor rolü yapıp yapmadığını merak ettim. Acaba şuan yalnızca görevini mi yapıyordu yoksa gerçekten benim gibi zevk alıyor muydu?

İçimden çıkardığı canavarını menili kondomundan sıyırdıktan sonra yatakta tam yanımdaki küloduma uzandı eli. Sanki aklımdaki soruyu biliyormuş gibi "Tabii ki zevk alıyorum." dedi. Kuşkusuz bir ses tonuyla söylemişti bunu. Külodum vücudunun terli kaslarında yolculuğa çıkarken bu durumdan son derece tahrik olduğumu inkâr edemezdim. Yolculuğun son durağı adamın bacaklarının arası olmuştu. Gözleri kapalı külodumu koklayan adamın bakışları bana döndü, bir eli sol göğsümü yakalayıp okşarken yoğuruyordu, diğer eliyle de bana bakarken külodumla mastürbasyon yapıyordu. Dakikalar içinde inanılmaz bir biçimde patladığını gözlerimle görmesem inanmazdım elbette. Daha az önce boşalmamış gibi.

Islanmış külodumu göğüslerimin arasında dolaştıran adam eğilip "Yoksa neden daha az önce orgazm olmamışım gibi iç çamaşırına boşalayım ki?" diye fısıldadı kulağıma. Tek kaşı kalkık, ekledi. "Seni hayal ederek mastürbasyon yaparken hem de."

"Neden yanında olan birini hayal ediyorsun ki?" İki parmağımı göğüslerimin arasında gezdirdim ve adamın az önceki ıslaklığını ağzıma götürüp yaladım. Boşta kalan elim de hala nemli olan göğüslerimi okşuyordu. "Gerçeği varken." Onu kendime yaklaştırdım ve başını göğüslerimin arasına soktum. Az önce batırdığı yerleri yalayarak temizlemesi için. Göğüslerimin arasındaki ıslak ve ılık tohumlarını ağzıyla temizleyişini izledim.