✧ BİNBİR | P r o l o g

8.3K 103 17
                                    

PROLOG

Onu istiyordum. Kim olduğu umurumda değildi. Zaten onunla ilgili uzun vadeli bir planım da yoktu. Sadece onu içki alırken görmüştüm ve ilgimi çekmişti. Adını bile bilmiyordum. Yabancı biriydi. Bir daha asla görmeyeceğim biri.

Çevreme ait değil. Yaşadığım yerle zerre alakası yok. Yarın bu ülkeden gidiyordum. Bir daha nerede görecektim ki onu? Küçük, basit bir kaçamak. Şehvetli. Tek planım buydu.

Barmene elimde gece kulübüne ait VIP kartı uzattım. Adamı işaret ederek "Onu istiyorum." dedim cesurca. Beni tanıştırmasını istedim. Burada çalıştığını düşündüm. Fazlasıyla aykırı görünüyordu. Kendi hâlinde takılan bir yabancıydı. Ya da ben öyle sanıyordum. Bilmiyorum. Dedim ya, hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Bilmeme de gerek yoktu. Ama barmen onu tanıyordu, konuşurlarken samimilerdi. Burada çalıştığını da o yüzden düşünmüştüm.

İstediğimi aldım. Barmen sayesinde onunla tanıştım. Çok derin bir sohbetimiz de olmadı zaten. Odaya çıkmayı teklif ettim, kabul etti. Anladığım kadarıyla burada çalışıyordu ve işi de buydu. Jigololuk. Bu kulağa komik, ilginç ve aykırı geliyordu. En azından benim için.

Şimdiyse bir gece kulübünde tesadüfi tanıştığım bir adamla otel odama çıkıyordum. İkimiz de çok rahattık. Birbirimizi asla tanımamamıza rağmen.

Kendi evi gibi içki konsoluna yaklaşıp kendine bir kadeh şampanya doldurduğunda bakışları bana döndü. Sanki ev sahibi ben değil de oymuş gibi. Başımı iki yana salladım istemediğimi ifade ederek.

"Sekste hoşlanmadığın bir şey var mı?" Şampanyasından bir yudum alırken bunları dile getirmekte oldukça rahat ve cüretkâr görünüyordu. "Başlamadan önce bilmem gerekir." Evet, elbette. Birbirimizden fiziki olarak hoşlandığımız ve sevişeceğimiz bir sır değildi. Odaya gelen, sonunu bilir.

Bense fazla konuşulmasını sevmediğimden, uzanıp elindeki şampanya kadehini alıp konsola bıraktım ve alt dudağını yumuşakça ısırıp dudaklarımı onunkilere daldırdım. Gömleğinin düğmelerini hızla çözerken o benden daha sert bir biçimde eteğimi aşağı indirdi. Bel kısmındaki düğmenin kopma sesini duysam da umursamadım. Tanımadığınız biriyle sevişmenin en iyi yanıysa hep bir beklenmediklik olmasıydı. Bir sürpriz. Şaşırtıcı bir yan. Heyecan. Birbirimizin adını bile bilmiyorduk ama büstiyerimi indirdiğim adam dantelli ve içimi gösteren iç çamaşırıma ve göğüslerime yiyecekmiş gibi bakıyordu. Sabırsızlıkla pantolonunu çıkardı ve eğilip iç çamaşırımı çıkardı. Ellerinin arasında cesurca gezindiği göğüslerimi avuçladı. Kulağıma fısıldadı. "Adını bile bilmediğin biriyle seks yapmak."

Başımı salladım. Gözlerim korkusuzca ona bakarken "Kulağa oldukça sürtükçe geliyor, değil mi?" derken ne düşündüğünü umursuyor gibi bakmıyordum. Sonuçta o da bir jigoloydu.

Onaylarcasına başı aşağı yukarı yavaşça sallanırken "Sürtükçe." dedi ve ekledi. "Ve cesurca." Eğilip göğüs uçlarımdan birini vahşi bir yumuşaklıkla ısırdı. Acıtmakla zevkten inletmek arasında bir haz yaşattı aniden. Yüzümde verdiğim tepkiden bir şeyler görmeyi umuyordu. Alt dudağımı ısırdığımda gözlerime bakıyordu. "Sonuçta bir seri katil bile olabilirim." Bakışları gözlerimden ısırdığım alt dudağıma indi. "Şimdi bu yabancı adamın seni nasıl inleteceğini beklemekle yetin." Saçımı düşünceli bir biçimde kulağımın arkasına iterken "Ya da belki önce adımı öğrenmek istersin." dedi.

Ağzını kapattım düşünmeden. "Sakın." dedim nefes nefese. "Adını bilmek istemiyorum." Sertçe onu kendime çekerken boxerını sıyırıp onu iç çamaşırımı çıkarmadan kendime sürttüm bilinçli bir biçimde. "Sadece yapman gerekeni yap." Elimde nabız gibi atan sıcaklığını ileri geri okşarken bacaklarımın arasını ona sürttüm. Bu savaşta tek güç sahibinin o olmadığını öğrenmeliydi. Gözlerini kapayarak başını geriye atan adamın zevkiyle ilgilendim. Eğilip onu ağzıma aldım yavaşça. Sağ eli saçlarıma uzandığında kendimi karşımdaki adamı memnun etmeye çalışan bir geyşa gibi hissediyordum. Olması gerekenin tam tersi gibi. Oysa tek gayem kendimi tatmin etmekti. Karşımdakiyle yaptığım tek şeyse onunla oyun oynamak. Bilinçli bir biçimde inledim. "Immm... Bu hiç de fena değil."

"Bunu yapmaya devam edersen daha hiçbir şey olmadan ağzına boşalacağım." Saçlarımı tutup beni kendinden ayıran adam ayağa kalkmamı sağladı. Patron ve çalışan ilişkisinin sınırları çoktan asılmış, duvarları yıkılmıştı. "Bunun olmasını istemeyiz, değil mi?" Beni sırtım kendine dönük olacak şekilde duvara yasladı. Sağ eli bacaklarımın arasındaki üçgen ıslaklıktaydı. İki parmağı önce kabarık zevk tümseğimde ilerlerken dudaklarını aralayıp içine süzüldü. İki parmağını da ıslaklığıma daldırırken başı tam omzumun üstünde, benim görebileceğim şekilde duruyordu. İki parmağını da iştahla emdi ve "Tadın güzelmiş." diye fısıldadı. Lânet olsun. Bu beni azdırıyordu. Bu sefer kendi tükürüğüyle ıslanmış iki parmağını yeniden bacak arama daldırdı. İçime yavaşça ıslak iki parmağını sokarken derine girmek için daha sert zorladı. Kendimi tutamayıp kesik kesik inledim. Bu sırada serbest kalmış çıplak canavarı kalçamı zorluyordu. Sanki az sonra büyüdükçe büyüyen o şeyin içime gireceğini acımasızca hatırlatır gibi. Gerildim. Heyecanlı ve zevkli bir gerilimdi. Sertleşmiş bacaklarım gerilmişti. Çıplak göğüslerim cayır cayır yanarken soğuk duvara temas edip ezilmekten memnundu. En azından soğuklukla sızlıyorlardı. "Tabii bir de yakından tatmak gerek." derken beni kendine doğru çevirdi ve şeytani bir bakışlarıyla yüzleşmemi sağladı. Beklenmedik bir biçimde beni kucaklayıp havaya kaldırdı ve duvara yaslayıp eğildi. Başını bacaklarımın arasına daldırdı. Dili önce kadınlığımın tümsekliğine salyalarını bırakırken kısa sürede dudaklarını aralayıp içime yakın sularda gezinmeye başlamıştı bile.

Bense onun bu kanunsuz seksiyle kendimden geçmiştim. Daha şimdiden ter içinde kalmış bir biçimde olanları izlemeye çalışıyordum. Ardı arkası kesilmeyen çaresiz inlemelerle onu daha da zevke getirdiğimin farkındaydım ama bunu onun için yapıyordum. Dayanamadığım için dudaklarımdan kontrolsüzce sızıyordu bu inlemeler. Havada, duvara yaslanmış, bacaklarım iki yana açık, o insan azmanının bacaklarımın arasında diliyle yaptıklarını hiçbir şey yapamadan çaresizce izliyordum. Elim saçlarında onları yolarcasına gezinirken alt dudağımı yutacak gibi ısırmıştım. Onun yanında daha fazla savunmasız görünmek istemiyordum. Bir jigolonun merhametine kalmış gibi.

Dili içime sızmış, en derin ıslaklığımı içiyordu. İşi bilen bir kurnazlıkla "Bu tat son derece..." diye mırıldandı kısa bir an başını kaldırıp bana baktığında. "Baştan çıkarıcı." Kim bilir gün içinde kaç kadına söylüyordu bunları. Yine de cayır cayır yanmama engel olmuyordu bu gerçek. İç geçirdi zevkle. "Ve... Azdırıcı." Dili içimin derinliklerini zorlarken yutkundum ama bu çölde kendi tükürüğünle susuzluğunu gidermek gibi bir şeydi. Boğuk bir iniltiyle dudaklarımı ısırdım. Dili bacaklarımın arasını tabiri caizse yiyip bitirirken iç bacaklarıma da hakkı olan zevki verdi. Bacaklarımın içini tükürükleriyle ıslatıp emmeye başladı. Bense vücudumda çizdiği ıslak haritayı izlemekten başka bir şey yapamıyordum.

Beni kucağından usulca yere indirirken bacaklarım tutmuyordu sanki. Düşecek gibi olduğumda önce bacaklarımdan, sonra da kalçamdan yakaladı. "Hey, daha hiçbir şey olmadı." Her şeyden habersiz gibi "Sakin ol." diye mırıldandı. Sağ eli çıplak göğsümdeydi. "Kalbin çok hızlı atıyor." Dudakları kıvrıldı. "Umarım bu gece bitmeden kalp krizi geçirmezsin."

...

*

YAZAR NOTU: Hi guyss! ✨ Cehennemlerde yanacağımı biliyorum ama yine de bu hikâyeyi yazdım ve sizlerle buluşturdum işte. Ve karşınızda, BİNBİR! Umarım beğenirsiniz. Yeni hikâyemizi nasıl buldunuz? Buraya yazabilirsiniz. İsminin ne anlama geldiğini hikâyenin ilerleyen bölümlerinde anlarsınız diye düşünüyorum. Ve kısa bir uyarıda bulunmak istiyorum, bu hikâye yalnızca bir aşk hikâyesi değil. Etik yok, iyi veya kötü yok. Herkes her şeyi yapabilir. Her an her şey olabilir. Hiçbir karaktere gereğinden fazla bağlanmamanızı tavsiye ederim, üzülmemeniz açısından. Çünkü kurgularımla nasıl yakın bağlar kurduğunuzu görebiliyorum. 🥲🥀 Hikâyemizin prolog bölümü hakkındaki düşüncelerinizi buraya yazarsanız beni mutlu edersiniz. Eğer beğendiyseniz de buraya mor bir kalp bırakabilirsiniz. 💜 Yorumlarınızın benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz. O yüzden bol bol yorumlarınızı bekliyor olacağım. Sevgiler, bol kokulu öpçükler! 😘

•••

SOSYAL MEDYA
Wattpad: -BuzlarKralicesi
Instagram: buzlarkralicesioffical
YouTube: Gülay Sena Dündar

BİNBİR (+18)Where stories live. Discover now