unexpected sex and love | jikook

10

"Miniğim, miniğim, miniğim, miniğim."

Jimin'in saatlerdir kafasında dolanan, kendisinde elektrik çarpmış hissi yaratan kelimeydi bu. Tek bir kelime, birbirinden farklı milyonlarca hisse sebep olabiliyordu.

Jimin aslında dün gece Jungkook ile ufacık konuşmalarını bir rüya olarak anımsıyordu, fakat düşününce, bunun rüya olmadığının farkındaydı. Rüya olamayacak kadar gerçekti. Şayet rüya olsaydı eğer, o zaman uyandığında ıslak olmasına sebep olan şey miydi gerçek olan?

Mümkün değildi, Jimin'in bu tatlı konuşmadan sonra bu denli ıslak bir rüya görmüş olması da inanılır gibi değildi zaten. Rüyası güzeldi, Jungkook ona cenneti yaşatıyordu. Onu, Jimin'i, tam hayallerindeki gibi beceriyordu.

*

"Mhmm, Jungkook, lütfen. Sert ol, canımı yak, bana senden izler bırak."

Jimin delirmiş gibiydi, hayalini kurduğu seksi Jungkook ile yaşıyordu. Çok farklıydı. Jimin tatlı görünümlü bir çocuktu, ama kimsenin onun fantezilerinden haberi yoktu, değil mi?

Kimse onun sikişirken canının hiçe sayılmasından hoşlandığını bilmiyordu, ya da kırbaçlanmanın ona mükemmel huzuru yaşatacağının farkında değillerdi, belki kelepçe ile yatağa bağlandıktan sonra yarınları yokmuşcasına sevişmek de hayallerinin bir parçasıydı ama bunu bilecek kimse yoktu.

Herkes belki onu sıradan, ot gibi ilişki yaşayan insanlardan sanıyordu kim bilir? Ama değildi, Jimin'in fantezi dünyası kendi hayatı gibi rengarenkti. Bundan hoşlanıyordu, seks sırasında kalçasının belki şapkalardan dolayı kanaması bile ona zevk verebilirdi.

Sadece bunu doğru kişiye saklıyordu, doğru kişi ile doğru hisleri yaşamak onun için önemliydi. Bu seks bile olsa, doğru kişi ile gerçek seks olmalıydı.

"Mmm, devam et Jungkook-ah, beni sana ait kıl. Devam et, beni senin yap. Senin olmak istiyorum Jungkook-ah, benim olmanı istiyorum."

Bunları söylerken Jungkook'un kucağında yavaş hareketlerle zıplıyor, ikisini de delirtiyordu. Jungkook sınırdaydı, hızlanması gerekiyordu ama kucağındaki bedenin mutluluğu da onun için önemliydi.

Normal şartlarda Jimin de sert seviyordu, onun için de hızlı olmalıydı. Ama şu an tek yaptığı ikisine de acı çektirmekti, ve bundan zevk alıyordu. Bunu yaparken Jungkook'un hızı isteyen tarafının istediği hızı alamadığı için Jimin'in kalçasını şaplaklıyor olması, Jimin'e istediğini veriyordu. Haz doluydu.

"Seni çok güzel sikeceğim küçüğüm, aklın hayalin şaşacak, seni tıpkı kurduğun hayallerdeki gibi becereceğim."

Son sözlerinden sonra ikisi için de ipler kopmuştu. Jungkook Jimin'i çok ani bir hareketle altına almış, üstünde deli gibi hareket ediyordu. Hareketleri sırasında Jimin'e tokat atmayı, onu daha da zevk dolu yapmayı da ihmal etmiyordu.

Jimin'in elleri Jungkook'un sırtındaydı. Güçlü, oldukça geniş ve kaslı sırtında. Çok da uzun olmayan tırnakları ile orayı mühürlüyordu. Jungkook'un sırtına kendine ait izler çiziyordu. Sırtını tuval gibi kullanıyor, çizilmedik tek bir yerini dahi bırakmıyordu.

"A-ah geleceğim, hızlan, Jungkook. HIZLAN!"

"Sakin ol bebeğim, istediğini vereceğim. Seni güzelce boşaltacağım."

Jungkook artık iyice hızlanmış, ikisinin de nefes almalarını dahi zorlaştırmıştı. İnatla boşalmıyor gibiydiler, aldıkları haz çok fazlaydı. Jimin artık dayanamayacağını hissediyordu, boşalacaktı.

Jimin çığlık çığlığa geldikten sonra Jungkook Jimin'i boşaltmış olmanın verdiği mutluluk ile iyice sona yaklaşmış, boşalmak için adeta hırlamaya başlamıştı.