(1) Doğduğum Topraklar

48K 2.4K 577
                                    

Yorumlarınızı bekliyor olacağım, oy vermeyi ve takip etmeyi unutmayın.

Bir takibinizi alırım di mi 🐒 nurgullcelik


1.BÖLÜM
"Doğduğum Topraklar"

Günümüz
Almira Dolunay

Felaketler, kıyameti yaşatmak için var olurdu. Ben bir felakettim. Ben kıyametin ayak sesleriydim. Ben acı bir meyveden ibarettim. Hiç doğmaması gereken bir kız çocuğuydum. Bunu anlamam biraz zaman alacaktı, hayat kafama vura vura bu gerçeği bana anlatacaktı ama geç olmasını istemiyordum.

"Yaa adamım benim. Abim. Beni nasıl da fizik dersinden kurtarmayı biliyorsun. Adamın dibisin, kalbimin prensisin Sarp Soylu."

Kahkaha atmamak için zor duruyordum. Hayatımda nadiren ödevlerimi yapmazdım ve dün gece masanın başında uyuya kaldığım için fizik ödevini yapamamıştım. Fizik dersinden önce, şuan sürücü koltuğuna oturup arabayı süren bu adam, yani abim, beni okuldan erken alarak sevmediğim bu dersten kurtarmıştı.

Derslerinde gayet başarılı biriydim. Sonuçta bizim de hayallerimiz vardı.

"Aynen, hayalin var. Bir gün avukat olacağım diyorsun, diğer gün savcı olmaya karar veriyorsun. Allah'tan bugüne kadar hiç doktor olacağım, demedin," diye düşünerek kendi kendimle laf dalaşına girdim.

Ben sevinçten havalara uçmak üzereydim ama benim yegâne abimden çıt çıkmıyordu. Onun bu hâlini fark edince yüreğimde sanki bir fırtına gerçekleşmiş gibi gülümseyişim yerini kederli bir göze bırakmıştı.

Abim gülümsemiyordu. Bana her baktığında yüzünde tebessüm oluşan adam bugün gülmüyordu. Tıpkı annemin ve babamın cenazesinde olduğu gibi...

Konuşmayı bıraktım. Gülümsemeyi bıraktım. Boğazımda bir yumru oluşmuş gibi yutkunamıyordum. O günler zihnimde tekrar canlanmaya başladı.

Ben o gün, hayatı boyunca asla ağlamayan abimin gözlerinden bir damla yaş aktığına şahit olmuştum. Ben haftalar önce annemin ve babamın, buz gibi olan toprağa gömülüşünü izlemiştim. O günleri hatırlamak istemiyordum. Bu canımı yakıyordu.

"Güzelim." Abimin sesiyle bakışlarımı sabitlediğim camdan çekip ona baktım. Arabayı sürdüğü için bana bakmıyordu. Efendim abi." Sıkıntılıydı. Abim, benim yanımdayken somurtmamaya dikkat ederdi. Bana her baktığında gözlerinin içi parlayan o adam, bana bakınca harelerinde keder beliriyordu.

Sıkıntıyla bir nefes aldı. Sanki kalbi, göğüs kafesine sığmıyordu. Henüz nereye gideceğimizi sormamıştım. Düşüncelerimi duymuş gibi, "Hastaneye gidiyoruz," dedi. Ne için hastaneye gidecektik? Yoksa hasta mıydı?

Niye hastaneye gidiyoruz abi? Hasta mısın? Sana bir şey mi oldu? Bak bir şey olmuşsa ve söylemiyorsan bi' daha seninle asla konuşmam-"

FELAKETE GEBE                            Ailem Aşiret Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin