KANLI TUTKUM

Bir İsteme Meselesi.

Keyifli okumalar 🌹

Elindeki gümüş küpeyi izleyen Baybars gülümseyerek doğruldu yatağında. Boynunu ovup küpeyi küçük bir kutuya koydu ve çekmeceye attı.

Hava inanılmaz güzeldi.

Dolabına ilerledi ağır ağır. İlk defa plansız ve ilerisini görmeden bir işe kalkışacaktı. Biraz daha Elif'i göremez ise deli hastanesinden yerini ayırtacaktı.
...
Beyaz gömleğinin kol düğmelerini dümeleyip aynadaki aksini süzdü Baybars.

Birazdan küçüğü Elif'in evine baskın yapacaktı.
Bunu o tam şu anda düşünmüştü, hiçbir şey geri çekilmesine neden olamazdı.

Elif'i yanına alıp kaldığı yerden devam edecekti. Anca içi öyle rahatlayacaktı çünkü.

"Abi bu tehlikeli değil mi? " diye sordu Hazar. Baybars gözünü iyice karartmıştı.

"Umrumda değil. Gideceğiz onu alıp geleceğiz. Gelmezse de... Gelecek, gelmeli yani. "

Hazar kaşlarını çattı. Çok basit konuşuyordu Baybars.

"Abi. Bak sende diyorsun gelmeme ihtimali var. " Baybars'ın ela gözleri koyulaştı. Hazar'ın dibine yürüyüp ölümcül gülüşüyle kendini gösterdi.

"O benim Hazar... Benim olan benimle olmak zorunda. " diyerek Hazar'ı itip silahını beline takarak çıkışa ilerledi.

"Sizler maske takın. Tanınmayın, dikkatli olun. "

Arabaya binip etrafını süzdü Baybars.

Arabayı çalıştırıp süratle ayrıldı oradan.

Emrah da Hazar'ın arabasına bindi.

"Umarım sağlam çıkabiliriz oradan. Pusat'ın adamları da var orada." Diye sitem etti.

"Gözünü kararttı it. Asla vazgeçmez. " diyerek gaza kökledi Hazar.

"Çılgınca seviyor demekki. " kendi kendine kahkaha attı Emrah. Onu susturmak için ağzına yapıştırdı Hazar. Emrah daha da çok gülmüştü.

Hazar göz devirip başını çevirdi.

" Bir hayalet yüzünden tüm hayatımız değişti . Şu an Murat hapiste Pusat toprakta olmalıydı. Biz neyle uğraşıyoruz. " Diye hayîflandı Hazar.

Emrah kaşlarını çatıp sigaranı yaktı.

" İntikamla kafayı bozdun sende ha! Alırsın sen intikamı. " Hazar kafasını sallayıp hızını artırırken arkadan gelen araba dikkatini çekmişti. Bayadır o arabanın peşlerinde olduğunu görmüştü.

Dikiz aynasından bakıp dudağını yaladı.

" Ölüme davetiye çıkaran biri daha "diyerek kahkaha attı. Emrah anlamaz gözlerle baktı ona. Anlam veremeyip önüne döndü.

...

Baybars büyük evin önüne çekti arabasını. Aynı kararlı duruşla arabadan inip gözlüklerini taktı.

Kapıya ilerleyip etrafı süzdü. Anında etrafı sarılırken gülümsedi düşmanlarına.

"Elif'i bulun. " diye emir verince önündeki koruma kalabalığına baktı. Bu kadar fazla kişi beklemiyordu.

" Çatışmaya gelmedim. Sadece birini alıp gideceğim." Diye bağırdı.

"Elif!" diye seslendi.

Kapıdan çıkan kişileri görünce keyifsiz bir şekilde güldü Baybars. Murat bey öfkeyle çıktı dışarı.