Şah & Piyon

3K 151 76
                                    

Keyifli okumalar 💌
......

Parmakları arasındaki sigarayı unutmuş gibi bir yere odaklanmıştı Baybars. Dakikalardır tuvaletin soğuk taşında oturuyordu. Neredeyse on dakikadır burada duruyordu.

Elif'i kaçırdığı gibi evine gelmişti Şimdi de heyecandan ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.

Kalbi kulaklarından çıkacaktı adeta. Başını duvara yaslayıp derince iç çekti.

Kalbine vurup az kalmış sigarasından bir iç çekti ve usulca ayaklandı, elindeki sigarayı çöpe attı.

"Tamam, iyiyim iyi. O şuan benim, benim odamda ,benim yatağımda. Evet, bakayım kendime ,bende iyiyim iyi." diyerek saçını düzeltti. Gömleğinin iki düğmesini de açtı nefese ihtiyacı vardı. Usulca çıktı tuvaletten, kapıyı açtığı anda karşısında gördüğü yüzle irkildi. Hayalet yüzüne hala alışamaması onun suçu değildi.

Elif kapı başında onu bekliyordu resmen. Genç kız elindeki telefonu ona uzattı. Baybars gülümseyerek kavradı telefonu, hemen alıp cebine attı.

Ensesini ovup gülümsemeye çalıştı Baybars. Elif bir şey söyleyeceği vakit o söze atıldı.

" Ee güzelim naber, bende su akıyor mu diye baktım.
"

Elif'in bakışları garip bir hal alırken tedirgin oldu Baybars.

" Yoktu! Su yoktu sabah, bir baktım su yok hiçte sevmem böyle şeyleri susuz ev mi olur lan." diyerek nefes almaya çalıştı.

Düştüğü bu saçma duruma lanet etmişti çoğu kez. Neden bu kızın karşısında tam bir mal oluyordu. Hem mal hemde katıksız rezildi.

Elif onun tedirgin haline kahkaha atmıştı birden. Karnını tutarak gülerken Baybars'ın tek kaşı kalktı usulca. Yanakları ateş almıştı o gülünce.

" Gülüyorsun... Gülüyorsun ve kurşundan beter oluyor o tebessüm" Elif hem gülerek hemde utanarak sarıldı ona. Sıkıca sarıldı sevdiği ela gözlü adama.

Baybars keyifle kucağına çekti küçük bedeni. "Sende az değilsin ha oynama benle." diyerek koltuğa oturdu Elifle beraber.

Elif elini kavrayıp yazmaya başladı usul usul.

" Benimle evle... " Baybars direkt elini çekti. Elif devamını getiremedi yazının.

Kocaman gözlerle baktı Elif'e genç adam.

Elif de şaşırmıştı onun bu tepkisine. Birden kucağındaki kızı koltuğa bırakıp ayaklandı Baybars.

" Dur, öyle güzel bakma bana. Şey yap." dedi onunda dili lal olmuştu sanki. Heyecandan ölebilirdi kesin. Elif'e eğilip alnını öptü birden tavırları aceleciydi.

" Beni burada bekle. Tamam mı beni bekle. Hemen geleceğim" diyerek hızla ceketini kavradı. Elif'in gülen yüzüne bakıp kapıyı örttü.

Aceleyle bağırdı etrafa.

"Emrah!" diye bağırdı ama sesine cevap yoktu.

"Hazar"  dedi bu kez. Yine ses seda yoktu.
Az önce evlilik teklifi alıyordu. bunun gerçekliği içini kıpır kıpır etmişti. Yüzündeki aptal gülüşle etrafta dolandı.

" Sana öyle bir düğün yapacağım ki memleket imrenerek izleyecek be güzelim." diye söyledi Elif'in olduğu kapıya bakarak.

Yüzündeki sırıtış büyürken birden telefonu çaldı.

Duraksayıp gelen aramaya baktı tanıdık değildi.

" Bu gün keyfimi bozamazlar. " diyerek açtı telefonu.

" Ne var? " sert sesi karşısıdaki kişiyi güldürmüştü.

" Beni özledin mi Baybars?" Baybars keyifsiz bir edayla dışarı doğru yürüdü.

" Eski kırığım mısın da özleyeceğim gavat. Kimsin lan?" tekrar yüksek bir kahkaha işitti. Tam kapatacakken ;

"Bana Yel derler. İyi tanırsın." Baybars anında duraksadı.

" Senin elemanlar da pek sinirliymiş sen gibi." Baybars zorlukla yutkundu.

" Hazar?" dedi zorlukla. Tekrar güçlü bir kahkaha işitti.

" Güzel oyuncusun Baybars. Ama senaristin Şahin Mirza KARAYEL! " Yüzüne kapanan telefonla olduğu yerde kaldı. Hemen Emrah'ı aradı titreyen elleriyle.

" Aç lan. Aç şunu!" Kapatıp tekrar aradı. Daha sonra Hazar'ı aradı üst üste.

" Hazar aç be oğlum. Hadi be Hazar! " sinirle tekmeyi kapıya geçirdi.

Daha sonra ona doğru koşan bir adamını gördü.

" Abi Emrah ve Hazar." nefessiz bir şekilde yanında durdu adam.

" Noldu lan. İki saate içinde ne olmuş olabilir?" diye sinirle soludu.

" Yolda pusuya düştüler abi. Arabaları parçalanmış sizi aradım ama ulaşamadım. Baybars o sırada tuvalette yeri izliyordu oysa.

Baybars iki adım gerileyip başına dokundu.

" Ölmediler değil mi? Orada değillerdi. Ölmez benim Hazar'ım. " diyerek yakasına yapıştı adamının.

" Abi bilmiyorum ceset yoktu." derince soluklandı. Ve onu arayan numarayı aradı. Ama açmadı kimse.

" Adamları topla. Hay aksi, Elif." diyerek hızla odasına ilerledi. Elif onun yatağına kıvrılmış yatıyordu. Alnından öpüp silahını kavradı. " Hemen geleceğim güzelim." diyerek koşarak kapıya çıktı.

"Burası size emanet dikkatli olun."

" Şahin Mirza Karayel. Tüm bağlantıları kontrol edin onları bulun." diye söylenip arabasına bindi.

Tekrar telefonu çalınca arayan numaraya baktı.

Beklemeden açtı.

" Onlara bir şey yaparsan seni kendi ellerimle öldürmezsem adam değilim."

Diyerek kükredi.

*********

" Lanet olsun. Sizin yapacağınız işin içine tüküreyim lan. " diyerek sertçe yumruğunu önündeki adamına geçirdi.

" Baybars nerde öğren hemen." diyerek usulca odasına gitti.
Sigarasını yakıp balkona çıktı.

" Bu plan gerçekleşmeli. Ben buna yıllarımı verdim lan. "

Bu kez de cam kapıya yumruğunu geçirdi.Orta yaşına ramen yapılı vücuduyla vurduğu kapı tuzla buz olmuştu anında.
Kanayan eline rağmen sigarasını içti.

" Efendim Baybars her yerde onları arıyor. "

" Kızı halledin. " diyerek koltuğa oturdu.

"Çok uzadı bu." cebinden çıkardığı telefonda bir numarayı aradı.

Anında açıldı telefon.

" Eğer bunda parmağın varsa beni karşına aldın. Sadece bekle."

Karşıdan bir söz bekledi ama gelmemişti. Yüzüne kapanan telefonla daha da öfkelendi. Aklındaki düşünceler yüzünde gülümseme yarattı.

" Piyon güçlü olursa her daim kazanırsın." diyerek keyifle gülümsedi.

******
Kapattığı telefonu masaya fırlatıp usulca ayaklandı gri gözlerin sahibi.

Kitaplığına yaklaşıp bir kitabı aldı ve anında gizli bölmeye benzeyen bir yer açıldı. Sert ve yavaş adımlarla girdi içeri. Çeşitli silahlar ve bıçaklarla dolu odadan küçük bir çakı aldı. Parlaklarını kontrol edip hedef tahtasına fırlattı.

" Şah güçlüyse." dedi diğer bir çakıyı kavrayarak keskin gri gözleri öfkeyle parladı.

"Oyunun kazanını bellidir. "

...
Bu bölümde pek isim vermedim ki sizler tahmin edin diye. diğer bölüm açıklayacağım.

Yavaş yavaş oturacak. Finale az kaldı bu arada.

KANLI TUTKUM Where stories live. Discover now