KARANLIĞIN ESİRİ

Sonuçsuz Bir Sebep

İnsanın hayata gelmesi bile bi sebebe bağlı bu insanların o zaman menfaatsiz birşey yapmasını veya güvenmemizi kim bekleyebilir ki? Her insanın kendince çıkarı vardır mesela seven insan;seven insan karşısındakinin de kendisini sevmesini ister niye çünkü bencildir niye çünkü karşılıksız olmasını istemez ama bencil olmayanlarda vardı bir insana sorsanız niye onu seviyorsun "iyi kalpli" der "merhametli" der ve benzeri gibi bir sürü sebep uydururlar ama gerçekten seven ve bencil olmayan insan sebepsiz sever niye sevdiğini bilmez.Mesela ben ilk görüşte aşka inanmam ilk görüşte beğeni olur ilk görüşte hoşlantı olur ama ilk görüşte aşk olmaz her ne kadar deselerde öyle düşünmüyordum şimdiki yaşadığım hayata bakıyorum beni çok seven babam bile şimdi beni ne arıyor ne de soruyor,benim bana sürekli baskı yapan ve pişmanlık olduğumu dile getiren annem vardı. Anne demeye bin şahit isteyen bakıyorumda arkama bakmadan güvendiğim arkadaşım yoktu umurumda da değildi açıkçası kimseye ihtiyacım yoktu,kimseye aşık olmadım veya kimseye bu zamana kadar muhtaç olmadım kimseye muhtaç olmamayı babamdan öğrendim oda hep güçlü duruşunu bişeyler yaşandığı zaman sindirmeyi ayakta durmayı bana kıskandıra kıskandıra heves edeyim diye anlatırdı ben bunları düşünürken saat geç olmuştu bi hafta izinliydim asille aramızdaki buzlar erimişti aslında aramızda benim yanlış anlamamdan dolayı koyduğum mesafe vardı zaten oda açığa kavuşunca eskisi gibi olmuştuk.Dün fazlasıyla içtiğimi hatırlıyorum fazlasıyla başım ağrıyordu mutfağa gittim her zamanki olduğu gibi aç olduğumu umursamadan ağrı kesici içtim.Ardından mükemmel bir kahvaltı hazırlamaya karar verdim eşlik etmesi için Asillerin ziline bastım kendimi ne ara burda bulduğum meçhuldu aklıma işte olabileceği gelmişti ama durmaya inatla devam ettim bir kaç saniye sonra kapı açıldı üstünde beyaz kaslarını gösteren tshirt altında da lacivert bir şort vardı saçları yeni kalkmış gibi dağınıktı gözleri ise ne oluyor nerdeyim gibi bakıyordu bende bu haline tebessüm ederek"günaydın mükemmel bir kahvaltı hazırlamayı düşündüm dedim mükemmel komşumu da çağırayım eşlik etmek ister misin?"diyerek kapının pervazına yaslandım kollarımı da göğsümde bağlayıp o pozisyonda bekledim"gelirim şu yüzümü yıkayayım çünkü daha yeni kalktım"dedi bende telaşla "ay ben mi uyandırdım özür dilerim ben bilsem yapmazdım aslında ne ara burda buldum kendimi anlamadım aklıma sonradan ile gideceği-" derken sözümü kesti "eve geç ayılıp geliyorum Alara ama belli sen ayılamamışsın güzelim hadi"diyerek sırtımı kendisine döndürüp ilerletti aklım hala güzelim kelimesindeydi liseli ergen olsaydım güzelin miyim gerçekten derdim ama genç bir birey olduğumu hatırlayınca susmayı tercih ettim ardından kendime gelip kahvaltıyı hazırlamaya başladım.Asille sohbet ede ede kahvaltı hazırlayıp yemiştik işe gidip gitmeyeceğimi sordu bende izinliyim dedim "başın nasıl" "ağrımıyor senin,ben ikinci bardağımdaydım sen üçü bitirmiştin benim başım çatlıyordu da ilaç içtim"diyerek uzun cümlemden sonra derin bir nefes aldım "biraz daha dayanaklıyım diyelim ama sen gecenin sonunda çok eğlendin "diyerek alaylı bi şekilde güldü"ya ne yaptım hatırlamıyorum ki söylesene"dedim küçük çocuk gibi yalvarıyordum resmen dilini damağına vurarak hayır manasında ses çıkarınca gerçekten çocuk gibi kollarımı bağladım "söylemezsen söyleme be Allah Allah sanki sana kaldım ben Oğuza sorarım"dedim soramayacağımı bile bile çünkü Oğuz'un birşey hatırlamadığına yemin edebilirdim.

...

Asil gideli çok oldu bende izin günüm diye dışarı çıkayım dedim. Üstüme eşofman takımımı giyip çıktım evden ardından arabama binip awm nin yolunu tuttum.
Alışveriş yapmak için mağazalara girdim çıktım yeri geldi hiç bişe denemedim yeri geldi denemeden aldım en sonunda işimi bitirdiğimde bir kafeye oturmaya geçtim.
"Bi sade kahve alabilir miyim"diyerek sorumu garsona yönlendirdim başını sallayarak başka isteğim olup olmadığını sordu ardından kahveyi sipariş vermek üzere mutfağa gitti ben de üstüme olan can sıkıntısıyla Oğuza yazmaya karar vermiştim.
Siz:pişt ne yapıyorsun
Oğuz:çalışıyorum sen nörüyon
Yaptığı Yozgat şivesine gülerken mesaj yazdım hemen
Siz:iyi bende izinliydim kafedeyim oturuyommmm akşam gelin asille bende oturalım bu sefer
Oğuz:asili bilmem ama ben seve seve gelirim
Siz:tamam Asile de yazayım
Siz:birazdan eve gecerim bi 2 3 saat sonra gel
Oğuz kişisi mesajınıza 👍 ifadesini bıraktı.
Yazısını görünce sayfadan çıktım ardınan asilin sayfasına girip
Siz: Asil ne yapıyorsun??
Yazdım biraz ekranda bekledim ama 5 dk mesaj gelmeyince ekranı kapattım ve dışarıyı izlemeye başladım hemen sonra kahvem geldi kahvemi yudumlarken ekranıma bildirim geldi hemen elime aldım ve yazanı okumaya başladım
Asil:iyi Alara sen ne yapıyorsun
Hızlıca yazmaya başladım
Siz:ya ben akşam Owuzu çahırdım ama senfe gem
Yazdığımı okuduğumda çoğunu heyecandan yanlış yazdığımı farkettim kendine gel Alara kendine gel! Diyen iç sesime ilk defa karşılık hak verdim ardınan gelen mesajla rezil olduğumu anladım
Asil:bu kadar mı heyecanlandın guzelim bilseydim direk gelirdim
Asil:olan klavyeye oldu
Siz:ya asil parmaklarım şey olmuş işte akşam oğuzu çağırdım
Siz:sende gelecek misin??
Asil yazıyor...
Asil çevrimiçi
Asil:tamam saat kaçta
Siz:2 3 saat sonra bekliyorum
Asil:tamam
Yazdıktan sonda kahvemi yudumlamaya devam ettim.
Kahvemi bitirdim hesabımı ödedikten sonra arabamı yer yok diye arka sokağa park etmiştim oraya doğru yürürken bir anda bi kadın üstüme atladı bildiğiniz atladı yere düşmemek için ayakta zor kaldığımda saçlarımın acıdığını anladım kadın saçımı çekiyordu can acısına dayanamadım kadının ayağına çelme takıp sendelemesini sağladım kadın saçlarımı bırakmıştı üzerime yuruyunce iş başa düştü gene kızım diyerek çantamı yere attım poşetler zaten arabadaydı kadın üstüme geldi karnıma yumruk atacakken bileğini tuttum kendime geriye ittirdim tüm gücümle diz kapağına tekme attım kadının ağzından acı dolu bi çığlık koparken  yere düştü ardından kadın olduğum için ayakkabımdaki neşteri çıkardım kadını tehdit etmek için kullandığımda kadın bır iki adım geriledi ardından arkasına bakmadan koşmaya başladı kadın gidince ne yasadığımı düşündüm bi anlam veremeyince neşteri ayakkabıma koyup arabaya bindim.Son hızla eve gitmiştim yolumun üstünde trafik lambası yoktu ve kolayca sürmüştüm arabamı.

...

Eve gelmiştim fakat kapımın önünde gene çiçek vardı aklıma şimdi dank etmişti o kadın bana o yuzden saldırmıştı şimdi anlamıştım çiçeği aldım ve gene notla karşılaştım eve girip bakmaya karar verdim eve girdim kapımı kapattım oturma odasına yönelip koltuğa oturdum.Arasın not ararken notubulup ardından notu okumaya başladım.
Sana demiştik küçük hanım artık geri dönüşü yok bu işin artık birilerinin işine karışmamak gerektiğini öğrenmişsindir gerçi öbür dünyada kullanacağın yer yok ama neyse kendine iyi bak çünkü seni tutsak ettiğimizde iyi olman lazım.
Resmen açık açık ölüm tehdidiydi polise gitsem olduğum mevkiden dolayı ne ile karşılaşacağımı biliyordum siz bizden haber bekleyin diyerek umursamıyordu polisler.Adresimi bulmalarına şaşırmamıştım aslında sonuçta öyle insanlardan bu kadar eli kolu uzun olması beklenen bişeydi düşüncelerime son verip hemen çiçeği çöpe atıp notu bi önceki notun yanına çekmeceme sakladım.
Mutfakta yemek yapmaktan sıkılmıştım müzik açıp oynayarak yapmak daha eglenceliydi o yüzden müzik açıp söyleyerek ve dans ederek eşlik etmeye başlamıştım.

...

Kapı çaldığında gidip kapı deliğinden baktığımda ıslık çalan Oğuzu görür görmez kapıyı açıp
içeri davet ettim ardından mutfağa gidip işimi yapmaya devam ettim.
Zil çaldı Asil olduğunu düşünerek kapıya yöneldim kapıyı açtım doğru tahminde bulunmuştum.Hoşgeldin hoşbuldum faslı bitti bende içeri davet ettim onu da zaten yemek hazırdı içeri geçmesini söyledikten sonra kapıyı kapattım ve içeri geçtim.

Yemekleri yemiştik çay koymuştum. Oğuz gene çenesini düşürüp bana laf sokmuştu yok "avrat dediğin çayını yemeğinden önce koyarmış" bende avrat olmadığımı cok kibar (!) Bi sekilde dile getirdim nasıl mı koluna geçirerek o kolunu tutarken bana kötü olduğunu düşündüğü bakışlarını attı ve bende bu attığı bakışla gür bi kahkaha patlattım  o sırada Asil de ikimize sabır dileniyormuş gibi bakıyordu"kızım amma elin ağır ya kesin izi çıktı Allah seni ne yapmasın ya"diyerek hayıflandı gerçekten ciddi bi şekilde yüzünü buruşturunca yanına gittim "aç bakim"dedim ters ters "yok canım almıyım ikile"diyince gözlerimi devirerek arkamı döndüm. Telefonumun zil sesi odada yankılandı yerimden kalkarak masadaki telefonumu aldım
Nazlım🤍 arıyor...
Yazısını gordükten sonra açtım içeri geçip koltuğa oturdum ve konuşmasını bekledim. Birilerine"teşekkürler yok teşekkürler "diyordu "heh kız napıon "
"İyiyim nazo sen napıon"
"İyi bende geliom artık ayyy özledim seni yarın ordayım"
Diyince baya sevinmiştim çünkü haftalardır yalnızdım asil olsa bile insan yakınını arardı.
"Ay sonunda be kızım vallahi özledim yarın alırım seni izinliyim zaten"
"Ay tamam yarın saat 10.00 da iniyor ufak sabah"
"Tamam nazo ben kapatim sonra ararım seni"dedim Asilleri bekletmemek için görüşürüz diyince kapattım bana bakan Asile acıklama yapma gereği duydum "arkadaşım nazo buraya geliyormuş iş için gitmişti baya mutlu oldum"dedim o ise ne dedi biliyor musunuz "beni ilgilendirmez"diyip kesip attı resmen kesip attı içimde bi şeylerin kırıldığını hissetmiştim ama umursamamak istedim ama canım acıyordu doğru ben neyiyim ki umurunda olsundu haklıydı kırılmaya hakkım da yoktu.

...

Asil gitmişti Oğuz da Asil'in haraketlerine takmamam gerektiğini söylemişti oda anlamıştı canım sıkılmıştı son sözlerini söyleyip gitti gene tek başıma kalmıştım terasa çıktım bir umut Asili görürüm diye ama yoktu bende sallanan koltuğuma oturup uzandım cenin pozisyonunda uzandım ve düşünmeye basladım gözlerimin kapandığını hissediyordum ve üzerime birşey örtüldüğünü...

EVETTTT BU BÖLÜM DE BİTTİ
ASİL SİZCE NİYE ÖYLE DAVRANDI
Bİ SONRAKİ BOLUMDE SOYLICEZZZ
AY BAYA OKUNMAYA BASLADIK COK MUTLUYUZ OY VERMEYİ UNUTMAYIN 🤭😽
NOTU YAZAN:cisemdiyorumanla