40

295 25 44
                                    

Yanağında hissettiği tanıdık ıslaklıkla beraber Minho gözlerini açıp yüzünü yalayan kedisine baktı ve hangisi olduğunu tam anlayabilmek için gözlerini kırpıştırdı.

"Dori-ya, çekil başımdan! Neden uyandırıyorsun beni-" yüzünü ısıran kedisi yüzünden inleyerek başını geriye çektiğinde hala ona yanaşmış halde uyuyan Jisung da irkilerek gözlerini açtı ve ne olduğunu anlamaya çalışarak bir Minho'ya, bir de üstündeki üç kedisine baktı.

"İyi misin?" Minho Dori'yi nazikçe kavrayıp yataktan indirdi.

"İyiyim, oluyor arada. Uyu sen tekrar istersen." Jisung itiraz etmeden Minho'ya yanaşıp gözlerini geri kapattı.

O kısa süre sonra uykusuna döndüğünde Minho sevgilisinin yüzüne birkaç küçük öpücük bırakıp kolunu ondan kurtardı ve ayağa kalktı, kendisiyle beraber yataktan inip miyavlayan kedilerine yemek koymak için onların odasına girerken bir yandan da gözlerini ovuşturuyordu.

Dibinde biten kedilerine yemek koymuş, her sabah yaptığı gibi duşunu almış, sevgilisinin üstünü sıkıca örtüp üşümesin diye gece açmayı unuttukları klimayı açmış ve yemek yapmak için mutfağa inmişti.

Normalde sabahları egzersiz de yapardı ama onu daha sonra, Jisung uyandığında onunla da yapabilirdi.

Ayrıca normalde kahvaltı da pek sık yapmazdı, kahvaltıyı kendisine hazırlattığı içecekle geçiştirirdi.

Ama Jisung ile kahvaltı edebilmek için şimdi internetten bulduğu tarifi deniyordu. DİPNOT Korede bizim gibi yumurta peynir zeytinle değil çorba pirinçle fln kahvaltı yapılır

Bir şekilde kahvaltıyı hiçbir şey yakmadan hazırladıktan sonra yanına da Jisung'un sevdiği, alırken de gelince içeceğini düşünerek aldığı içeceklerden koyup sevgilisini uyandırmak için tekrar üst kata çıktı.

Gerçi kıyamazdı ama...

Yavaşça yatağa oturup Jisung'a yanaştı ve burnunu onunkine sürttü.

"Sincap gözlerini açmak ister misin?" Jisung yüzünü buruşturup anlaşılmaz bir şeyler mırıldandı. "Jisungie, uyan hadi. Hatta öpeyim öyle uyan." dudaklarına narin birkaç öpücük bıraktığı sevgilisinin gözlerini açtığını görünce gülümsedi. "Günaydın güzelim, kalk hadi. Bize yemek yaptım çünkü bence çok yetenekliyim." Jisung da istemsizce gülümseyip Minho'yu yatakta yanına düşürdü ve boynuna kollarını doladı.

"Günaydın, bence de çok yeteneklisin falan da... Uyumak istiyo-" Minho birden onu kucağına alıp ayağa kalktı.

"Seni odamın küvetine atacağım." Minho odasındaki kapıya koşamadan Jisung onun boynuna sıkıca tutundu.

"Tamam tamam! Uyandım, çok uyanığım."

"Aferin, şimdi git elini yüzünü yıka ben de sana o ara kıyafet vereyim." Minho yavaşça onu yere indirince Jisung kollarını Minho'nun boynundan çekti.

"Neden kıyafet veriyorsun?"

"Bütün gün böyle mi dolaşacaksın?" Jisung dudak büzdü.

"Büyük ihtimalle sonra giderim."

"Gitmezsin, hem benim kıyafetlerimle de gidebilir-"

"Kabul!" Jisung onun yanağına bir öpücük kondurup banyoya koştu ve hızlıca içeri girdi, Minho onun ardından istemsizce gülümseyip kendi dolabına yönelmişti.

Jisung'a kıyafet çıkarıp masayı kurmaya başlamasının üstünden çok kısa bir zaman geçmişken Jisung üstündeki hoodie'nin ucunu burnuna doğru çekmiş onu koklar bir halde içeri girdi ve sevgilisine yanaştı.

I'm not me\MinsungWhere stories live. Discover now