jihyo:
sana
kac dakikadir sinifinin kapisindayim
daha ne kadar perdenin arkasina saklanacaksin goruyorum seni
ayrica arkadasin perdenin onunde
resmen perdeye konusuyor
seni gormesem bile orada oldugunu anlarimsana:
belli miydi o kadar
ayrıca nasıl buldun?jihyo:
asiri belli
ve sana sinifini bulurum dedim
cik artik kok saldimsana:
yanında kesici alet, elektro şok, biber gazı falan yok değil mi?
ona göre çıkacağımjihyo:
manyak miyim lan ben
ne arasin bende
ayrica okula niye soksunlar oyle
cik suradan artiksana:
iyi
çıkıyorum•
Sana, sonunda perde arkasından çıkınca içime bir rahatlama gelmişti. Onların sınıfının olduğu koridorun darlığı insanın içinde büyük gerginlik oluşturuyordu ve şu koridordan çıkmak için can atıyordum.
Ben dalgın dalgın yeri izlerken önce arkadaşı sınıftan çıktı gitti. Bu kadar hızlı arkadaş edinmesine şaşırmıştım. Arkadaşından biraz sonra o da gergin adımlarla yanıma geldi. Tam "Gidiyoruz sonunda." diyeceğim anda aniden duvara ittirip pantolon ceplerimi kurcalamaya başladı.
Koridor ortasında. Evet koridor ortası hem de öğretmenler odasının neredeyse yanı. Zaten önceden ani hareketler yapacağını tahmin ediyordum ama bir anda duvara yapıştıracağını da düşünmemiştim.
Deli bu kız. Kimse farkında değil ama içinde manyak birisi yatıyor. Gerçi öyle birileriyle falan uğraştığını, kafayı taktığını görmedim. Sadece birkaç ay önce sürekli kantinciye kafa tutarken görüyordum. Tostunu inadına zil çaldıktan sonra verdiğini iddia ediyordu. Kantinci de sinirlenip en son onun tostunu veriyordu. En sonunda tartışmayı bırakıp tostu son alan olmaya razı olmuştu. İzlemesi aşırı komikti.Ceplerimi kurcaladıktan sonra telefondan başka bir şey bulamayınca önden önden yürümeye başladı.
"Önden yürümeyi bırakıp bilmeden yürüyeceğine beni takip etsen süper olur biliyor musun? İnternetten nasıl gideceğimize bakacağım."
Dememeden hemen sonra arkasına dönüp göz devirdi.
"Ben biliyorum yolu. Ayrıca bana kendini affettirmek için bir şeyler yapmaya çalışmıyor musun? Affettirmek istiyorsan işime karışma beni takip et."
Ben de dediğini yapmaya karar verdim ve arkasından yürümeye başladım. Sonuçta güvenini kazanmam lazımdı sert tepki verirsem her şeyi batırırdım.
Yolu bildiğini iddia etmesine rağmen yaklaşık 2 saat boyunca yürüme mesafesi 20 dakika uzaklıktaki kafeye ulaşmaya çalışmıştık. Öyle saçma yerlere götürmüştü ki bildiğimi de unutmuş onu takip etmekten başka şansım kalmamıştı. Yol tarifine baksam da kızıyordu zaten.
"Sakin ol Jihyo, sinirlenme." diye içimden sayıkladım sürekli.Sonunda kafeye vardık ve o beklenen dakikalara geldik.
İÇECEK VE TATLI SEÇİMİ
Menüye bakıp en pahalı içeceği ve en pahalı tatlıyı söyledikten sonra gözlerimin içine bakarak sırıttı. Ben de sırıtarak onun söylediklerinin aynısını söyledim.
"Niye kendine özgün şeyler söylemiyorsun Park Jihyo? Böyle çiftmişiz gibi hissettim. Bana mı yürüyorsun sen ya?"
YOU ARE READING
monitress - sahyo
Fanfictionjihyo: onu sevgilisinden ayirmazsam bana da park jihyo demesinler