Deli Komutan :Asya

GİRİŞ 💚

NOT: Medya: Yüzbaşı Asya Korkmaz
NOT 2: Cemile Asya'nın iç sesidir.
~Umarım beğenirsiniz 💚~
NOT 3: Yazım hataları illaki vardır bu yüzden lütfen kusura bakmayın:)

Şeyyyyyyy... Sorun değilse buraya başlama tarihinizi atar mısınız? 👉👈😘

-------------------
Son dosyayı da imzalayıp diğerlerinin üstüne bıraktım ve ayağa kalkıp pencereye doğru yürüdüm. Ulan bu bana yapılır mı be ! Az daha o şeref yoksunu insan atığı pisliğinin olmayan beyninin pekmezini akıttım diye pişman olacaktım! Resmen iki gündür anam ağladı.

Senin anan yok ki sallama ziya! dedi Cemile. Sen buraya uğrar mıydın kaçak Cemile! İki gündür sende yoktun bir an acaba iyileştim mi diye çok korktum insan ses verir en azından pis hain! Ben senin dikkatin dağılmasın diye şey etmiştim Asyacığım yoksa biliyorsun beni dedi Cemile. Tabi tabi bilmem mi ben seni hiç! Yazık günah sana verdiğim emeklere pis hain! Dağda hiç susma ama ceza alınca kayıplara karış hayır işin garip tarafı sen 'sık kafasına ölsün it!' Dedin ama seni dinledim diye ben ceza aldım nağlet olsun bu dünyaya!

Haklıyım ya susarsın tâbi Cemile Hanım. Neyse yeterince tıkılıp kaldım bu odada biraz dışarı çıkalım da hava girsin ciğerlerimize. Saat geç olduğu için yarın veririz dosyaları albaya değil mi Cemile? Veririz tâbi bebek .

Telefonumu ve odamın anahtarını alıp kapıyı kitlemiştim ki Fatih'in endişeli yüzünün objektiflerime takılmasıyla ona seslendim. Objektif? Mahalledeki dedikoducu teyzelerle çok takılırsan olacağı buydu Asya ama ben seni uyarmıştım diyen Cemileye bedava çekirdek veriyorlar diyerek başımdan savıp "Fatih! Hayırdır aslanım?" Dedim. Fatih bana dönüp tekmil verdi. "Üsteğmen Fatih Yılmaz/ Ankara emredin komutanım".

İki adımda zaten az kalan mesafeyi aşıp yanına geldim. Sağ elimi omzuna koyup "Bir sorun mu var ?" Dedim . Nerden bu samimiyet? Diyen Cemileye Salak mısın Cemile timimden askerim ya hani! Belli bir sıkıntısı var deyip susturdum. Fatih alnındaki teri elinin tersiyle silip endişeyle konuşmaya başladı " Komutanım benim hanımın doğumu başlamış anamlarda geçen hafta döndü memlekete evde yalnız şuan"demesiyle elimi indirip "Abi yalnızsa gitsene yanına yengemin" dedim .

"Komutanım gidemem" dedi. Kaşlarımı çatıp "Neden abi?" Diye sordum. Bordo beresini başından çıkarıp bakışlarını yere eğdi ve" Komutanım albay çağırdı sanırım görev var gidemem ki ben " dedi. İyi de Yenge bundan önce iki düşük yapmıştı Asya! Dedi Cemile. Haklıydı. Daha fazla dayanamayıp"Fatih kaldır başını " dedim.

Fatih yavaşça başını kaldırınca konuşmaya devam ettim "Şimdi sen karının ve bebenin yanına uçuyorsun bende göreve gidiyorum aslanım" dedim. Fatih itiraza başlayacakken "Bu bir emirdir hem iki gündür şu odada kalmanın stresini atarım. Albayı da merak etme ben ikna ederim" dedim. "Komutanım bu kaçıncı yardımınız ben sizin hakkınızı nasıl öderim?" Dedi Fatih.

Bordo beresini elinden alıp başına taktım ve gözlerine bakıp "Kızının adını Asena koyarsan fazlasıyla ödersin abi" dedim. "Olur komutanım aslında izin versen de Asya koysak keşke ama bir ikna edemedik seni be kızım" dedi Fatih. Hayır koymasın hiç bir bebek Asya'nın kaderini yaşamasın dedi Cemile. Haklıydı ama unuttuğu bir şey vardı. Hayatımda kötü olan şeyler kadar iyilerde vardı ve bunlar bana ömrümün sonuna kadar yeterdi.

"Ee abi gitsene mal gibi kaldık koridorda" dememle kendine geldi ve merdivenlere koşmaya başladı. "Fatih" dememle durup bana döndü ve "emredin komutanım" dedi. "Hiiiç sadece yengeyle asenamı hastanede unutma diye uyarmak istedim" dedim dalgaya vurarak . Önce kaşlarını çattı sonra yavaşça dudağı kıvrıldı ve yine " emredersiniz komutanım" deyip adeta uçarak karargâhı terk etti. Daha ne kadar mal gibi duracaksın burada? Cemile' nın sesiyle kendime gelip albayın postasına müsait olup olmadığını sordum ve aldığım olumlu cevapla kapıyı tıklatıp üstüme çeki düzen verip 'gel' komutuyla albayın odasına girdim. Tekmil verdim.