40. Bölüm 💚💚💚

4.9K 348 125
                                    

Not Bölümü beğendiyseniz yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın lütfen bebetolarım 😇😇😇😇
Şey... Bölüm geldi 👉👈 haklısınız asırlar sonra 😔😔😔😔
Keyifli okumalarrrr

Asya'dan:

Kaan, Deli timim dahil herkes 'yapma' diyordu. Fakat ben geri adım atmazdım! Tabi babamın sesini duyana kadar...

Evet o tüm kudreti ve ben burdayım diye bağırıp patlamak için hazır bekleyen damarlarıyla Albay Hüseyin Korkmaz yani babam buradaydı.

( Hatırlamayanlar için Hüseyin onu evlat edinen babası)

Elimde ölüme şuan için herkesten daha yakın olan pisliği çöp misali bir köşeye fırlatıp babama doğru ilerledim ve ona kocaman sarılarak "Hoşgeldin baba" dedim.

Babam tek kaşını kaldırdı. Sonra gülümseyip başıma ufak bir öpücük bırakıp köşeye fırlattığım pisliğe doğru ilerledi. Ve pisliğe elinin kiri misali öyle bir tokat attı ki!

Sonra ayaklarının önüne düşen pisliğin 'pahalıyım ben' diye bağıran takım elbisesine, benim ona hediye ettiğim tertemiz ayakkabısının ucunu sildi ve "Kaç kez ölümden döndü değil kaç kez yaşama tutundu benim kızım bilmiyorsun" diyip pislik kuzenimin kalbine ayağıyla sert bir şekilde bastırdı.

Daha sonra biyolojik amcam ve yengeme bakarak "Belli ki ailen sana bazı şeyleri öğretmekte yetersiz kalmış. Ancak bu hayatta ben yaşadığım sürece yapmaman gereken tek hata şudur aptal çocuk" diye ekleyip yüzüne korkutucu gülümsemesini takındı.

Ve cümlesini Kaan' a bakarak şöyle tamamladı: "O da benim kızımla iyi veya kötü muhattap olmak."

Öğrenmiş!

"Baba sana söylicektim. Fakat-" benim konuşmamı sert ve soğuk sesiyle kesti. "Fakatı ne Asena? Bu işin fakatı, aması, ya dası olamaz! Ben kızımın kendisini bir adam için maskaraya çevirdiğini elalemin kapanmayan çenesinden mi ôğrenicektim?"

Biyolojik babamın "Kızımla bu şekilde konuşamazsın!" demesi işleri daha da kötüleştirmişti. Neden mi? Çünkü Hüseyin babam onlara acı gerçekle yanıtlamıştı.

"Senden, Cahit' ten, Akif' ten kısacası herkesten önce ben vardım onun yanında! O kendini öldürmeye her çalıştığında hastanede gözlerini açması için dua  eden de sabahlara kadar başında  bekleyen de bendim! Şimdi karşıma geçip bana kızımı savunmayın Kemal bey" demişti Hüseyin babam.

Kenan araya girip "Ayıp oluyor ama Hüseyin amca" diyince babamın sert sözleri onu hedef akıcaktı ki yine kendimi birileri için feda ettim.

Babam konuşmaya başlamadan önce "Sakın! Deneme bile" diyerek onu durdurdum.

Babam bunun üzerine alayla gülüp "Başka bir isteğin?" Sonra birden ciddileşip "Yürü her nerede kalıyorsan eşyalarını topla. Gidiyoruz" dedi.

Kaşlarımı çatıp "Sen istediğin yere gidebilirsin ancak seninle gelmiyorum" dedim. Öyle mi dercesine yüzüme bakarak ellerini arkasında birleştirip düşündüğüm şeyi yaptı.

"Yüzbaşı! Sana gelmek istiyor musun diye sormadım. Bu bir emirdir!"

Rahattı. Çünkü onun emirlerini ne olursa olsun ikiletmeden yerine getirirdim. Yani bu zamana kadar.

Elim benden izinsiz Deli timimin hediye ettiği çakıya gitti. Bıçağı sonuna kadar gırtlağıma dayadım ve "Sen bana 'emir' vericek kadar beni buradan götürmeye kararlıysan bende sevdiğim herkesin önünde gırtlağımı kesecek kadar deliyim baba" dedim.

Deli Komutan :AsyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin