gitmeye mahkum

141 18 29
                                    

Bir kadın vardı, en başta sadece bir yabancıdan ibaret olup sonrasında hayatımın ta kendisi olan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir kadın vardı, en başta sadece bir yabancıdan ibaret olup sonrasında hayatımın ta kendisi olan.

O kadın karanlık dünyamı aydınlatıp hayaller kurmama sebep oldu, kalbimin varlığını hatırlattı.

Bir kibrit yaktı yüreğimin ortasında, buza dönmüş o yeri ısıttı. Beni benden, herkesten çok sevdi o yaralı kalbiyle.

Ben o yaralı kalbi o kadar çok sevdim ki onun için kendimden bile vazgeçtim, aynaya baktığımda nefret ettiğim o adama dönüştüm.

Şimdi ise elimde bir fotoğrafla sahip olduğum her şeyi kaybetmiş halde oturuyordum öylece. Ne kadar süredir bu haldeyim bilmiyorum, gözümdeki yaşlar ne zamandan beri akıyor bilmiyorum. 

Kapının çalmasıyla gözümden akan yaşı silip ayağa kalktım, fotoğrafı sehpanın üzerine bırakıp kapıyı açtım.

"Bay Honest?"

"Merhaba Ackerman." dedi düz bir ifadeyle. "İçeri girebilir miyim?" demesinin üzerine hala şaşkınlık içindeyken geçmesi için geri çekildim.

Salona geçip koltuğa oturdu, bir bacağını diğerinin üstüne attı. Cebindeki telefonu çıkarıp sehpanın üzerine koyduğu sırada gördüğü fotoğrafla duraksadı. "Sonunda öğrendin ha?" dedi arkasına yaslanırken.

Cevap vermedim, sehpaya bıraktığım fotoğrafı çekip aldım ve televizyonun yanındaki kitaplığa bıraktım. 

"Neden buradasınız?" diye sordum karşısındaki koltuğa geçerken.

"Konuşmak istedim." dedikten sonra bir süre sessiz kaldı ardından gözünü üstüme dikip başladı söze. "Neden gittiğini öğrenmek istiyorum."

"Zaten bildiğinizi sanıyordum."

"Bilseydim sormazdım Levi." dedi düz bir ifadeyle.

Ben susmayı tercih etsem de o vazgeçmeyi tercih etmiyordu, en sonunda derin bir nefes alıp söze başladım.

"Babamın ölüm haberini aldıktan birkaç gün sonra sahip olduğu her şeyi bana bıraktığını öğrendim. Hayatım boyunca özlemini çektiğim adamın mirasına sahip çıkmak istedim ancak işler istediğim gibi olmadı. O adam karanlığa o kadar gömülmüştü ki beni de kendiyle beraber çekti, mirası kabul ettiğim günden itibaren telefonum hiç susmadı.

Edindiği düşmanlar önce beni canımla tehdit ettiler sonra ailemle ve en sonda Rayne ile. Babam mirasının sahibi olarak beni açıkladıktan ve öldükten sonra onlar için bir av haline gelmiştim sadece.

Bu durumda Rayne'i ve ailemi korumanın tek yolu onları geride bırakmaktı."

"Onlara söyleyebilirdin Levi."

"Rayne'in karşısına geçip, seni bırakıp gitmem gerekiyor, diyemezdim."

Seslice nefes verip gözünün önüne gelen beyaz saçlarını geriye attı. "Bundan dört sene önce bir gece yarısı telefonum çaldı. Açtığımda Almira ağlamaktan zar zor konuşuyordu, yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Bunu duyduktan sonra hızla ofisimden çıkıp hızla yaşadıkları eve geldim.

23 | levi ackermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin