COME CLOSER • TAEKOOK ✓

17 - O Zaman İnlet Beni

Haiiii, ben geldiiiim.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Altımda inleyerek zevkten bayılmanı tercih ederim Jeon." dedi oyuncu sesi, gözlerindeki ciddi bakışları nefesimi kesti.

"O zaman inlet beni." diyerek tereddüt etmeksizin kışkırtıcı bir hale bürünen sözlerimle karşılık verdim. "Adınla inlememi sağlarken zevkten bayılt beni." Ona meydan okumamı, bu atılımda bulunmamı beklemiyor olmalı ki şaşırdı ve kaşları havalandı.

Ardından keyiflenerek memnun bir şekilde kıkırdadı. "Beni deli ediyorsun güzelim." diye homurdanırken nefesini sesli bir şekilde havaya saldı.

Kucağında benimle birlikte ofisine girerken, "Bizi rahatsız etmeyin!" diyerek kapıyı ayağıyla iterek çarpıp kapattı.

"Rahatsız edilmek istemiyoruz demek..." diye mırıldandığımda kıkırdayarak dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ancak bu temas kısa sürdü, çünkü o ilerledikçe kolları arasında kayan vücudumu kucağında hoplattı.

Bu sayede dudaklarımız ayrılırken, bana yamuk bir gülüş bahşederek çalışma masasına doğru ilerledi.

Attığı temkinli adımları onu kısa sürede çalışma masasına ulaştırdığında, duraksadı. Bir eli kalçamdan çekildiğinde, tek bacağını kaldırarak, dizini kalçama yaslayıp bedenime destek çıktı. Masanın üstündeki dosyaları geriye doğru savuştururcasına itekleyerek yer açtığında beni masaya bırakacağını anladım. 

Yaptı da.

Beni kahverengi masasının üstüne yavaşça bıraktığı gibi bacaklarımın arasına girdi. Masanın yüksekliğinden dolayı boyunun bir tık aşağısında kalıyordum, ancak buna rağmen ellerini iki yanımda masaya yerleştirerek üzerime eğildi. 

"Seni deliler gibi inletmek istiyorum." dedi ağır ağır derin sesi. Dudaklarım tatlı bir tebessümle kıvrıldı. Beli büküldü ve boyu benimle aynı hizaya geldi. Dudakları dudaklarımı kavradı ve bana şehvet dolu bir öpücük sundu.

Ona karşılık vermek için çabalarken, öpücükleri hararetli bir hale büründü. Başım geriye doğru kayarken, o da benimle birlikte üzerime eğildi.

Ensesini sarmalayan parmaklarım geniş omuzlarına kaydı. O sırada sırtım masanın rahatsız yüzüyle buluştu.

Başım neredeyse masaya değmek üzereyken, Taehyung büyük ellerinden birini başımın altına sığınak misali tuttu ve eline yaslanmamı sağladı. Sıcacık parmaklarına yapıştı kaldı ensem.

Dudakları ıslak bir sesle dudaklarımdan ayrıldığında, salyalarımız birbirine karıştı. Burnum, filtrumum, dudaklarım ve çeneme kadar birbirine karışan salyalarımızla ıslandı tenim.

Nemli dudakları bana soluklanmam için müsaade ederken, o sırada doğruca boynuma kaydı. Boynumdaki benimi esir aldı nemli dudakları. Oraya soğuk dokunuşlar bırakıp süslendirdi tenimi.

Dişleri arasına aldığı tenimi usulca emdiğinde, omuzlarındaki ellerimi boynuna doğru kaydırdım ve ensesindeki saçlarını çekiştirdim hafifçe. "Ahh Taehyung..." Dudaklarımdan inleyecek şekilde ismi dökülmeyi başardı.

İnlemem hoşuna gitmiş gibi daha da sertleştirdi dişlerinin baskısını. Hassas tenimi çiğnercesine emip sıkıştırdığında bir kez daha adını sayıklarcasına inledim.

Bu kez sesim ofisin içinde yankı yapacak şekilde yükseldiğinde Taehyung kıkırdayarak ısırdığı boynumu serbest bırakıp dişlediği noktaya ıslak bir öpücük kondurup geri çekildi.