20.

21.3K 768 336
                                    

HOOOOOOŞ GELDİNİZ!

Alev ateş bir bölümle geldim size

Uyarı: Bu bölüm çok istediğiniz o sevişmeyi ve +18 sahneleri barındırmaktadır. Tiksineceklerin okunmaması rica olunur.

Bol bol yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın! Sıralamada ilk 20'ye girelim artık

Arada mesaj panosuna yazın, sohbet ederiz!!

Buyrunuz yeni bölümümüz, iyi okumalar!

~~~~~~

Can elimi tutarak beni lavaboya yönlendirdiğinde o erkekler kısmına girerken ben de kendi kısmıma girmiştim. Aynaya bakmamla duraksadım. Rujum dağılmış, saçlarım biraz tünermişti. Yüzümü makyajımı etkilemeyecek şekilde suyla yıkadım ilk. Rujumu sildim ardından, masaya dönünce tazelerdim.

Aklımda fazlasıyla soru işareti vardı. İlki şuydu, ben bu adama gerçekten kapılıyordum ve bunu daha yeni fark ediyordum. İkincisiyse, beni daha şimdiden bu kadar etkilediyse  gecenin devamını düşünemiyordum.

Saçlarıma elimle şekil verdikten sonra fena görünmüyordum. Elbiseyi biraz daha alta doğru çekiştirerek lavabodan çıktığımda Can beni kapının önünde, kollarını birbirine bağlamış bekliyordu. Gözlerim pantolonuna kaydı birkaç saniyeliğine, nasıl bu kadar kısa sürede halletmişti bilmiyordum ama çavuş inmişti.

Eli elimi sımsıkı sardığında tek bir söz bile söyleyemedim. Az öncenin aksine şu anda fazlasıyla utanıyordum. Sessizce onun beni yönlendirmesine izin verdim.

"Sen, utandın mı?" diye sorarken durdu. Bana dönmüştü, bir elini çeneme yaslamış, parmaklarıyla yanağımı okşuyordu. Omuz silktim bir şey söylemek yerine.

"Utanacak bir şey yok, güzelim. Görmediğim bir şey değildi." Biraz daha yaklaştırdı yüzünü yüzüme. "Görmeyeceğim bir şey hiç değildi." Dirseğimi onun karın boşluğuna geçirdiğimde öne doğru sendelese de hemen toparlanmasıyla yürümeye devam ettik.

Yerimize geçerek oturduğumuzda yemekler verilmişti. Az önceki yorgunluğumla birlikte yemeği iştahla yemeye başladım.

"Bak bakayım sen bana." Ela'nın beni dürtmesiyle eti ağzıma atıp ona döndüm. Gözlerini kısmış bana bakıyordu.

"Şişmiş dudaklar, dağılmış saçlar, utangaç bakışlar... Sen kuytu köşede Can'la mı yiyiştin?" O normal bir şekilde sormuştu aslında ama benim gözlerim yuvalarından çıkacaktı neredeyse. Tek bakışta anlamıştı.

"Saçmalama, Ela. Nereden çıkarıyorsun böyle şeyleri?" Uğraşımın boşuna olduğunu bile bile inkar etmeye devam ederken Ela eliyle beni geçiştirircesine bir hareket yaptı.

"Valla çıkaran kişi ben değilim. Daha çok, Can bir şeyleri yerinden çıkarmış gibi duruyor." dedi imalı gülümsemesiyle.

Tam karşımda olan Yeliz'e döndüm. "Hadi kalk, dans edelim. Oturmaya mı geldik?!" Sanki tüm hayatı boyunca bunu beklemiş gibi benimle birlikte dans pistine geldiğinde beraber dans ediyor ve arkada çalan Hande Yener'in şarkısına eşlik ediyorduk.

"Biz değil miydik? Aşk ile yanan, eğer ayrılırsak ölürdük falan." Omuzlarımız ritimle hareket ediyor, cilveyle şarkıyı söylüyorduk. Bu enerji bana nereden gelmişti bilmiyordum, az önce tüm vücudum yorgunlukla titreyen ben değilmiş gibiydim.

Hazal da bize katıldı. Hepimiz dans ederken git gide sayımız arttı. Pist şarkı söyleyen ve dans eden insanlarla dolup taşmıştı.

Ne kadar süre dans ettiğimi bilmiyordum. Halaydan horona, romantik şarkılardan roman havasına, mezdekeden ayrılık acısı çekmelik şarkılara hepsinde oynamıştım. Gerçekten davetlileri oynamaya teşvik eden o kişi, bendim.

SÜTYENİM KİMDE?! || YARI TEXTİNG +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin