♤♧♤ 18. BÖLÜM: ATEŞİ SÖNDÜR

58 34 5
                                    

♤♧♤

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

♤♧♤

Ateşi söndürmek için benim buradan gitmem gerek.

Büyükçe bir bardağa birkaç yudumluk bir viski dolduruldu. Ortamın sessizliği daha çok dibe battı. Her yerde gözler üstlerinde hissetti gibi oldu Clara.

Bardağını alıp, boğazının yanmasına rağmen dibine kadar viskiyi bir dikişte içti. Sigara paketinden bir sigara çıkartıp yaktı ve ardından içmeye koyuldu. Dumanı üfleyip geriye yaslandı. Bardağına birkaç yudumluk daha viski doldurdu David.

Kafasını kaldırıp karşısında duran, bu ahmak ve onunla ancak yatmak için yanından ayrılmayan David'e baktı. Boğazında takılı kalmış olan o acıyı bir kez daha hatırlatıp viskiyi içti.

Dalgın dalgın elini çenesine götürdü Clara. David koltuğa yığılır gibi oturup Clara'ya göz gezdirdi. Omuzlarından aşağı kadar.

"Demek Roma ha!?"

"Evet," dedi sigarasını dudaklarının arasına alıp. "Gideceğiz."

"Harika! Yani bu harika olacak Clara...senle uzun bir süre baş başa ve tek olacağız. Buralardan uzaklarda...yapayalnız."

Clara son cümle üzerinde biraz düşüne durdu. Yapayalnız, kelimesi biraz olsun içine endişe veriyordu. Onun gibi biriyle buralardan uzaklarda tek ne yapacaktı ki?

Omuzlarını silkmiş olan David, evinin içine bir süre bakındı. Onun evinde bu kızın ne işi vardı? David onu kendi evine alıp almamak arasında gidip geldi ama sonunda bu uçak işi çıkınca pes ederek onu evine aldı.

"Gitmek için ne kadar süremiz var?"

Clara'nın aklına gelmiş gibi başını salladı. "İki gün sonra...bir araba kiralariz. Havalimanına gitmek için bu gerekli."

"Taksi?"

"Boş versene," diye araya girdi. "Ben bulurum araba."

"Bu aralar sana iyice bir şeyler olmuş," diye sapıkça söyledi David. Clara yutkundu. Bu aptallık...neden bu kadar merak ediyordu şunları?

"Sana bulurum dedim."

"Peki...zamanı gelince herşey bitecek ya! Bunları aklında tut bebeğim; buralardan uzaklarda...sadece ikimiz olacağız," dedi öne doğru eğilip Clara'yı daha çok çıkmaz sokağa sokarken.

"Aslında," dedi Clara. Sesinin sessizlik içinde çıkması pek umrunda olmadı. "Tek de gidebilirim."

David anlamamış gibi bekledi. "Nasıl?"

"Gelmene gerek bile yok diyorum."

"Aklını kullan Clara...sen tek yapamazsın oralarda. Orası yabancı bir ülke. Bilmediğin insanlar, bilmediğin bir konuşma tarzı. Oraya ait gibi hissedecek misin ben olmadan?"

Lanetli Yüzler : Issız AdaWhere stories live. Discover now