Kışlara İnat

115 70 17
                                    

Kavuşmak yalnızlığımın kabusu
Ecel kokulu saatleri
Zifire çalmış mahşer
Işığı kayıp mevsimleri
Çok alışmışken bana kim için değerdiki katil olmaya...

Sonbahar uğramazdı sana
Yüreğimde taşırken
Düşmezdi dalından yaprak
Korkardı gece mehtabı saklamaya
Ne kadar acı varsa da tutsak...

Oysa asırlar sığdırdın
Keşfedilmemiş gecelere revan kılıp ruhumu
Yine de alırdım buruk koksa da gözlerinin kokusunu teninden çok uzaklarda
Bilinmeden sevilişler alın yazında...

Büyütsem gölgemi bıraksam bir başına
Sessizliğe gömülen kaldırımların
Eşlik etsem yasına ...

İçimde buralardan olmayan bir hüzün yaşar
Bundandır ecel bilmezliği
Tarifine kalemlerin acizliği
Bulsam rüyaların ötesine geçip
Uyanınca tutsam aklımda
Halimi anlatan o dizeleri ...
Yazsam karanlıktan korkmayan kağıtlarıma...

Tanrı misafiri diye karsam alın yazıma..

Ben yabancıyım bu dünyaya
Sokaklar mezar gibi boğuk
Işıklar gibi yorulsam da konamam
Uzağım mevsimlerin kanatlarına
Kimsesizlik ne kadar da soğuk
Titrese  de tutamam
Ellerim hala kanamakta
Kül deyip geçerdim evvelden
Gördüm ki yüreğim hala yanmakta...

Kışlara inat....

SÂHİB-İ MELÂHAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin