Herşeyi Unuttuğu Vakit

69 44 12
                                    

Bir gidiş neyi değiştirebilirdi ki !
Kim nefret ederdi yeryüzünden
Kim küsebilirdi adım atabildiği her yere
Bir çift ayak izi yüzünden ..

Kalem yazmadı dökülmeyince
Kaderin dilinden
Büründüm de hislerin her haline
Olmadım hiç mi hiç beklenilen ...

Herşeyi unuttuğu vakit
Kendini mi hatırlardı insan
Yoksa kendinden ölenleri mi ?

Dağıldığımızı anlar mıydı ?
Hiç ayrılmamış olanlar !
Sarılmadan kayıplara karıştığımızın
Farkına varır mıydı ? Gölgelerimiz
Ve gözünü kırpmayanlar !
Görür müydü ?
Kadere güç yetiremeyen kabullenişlerimizi ...

Ne atabilirdi takvimlerin sırtından geçmişi
Geçmişi olmayan bir yarına
Yarın denilebilir miydi ?
Kırabilir miydi ? Toprağı
O mezardan uyanıp
Gelir miydi ? Öyle bir gün
Zamanı sırtından yaralayıp ...

Ben gibi uyana bilir miydi ? O mezardan
Yazar mıydı ? Taşına Doğduğu günleri
Unutupta öldürüldüğü kimseleri !

Gözlerimi göklere revan kıldım
Çoçukluk hallerini seyrediyorum bulutların
Ve rengini sarıya çalamayıp ağlayanları
Anlamaya çalışıyorum
Elbette yerini tutmaz bilirim
Belki diğer hayatım beliri verirde
Biraz gülerim
Manasız güzaf görünürcesine öylece bakarım
Susuyor gibi görünsem de
Aslında çok şey anlatırım ...

SÂHİB-İ MELÂHAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin