1.4

1.8K 107 88
                                    


"Kızım bela mıknatısı gibisin nerede sikim sonik insanlar var, dibinde bitiyor."

"Akrabalarımı seçmek benim elimde değil Yunus Balığı, hepsi otistikse ben ne yapabilirim?"

"İyi bari sen kılpayı kurtulmuşsun."

Yunus'a göz devirip arkama yaslandım, zaten uzun bir macera serüveninden geçmiştim.

"Madem ortada vekalet falan yok, ne diye seni Almanya'ya götürüyor?"

Keşke bende bilsem Kerem. Teyzemden herşeyi bekleyebilirim.

"İnan bilmiyorum."

Lucas'ı dürtüklediğimde kalkmamak için direniyordu.

"Ne, yemek yemeye mi gidiyoruz? Hemde Kerem mi ödeyecek?"

Lucas aniden kafasını kaldırıp etrafa bakınmaya başladı, onun bu şapşal haline gülmeden edememiştim.

Aşırı tatlıydı ya!

"Bizi Sare'lere bırak."

"Sen beni aldatıyorsun kabul etmiyorum."

"Mal mal konuşma önüne bak, beyaz ışığı gördükten sonra konuşmayacaksın yoksa."

"Sare'yi terk edemeyeceğin için beni terk ediyorsun. O ölmesin diye beni öldürüyorsun. Beni beni Yunus'unu!"

"Aşk-ı Memnu'ya sardı şimdide."

"En azından Polat Alemdar'ı bıraktı."

"O daha iyiydi sanki."

"Birdahakine Ali Rıza Bey olacağım merak etme."

Yunus, arabayı durdurduktan sonra hepsiyle vedalaşıp eve doğru yürümeye başlamıştık.

Kendimi o kadar yorgun hissediyordum şuan tek istediğim sadece uyumaktı.

"Kerem senin gelmene gerek yoktu, gidip dinlenseydin."

"Benim dinlenmem için seni görmem yetiyor."

Ne dediğini anlamayarak ona baktığımda o da birden yüz ifadesini değiştirip, konuyu farklı yerlere çevirmişti.

"Bu evin dış yapısıda çok güzelmiş, şu mermerleri siyah yapsalardı daha iyi olurdu ama."

"Aynen Kerem, duvarlarıda krem yapabilirlerdi. Beyaz çok bayıyor."

Dediğime bende gülerken o da bana katılmıştı.

𝘥𝘢𝘪𝘮𝘢 - Kerem Aktürkoğlu Where stories live. Discover now