Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Aynada kendime bakarken belimi tam olarak saran bel zincirini düzelttim. Üzerime pembe bir crop giymişken, altıma yine mini pembe bir şort giymiştim.
Sarı saçlarını ikiye ayırıp masanın üzerinde duran tarağımı elime alıp kabaran saçlarımı taradım.Aslında saçlarımı bu kadar uzun kullanıyordum. Fakat nedense saçlarımı kesmek istemiyordum.
Saçlarını kesme,sana yakışıyor.
Saçlarımı güzelce tarayıp tarağımı masaya bıraktım.Tekrar aynaya geçip kendimi uzun uzun süzerken sürekli üzerimi düzeltiyordum.
Yüzümde kıyafetlerime uygun olarak pembe bir makyaj vardı.Gözlerimde açık pembe far, yanaklarımda hafif pembe allık ve dudaklarımda koyu pembe bir ruj vardı.Dudaklarımı birbirine bastırıp ruju daha fazla yaydım.
Tekrar elimi saçlarıma atıp düzelttiğim sırada kapı çaldı.Evin içini dolduran zil sesiyle kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı.Yutkunarak terleyen ellerimi havadayken salladım.Belimdeki boncuklu zinciri son kez düzeltip odamdan çıktım ve kapıya doğru adımladım.
Kapının tam önünde durup ellerimle yüzümü havalandırmaya başladım. Ellerim kısa süreli yelpaze görevi görürken zile tekrar basılınca derin bir nefes alıp hızla kapıyı açtım.
Kapıyı açar açmaz gözlerimin önüne serilen iri bedenle bir kez daha yutkundum.Kafamı yavaşça kaldırıp gözlerine baktığımda parlayan irislerini görünce nefes alışverişlerim hızlanmıştı.
Gözlerimin içine uzun uzun baktı. Ardından kahveleri yavaş yavaş vücudumu süzmeye başlayınca bacaklarımı birbirine bastırıp alt dudağımı yaladım.
Gözleri vücudumun her kısmında saniyelerce oyalanıyordu.Beni baştan aşağıya süzerken bakışları belimde takıldı.Gözleri belimde dakikalarca oyalanırken yanaklarımın ve ellerimin cayır cayır yandığını hissediyordum.
Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Gözlerime bakarak ayakkabılarını çıkardı ve içeriye doğru bir adım attı. İri bedeni birden önüme serilince kendime gelip içeri girmesi için geri geri gittim.İçeriye bir adım daha atıp ayağının tersiyle kapıyı kapattı.
Odanın içinde o yoğun bakışlarla baş başa kalmıştım.Onun bana bu şekilde bakması egomu inanılmaz derecede okşuyordu.Tam olarak aşık baktığını söyleyemezdim ama hayran şekilde baktığı kesindi.
Onun bir tek bana bu şekilde davrandığını biliyordum.Normalde herkese bağırıp çağırdığını,kavga çıkarmak için yer aradığını,yoldan gelen geçene sataştığını,kavga çıkardığı adamları hastanelik ettiğini mahalledeki insanlardan öğrenmiştim.
Evet, Alparslan'ın söylediği gibi onu mahalledeki bazı insanlara sormuştum. Mesela bakkal Ercan amca ve mahallede kamera görevi gören yaşlı teyzelerin hepsi bana bunları anlatmıştı.Hepsinin ortak cevabı da Alparslan'ın sinir hastası olmasıydı.
