Kan davası (bxb)

-Özel bölüm²-

Üzerimdeki gömleğin son düğmesini ilikledikten sonra arkama dönüp üzerini giyinen Polat'a baktım. Üzerine ceketini atıp bana baktı.

"Gidelim mi?"

Kahvaltımızı yapmıştık ve Ömer'in yanına gidiyorduk.

Parmaklarımın ucuna çıkıp yanağına öpücük kondurdum. Elini belime koydu ve ona yetişebilmem için hafif eğildi. Göz göze geldiğimizde saatim bildirim verdi. Bu her defasında oluyordu ama artık garipsemiyordum. Sadece sessize alıyordum.

"Bakıyorum da çok heyecanlısın" Polat gülerek kalp atışlarımı duymak için elini göğsüme koydu.

"Seninde pek bir farkın yok bence"

Elimi göğsünde gezdirdim gerçekten kalbi benden daha hızlı atıyordu. Yavaşça elini kalçama doğru indirdiğinde geri çekildim.

"Şimdi zamanı değil.."

"Üzüyorsun"

"Bebeğim Ömer bizi bekliyor gitmeliyiz"

"Hep böyle yapıyorsun ama, öpseydim bari"

"Şimdi değil dedim."

Odadan çıkıp merdivenleri inemeye başladım. Evden çıktığımda motor evin önündeydi. Motorun yanına gidip tek ayağımı diğer tarafa attım ve yavaşça bindim.
Polat kapıdan çıktı, yanıma geleceğini sanıyordum ama arabaya doğru yürüdü. Ona seslendim.

"Birlikte gitmeyecek miyiz?"

"Hayır, git arabayla gideceğim"

"Saçmalama gel buraya"

Cevap vermeden arabaya bindi. Tam yanına gitmek için inme hamlesi yaptığımda arabayı çalıştırdı.

"Dur beni bekle"

Hızla motordan inip arabanın yanına koştum. Binmek için ön kapının yanına geldiğimde camı açtı.

"Ne var"

"Kapıları aç bende seninle geliyorum"

Bir süre düşündü.

"Öpeceksen açarım"

"Tamam haydi"

Kapıları açmasıyla ön koltuğa oturdum. Kapıyı kapatıp Polat'a baktım.

"Çok mu istiyorsun öpmemi"

"Çok"

"Tamam başka zaman şimdi değil"

Derince iç çekip arabayı sürmeye başladı.

Parkta buluşacaktık ve çok uzak değildi. 10-15 dakikaya orada olurduk.
Yaklaşık 5 dakika sonra kırmızı ışıkta bekliyorduk. Işığa baktığımda 60 saniye vardı.
Polat'a döndüm.

"Bana bak"

Yavaşça bana döndü. Gözleri mi dolmuştu bu aptalın?

"Ciddi olamazsın"

"Hayır ben sadece.. gözüme bir şey kaçtı"

Elinin tersiyle yüzünü sildi ve hafif hıçkırırmış gibi bir ses çıkardı.

"Aptal"

Yakasını tutup kendime çektim ve dudağımı dudağına bastırdım. Elini belime koyup küçük küçük okşadı. İçim ürpermişti. Alt dudağına odaklanmışken bir anda korna sesiyle geriye çekildim.

"Ah yeşil yanıyor, bir an kendimi kaptırmışım"

Dışarda yürürken arabada yiyişen iki erkek çok garip görünmez miydi?