Tamed the Monster Prince |Canavar Prensi Evcilleştirdim.[NOVEL ÇEVİRİ]

9

Adam onu iki koluyla sıkıca kavrayarak olduğu yere hapsetti. Ellerini yumruk yapıp adamın göğsüne vurarak kurtulmaya çalıştı ama adam bir kaya gibi hareketsizdi. Adamın sıcak nefesini hiçbir uyarıda bulunmadan boynunda hissetti. Bu onun canını almak için miydi yoksa gece yarısı bir telefon görüşmesi yapmak için mi?

"Dur, lütfen..."

Nabzı aralarındaki boşluktan hissediliyordu. Alnında titreyen ince bir ter çizgisi görülüyordu. Bir kadını tatmin etme konusunda deneyimli miydi? Kadının kollarını aşağıda tutarak yavaş yavaş üzerine çıktı ve derin bir nefes aldı.

Süreç oldukça stresli ve bunaltıcıydı, bu da bağırmak için güçlü bir dürtü hissetmesine neden oldu. Kaçmaya çalışmasına rağmen bunu başaramadı.

Göğsünde istemsizce titremesine neden olan sıcak ve nemli bir his hissetti. Cesar'ın kokusunu almak tuhaftı, sanki bir hayvan bir insanın vücudunda özellikle lezzetli olan bir noktayı ayırt etmeye çalışıyordu.

Ardından dudaklarını kulak memesine doğru götürdü ve nazikçe yaladı.

"Hmph."

Kulaklarından başlayıp boynuna kadar inen bir karıncalanma hissetti. Duygularına çabucak yenik düştü, gözyaşları yüzünden aşağı akıyordu.

Adamın hareketleri aniden durdu ve kızın rahat bir nefes almasını sağladı.

Parmak uçlarıyla yüzüne şefkatle dokundu ve bunu yaparken gözyaşlarını gözlemledi. Sanki bize bir şey anlatmaya çalışıyormuş gibi gözyaşlarını nazikçe yalayarak temizledi.

Ani bir ürperti ve kulaklarından boynuna kadar uzanan garip bir hisle sarsıldı. Daha sonra ağladığını ve gözyaşlarının yüzünden aşağı aktığını fark etti.

Bundan sonra, kokusunu içine çekerken onu sevgiyle kucakladı. Sanki onun tüketmeye uygun olup olmadığını düşünüyormuş gibi görünüyordu. Gözyaşlarına boğulacağı hissine kapıldı.

Adam onu bırakır bırakmaz ellerini aralarında oluşan boşluktan çekebildi.

"Cesar..."

Adını söyledi ve bakışlarını ona doğru yöneltti. Yüz ifadesi yumuşaktı ve gerginliği dağılmıştı.

Parmaklarını nazikçe adamın saçlarında gezdirdi ve yumuşak bir sesle konuştu.

"Kes şunu."

"Durmak mı?"