2.Kitap/4.Bölüm

149 6 0
                                    

Hemen yaslandığım kapının arkasınsan kalktım yeterince durmuştum bence lavaboda hızlı bir şekilde elimi yüzümü yıkadım ve lavabodan çıktım "İyi misin? Biraz daha" diye sordu Deniz ben ise başımı sallamakla yetindim yerdeki kanlı peçeteyi almak yerine(bi zahmet alma) masadan yeni peçete aldım ve tekrar Denizin karşısına pufa geçtim "Eğilirmisim" dedim tekrar "Tabiki" dedi ve başını eğdi ve tekrar elimi tuttu bu sefer sadece baktım "Noyo ogle bakayon" dedi anlamamış bi şekilde baktım ona "Anlamadım" dedim

Deniz ellerimizi dudağından çekip konuştu "Diyorum ki niye öyle bakıyorsun" diye sordu

"Nasıl bakıyormuşum" dedim
"Şaşkın ve aşık gibi" dedi yüzümde hafif bi tebessümle ona baktım "Ben söylememiş miydim onu?" diye sordum "Bilmem" dedi ve tekrar başını eğdi "Yeterince aldık bence kanı gel yıkıyalım artık" dedim ve elini elimden çekti ve ayağa kalktı bende kalktıktan sonra lavaboya girdik "İstersen ilk ağzını çalkala" dedim Deniz bişe demeden musluğu açtı ve avuçlarına suyu aldı "Sen ağzını yıka ben içerdeyim" dedim "Tamam" dedi ve çıktım

Odada biraz volta attım çünkü yaşadığım kalp atışı ve utanç gerçek değil gibiydi şaka maka ben onu neden yaşadım

Ben kendi düşünceler aileminde dolaşırken Deniz lavabodan çıktı "Geldim" dedi bana ve tekrar yatağa oturdu "Tamam ağzını açarsan dudağına bakayım" dedim ve başını eğerek ağzını açtı evet düşündüğüm gibi çok bişe yoktu kan yüzünden fazla gözüküyordu "Bişe yok yani kandan dolayı fazla gözüküyordu ama genede Azer abime gösterelim" dedim Deniz bana sen bilirsin der gibi baktı odanın kapısına doğru ilerledim ve çıktım hemen arkamdan Denizde geldi

"Eminsin dimi bişe olmadığından yani dikiş atılması pek hoşuma gitmedi" dedi korkulu bi şekilde "Çen dikiş yemekten mi koktun çen" dedim gülerek "Evet ne yani korkamazmıyım" dedi ben buna gülerek cevap verdim ve onu durdurdum giydiğim pantolonu dizime kadar kıvırdım "Küçükken bisikletten düşmüştüm ve dizimi yarmıştım tamı tamına 5 dikiş atılmıştı emin ol dudağına dikiş atılcaksa bile maxsimiun 3 dikiş atılır" dedim

"Nasıl düşmeyi becerdin acaba" diye sordu ama yüzünde hafifte olsa tatlı bi gülümseme vardı "Bi zamanlar üvey ailemle oturduğum sitede beni sevmeyen onca arkadaşım vardı zaten pekte arkadaş değildik en son Afra kaldı işte benle. Çok net hatırlıyorum biri ecrindi zaten en çok o benden nefret ederdi ozamanda bisikletimin frenini koparmış ama ustalıkla gözükmeyecek yere bağlamış ee bende bayırda kayarken freni tutundum ama ne fayda" dedim "Peki kim dikti dizini" diye sordu ama inanın bana bu soruyu kim sorsa cevaplamak istemezken Denize herşeyi anlatmak istiyordum

"Kendim. Deniz ben ogün üvey annemden de dayak yedim bisikletten düştüm diye dayak yedim inana biliyormusun" dedim "Su ben öz-" derken susturdum onu "Sakın o kelimeyi deme sonuçta eski olaylar eski zman zaten dizime bakarsan çok sıkı dikmişim hem yüzümdeki acı hemde yardığım dizim ben o zaman daha 5 yaşınsaydım Deniz sen düşün" dedim ve sustum küçük bi tebessümle dizimi kıvırdım

Şuanki tebessümüm acının tatlı tebessümüydü

Deniz bişey demeden yanıma gelip sıkıca sardı beni şahsen sarılmaya alışık değilim o yüzden bi anlık afalladım evet onca zaman herkesin sarılmasına alıştım ama Deniz'in sarılmasına halen alışamadım

Denizin kokusunu güzelce içime çektikten sonra geri çekildik size bahsetmiştim eğer yanlış hatırlamıyor isem papatya kokusu beni rahatlatıyordu ve bu koku Denizle birleştimi kıyamet rahatlıyordum

İkimizde bişe demeden aşağı abimlerin yanına indik "Çok şükür ya" dedi Ateş sinirle "Sakin ol Ateş kralı sadece konuştuk" dedim neşeyle çıkardığım sesimle "Eminmiyiz" dedi siniri halen geçmemişti "Ateş sakin kardeşim yemedim ikizini" dedi Deniz bu çoçuk neden bu kadar gergin "Tamam neyse Deniz gel bakayım dudağına" dedi abim Deniz bişe demeden abimin önüne oturdu "Hmm sanki 1 dikiş atsam iyimi olur ne o kadar açılmamış ama bişe yerken acıya bilir" dedi abim Denizin gözleri bana kaydı

YAZICIOĞLU AİLESİOù les histoires vivent. Découvrez maintenant