Beş

23.7K 1.5K 303
                                    

merhabaa! öncelikle okunma sayısı güzel fakat oy sayısı çok az😭
Bu bölüme bir +50 oy gelirse sonraki bölüm çoook hızlı gelir! hehehe

Okurken bol bol yorum yaparsanız ve görmek istediğiniz olayları, işte şu şöyle üzülsün, şu şunu öğrensin vb. şeyler dersiniz hem sizin istedikleriniz olur hem de benim aklıma fikirler gelirr

O yüzden lütfen okurken bol bol yorum yapın canlarıım.

Umarım bölümü seversinizz, 💗

🩹

beni sevmek söyle zor mu,
ben de sevmedim anlarım.

...

Araba ilerlerken, sağ tarafımda oturan Rüzgar'ın koluna parmağımla dokundum.

Bakışları bana dönerken, hâlâ bu samimiyetine alışmamış ve olumsuz bir tepki vermesini bekleyen tarafımı susturmaya çalışarak, "Kerim Bey'in başka kardeşi var mı?" diye sordum.

Sol tarafımda oturan Erkin'in bakışlarının bana kaydığını hissedebiliyordum.

Arabalara binmiş yola çıkmıştık. Kerim Bey, ben, Erkin, Rüzgar ve Barış ile giderken; Hakan ve Karan başka bir arabadaydı.

Karan beni şimdiden kendinden nefret ettirmişti. Ondan hem korkuyor hem de bu tavırları yüzünden iğreniyordum. Asla onunla bir yerde yalnız kalmak istemiyordum. Hatta yalnız kalmak bir yana, yanımda durmasını bile istemezdim.

Rüzgar, fısıldayarak sorduğum soruya gülümseyerek kulağıma eğildi.

"İki amcamız bir halamız var. Kenan amcamı biliyorsun zaten o en küçük amcamız. Kübra halam en küçükleri, bir oğlu var 15 yaşında. 39 yaşında mükemmel bir kadındır kendisi."

Hızlıca konuştuğundan olacak ki durarak derin bir nefes aldı. Ben de merakla devam etmesini bekliyordum.

"Babamdan büyük bir de abisi var. Kadir amcam. Onun da üç oğlu var..."

Lafını keserek, kocaman olmuş gözlerimle ona baktım. "Neden kız kuzenlerini atlıyorsun?" Gerginlikle ve zar zor gülümseyerek sorduğum soruya önde oturan Barış'ın gülmesiyle bizi dinlediklerini anladım.

Gözlerimi arabanın aynasına çevirdiğimde Kerim Bey'in yüzünde de yarım bir gülümseme vardı.

Rüzgar hafif bir kıkırtı bırakıp saçlarımı karıştırdı.

Saçlarımı karıştırdı.

Sabah bir, şimdi ikiydi. Bu yaşıma kadar hiç kimse saçlarımı çekmek dışında dokunmamıştı saçlarıma.

Annem saçlarımı örmemiş, abilerim saçlarımı karıştırmamıştı. O yüzden kalbimin hızlanmasına, içimin kıpır kıpır olmasına engel olamadım.

Rüzgar, benim için bunun anlamını bilse ne yapardı acaba?

Alık alık bakan hallerimi görmüş olacak ki ağzını araladı. "Sen tek kızsın havuç... Üzgünüm." Yine güldü. Benimle dalga geçer gibiydi.

Hem tek kız da ne demekti? Benim anlayışlı, tatlı kız kuzenlerim olmayacak mıydı? Kafamı koltuğa yaslayarak, ağzım açık düşünüyordum.

Seren ¦ Gerçek AileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin