Ölümlü Bedel

Tehlike

"Onların gerçekten masum olduğunu mu sanıyorsun?" dedi,kaşlarını çatarak.

"Sanmak mı? Güldürme beni!Onlar masum Ember...Ya ablam?Oda tehlikeli miydi?Ablamı neden öldürdün Ember!" yine kendimi kaybederek onu omuzlarından ittim.

"Bunu neden yapıyorsun!Ablan masum değildi!"

"Gerizekalı aptalın tekisin!Bunu yapmak sana mı kalmıştı?" dedim akan gözyaşımı silerek.

"Kendine gel!Bunlar seni ilgilendirmez.Benim işime karışma sakın!" deyip omzuma çarpıp geçti,ardından yattığım odaya girdi.

"Bedelini ölümle ödeyeceksin Ember" dedim sessizce.

"Bu kadına ne yaptın!?" diye bağırdığında gülümsedim.Hem ağlıyordum hemde gülüyor.Manyak mıyım neyim!

"O kadar salak mısın?Öldürdüm." deyip olduğum yere oturdum.

Hızlı adımlarla olduğu odadan çıkıp önümde diz çöktü.Ardından büyük eliyle yanaklarımı tutup sıktı.

Dişlerinin arasından "Ne yaptığını sanıyorsun!O en iyi doktorumuzdu!" dedi.Ardından diğer elini kaldırıp bana vuracaktı ki,bir elimle vurmasını engelledim.Ardından ayağımla bacak arasına tekme attığımda inleyerek geriye düştü.

Hızlıca kalkıp üstüne eğildim. "Eğer,bir daha bana vurmaya kalkarsan," bana vuracak olan elini tutup hızlıca çevirdiğimde bağırdı.Kırılan kemiklerin sesi,kulağıma hoş geliyordu. "diğer elinide kullanamazsın."

Ayağa kalkıp üstümü silkeledim.Ardından çıkışa doğru ilerledim.

"Bu arada," arkamı dönmeden konuşmaya başladım "doktorunuz,ne kadar da kötü dövüşüyor!" deyip çıktım.

##############################

"Efendim Eril?" dedim elime bir dosya alarak. "Rüya Hanım, operasyon için kimlikler belirlenmedi."

"Nasıl?" dedim elimde ki dosyayı bırakarak.
Telefonda Eril'in sesi temkinli çıkıyordu.

"Efendim,Kuruluş öğrenmemizi istemedi." nasıl böyle bir şey olabilirdi?Bilmediğimiz kişilerle nasıl, operasyona katılacaktık ki?

"Kahretsin!Bu işte bir şey var ama ne?Neden bilmemizi istemesinler ki...Eril,hemen eve gel.Beni alman gerekiyor." deyip telefonu kapattım.

Operasyon ciddi bir şekilde önemliydi,ve bizim karşı tarafta ki kişiyi bilmememiz demek, operasyonu bilmeden ayak uydurmak demekti.Bu işte bir iş vardı.

Gardolabımı açıp içinden rahat bir şeyler çıkardığım.Giydikten sonra saçlarımı dağınık topuz yaptım,ardından evde ki su dolu şişeyi alıp balkona doğru ilerledim.

Beyaz tülleri açıp kapıyı açtığımda içeri giren hava üşümeme neden olmuştu.Ama severdim,hem titreyip hemde üşümeyi sevmeyi...

Çeşit çeşit olan çiçeklerime balkonda bakıyordum.Balkona çıkmama zaman kalmadığında çiçekleri bahane edip güzel bir hava alıyordum.Bütün çiçekleri geçip, en sevdiğim afrika menekşelerinin önüne gelip diz çöktüm.Ardından yavaşça suladım.

Diğer çiçekleride suladıktan sonra sandelyeme oturup manzaranın tadını çıkarmaya kalmadan Eril'in aradığını gördüm.Oflayarak telefonu açtım.