26. Bölüm - Yüzleşme

40 9 82
                                    

Hana'nın yanından ayrıldıktan sonra spor salonuna gidiyordum ki Yuma ile karşılaştım. Ağacın gövdesine yaslanmış, kollarını birbirine bağlamış Hana'nın oturduğu banka bakıyordu. İçimi tarif edilemez bir öfke kapladı.

- Hoşgeldin Yuma, ziyarete mi geldin?
- Hayır, artık temelli buradayım.

Kollarını çözmüş ve bana doğru bir adım atmıştı. Beni bu tavırlarınla korkutabileceğini mi düşünüyorsun gerçekten?! Hah, güleyim bari!

- 2 sene önce de aynı şeyi söylüyordun. Apar topar bir veda bile etmeden Japonya'ya geri dönmen oldukça kırıcıydı (!)
- Veda etmeye değecek insanlarla vedalaşmıştım aslında, anlarsın ya.

İçimden sabır diliyordum. Tanrı'm! Hana için sakin kalmam lazım! Çünkü hâlâ ona değer veriyor. Aish! Oysa nasıl da kavga edesim var!

- Sana Hana hakkında bir bilgi vermemi ister misin?
- Dostum onun en yakın arkadaşıyım, bilmediğim ne olabilir ki?!
Küçümseyici bir şekilde bakıyordu. Birazdan sana o şekilde bakacak olan kişinin ben olacağı düşüncesi hoşuma gitti şu an.

- Hana, "arkadaşlar"ıyla arasındaki bağın bozulmasını istemez, onlara arkadaştan başka bir gözle de bakmaz. E sen de onun en yakın arkadaşısın, anlarsın ya.

Neye uğradığını şaşırmış bir şekilde bakıyordu. Elimle omzuna hafifçe vurup spor salonuna doğru yürümeye başladım.

Antrenman yoktu ama ben biraz kafa dağıtmak istiyordum. Son zamanlarda kalbimin ve beynimin sesine yetişememeye başlamıştım. İkisi de çok farklı şeyler söylüyordu. Artık bunu çözüme kavuşturmalıydım.

Son dersti ve herkes kafasına göre takılıyordu. Üstümü değiştirdim. Basketbol topunu aldım ve sahaya çıktım. Ardı ardına basket atıyordum. Kafam çok doluydu.

Bir zamanlar Yuma ile çok yakındık. İyi anlaşırdık, kardeş gibiydik. Birbirimizin arkasını kollardık. 7 yıl önce şu anki arkadaşlarımla tanışmıştık. Bir gün Yechan'ın yanında bir kız görmüştüm. Çok güzeldi, her anlamda. Etkilenmiştim, Yuma'ya bahsettim. O gün Yuma çok sessizdi, sorduğum çoğu şeye bile doğru düzgün cevap vermemişti. Ertesi gün Yuma'yı kızla konuşurken gördüm. Arkadaş olmuşlardı.

Daha sonra Yuma'nın da ondan hoşlandığını öğrendim, aramız bozuldu. Bir daha hiç eskisi gibi olmadık. 2 yıl önce Japonya'ya dönmüştü. Aramız bozuk olsa bile vedalaşmaya geleceğini düşünüyordum. Gittiğini 1 hafta sonra öğrendim. Bir vedayı bile çok görmüştü 12 senelik arkadaşına...

Aynı kişiyi seviyor olsak bile onunla arkadaşlığımızın bozulmasını istemezdim. Ama o bunu tercih etmişti. Yeni tanıdığı biri için 12 senelik hukukumuzu bir kalemde silmişti.

Dürüst olmak gerekirse Yuma'yı hâlâ önemsiyorum. Onunla eskisi gibi olmasak da o hâlâ benim arkadaşım, kardeşim. Sadece bir gün eskisi gibi olabilmeyi ümit ediyorum.

Basketbol topunu bir kenara fırlatıp yere oturdum. Yere bıraktığım su şişesinden birkaç yudum aldım. Sırtımı duvara yaslayıp kafamı geriye attım. Geçmişi düşünmek her zaman çok yorucu olmuştu benim için.

Yere bıraktığım hırkamı elime aldığım sırada hırkanın cebindeki telefonuma bildirim geldi. Merak edip bildirimi açtım.

*"Görevimiz Arkadaşlık" adlı gruba eklendiniz"*

Yeni bölüm...

Yuma ve Minjae'nin eski dostluğu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bölümü nasıl buldunuz??

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum <333



Heartbeat / Kim MinjaeWhere stories live. Discover now