playing dangerous | wolfstar

morning & love

gunaydin size pazar
surpriziyle geldim 🤗🤗

Warning: smut.

-------------------------------------------‐----

Sirius sıcaktı. Yumuşak bir yatağın içinde iki güçlü kol tarafından sarmalanmış ve ensesinde Remus'un sıcak nefesini hissediyorken alev alev yanıyordu.

Ne zaman uykuya daldığını hatırlamıyordu bile ama önemli değildi artık. Şu an önemli olan tek şey Remus'un yatağında, onun kollarının arasında olmaktı.

Perdelerin arasından gelen sabahın ilk ışıkları odayı sıcak bir renge bürüyor, aydınlık Sirius'un daha da uyanmasını sağlıyordu.

Yatakta hafifçe kıpırdanıp Remus'a biraz daha sokuldu. Remus hala uyusa da refleks olarak Sirius'u daha sıkı tuttu ve başını boynunun kıvrımına yerleştirdi.

Sabahın bu saatinde Remus'un yanında uyanmak Sirius'a bir şeyler yapmıştı. Remus'u uyandırmamaya özen göstererek kalçasını iyice geriye atıp Remus'a değmesini sağladı.

Remus'un da sabah ereksiyonu yaşayan kişilerden biri olmasına şükredip kalçasını hafifçe sürtmeye, kendi ereksiyonu ve yükselen hormonlarını indirmeye çalıştı.

Remus'un elinin belinde sıklaştığını fark etti. Uyanmıştı. "Günaydın," burnunu Sirius'un boynuna sürtüp bir öpücük kondurdu.

"Günaydın," Sirius derin bir nefes vererek cevap verdi. Remus boş durmuyor, Sirius'un hareketlerini karşılıyordu. Sirius yataktan düşüyormuş gibi hissetti.

Remus hala kalçasını Sirius'la uyum içinde hareket ettirirken elini belinden çekip Sirius'un ne zaman değiştiğini fark etmediği eşofman altının üstünden ereksiyonunu avuçladı.

"Mmm, uslu duramıyor musun sen hiç?"

"Denesem de olmuyor, DNA'mda yok galiba." Sirius nefes nefeseydi.

Sirius, Remus'un gülümsemesini boynunda hissetti.

Remus'un eli Sirius'un eşofmanının lastiğinden içeri kaydı. Sirius inledi. Remus'un parmaklarını kendi erkekliğinde hissetmenin mükemmel bir his olduğuna karar verdi.

Remus'un bir eli Sirius'un üstünde çalışıp onu başarıyla sona götürürken diğer eli de örtüleri yatağın üstünden atıp Sirius'un eşofmanını boxerıyla birlikte kalçalarından aşağı indirdi. Sirius, Remus'un elinin altında titredi.

Sirius elini Remus'un eşofman altına atmış indirmeye ve bu işi artık bitirmeye çalışıyordu ki Remus elini kaldırıp yattığı yerden doğruldu.

Sirius tam itiraz etmeye başlayacakken Remus, Sirius'u da düz yatar pozisyona getirdi ve dudaklarını esir aldı.

Daha önceki öpüşmelerinin aksine bu seferki daha alevli, aceleci ama aynı zamanda da yavaş ve duygu doluydu. Sirius, Remus'un dudaklarının altında alev alev yanıyor, soğuk denizlere dalıyordu; havada süzülüyor, hemen ardından sertçe yere çakılıyordu.

Remus, Sirius'a nefes alması için alan bırakıp kendisi hiç beklemeden boynuna yöneldi. Ağzı daha önce olduğunda daha sıcak, öpücükleri daha yakıcıydı.

Sirius'u öpe öpe, vücudunda izini bıraka bıraka yavaş yavaş aşağı iniyordu.

Kasıklarına gelince sertçe emdi, önlerindeki birkaç gün boyunca geçmeyecek birkaç büyük morartı bıraktı.

Ve en sonunda Sirius'un her zaman istediği yere ulaştı.

Sirius hala cayır cayır yanar ve doruklara ulaşmak üzere olan durumdayken Remus'un ağzı Sirius'un erkekliğinin birkaç santim üstünde duruyordu.