Beyaz ölüm

8. Bölüm (La eme)

Tüm karakterler ve olaylar hayal ürünü olup, kurgudan ibarettir.

Keyifli okumalar...

🔥

Özgürlük geniş bir kavramdı. Aynı evren gibi.

Anlamı bir çok duyguydu. Aynı yaşam gibi.

Bazen büyük bir bedel ödemelisin. Seni sen yapan, bir anne, baba gibi seni koruyan birilerini kaybetmelisin özgürlüğü hissetmek için.

Özgürlük sana cenneti bahşedendi.

Ve ben yapay bir cennette gibiydim.

Çocukluğumdan beri bir çok kuralla, yasaklarla büyütülmüştüm. O yüzden özgürlüğümü önemsiyordum. Özgürlük için son kanıma kadar savaşacaktım.

Barlas Ilgar bana hiç iyi gelmiyordu. Onunlayken zayıf duygularımın esiri oluyordum. Ancak bu esareti kabul etmeyecektim.

Uçak iniş yaptığında Meksika'ya ulaşmıştık. Ceza'nın diyişiyle lama avlamaya gidiyorduk.

Arabadan inip Meksika sokaklarında gezerken nereye gittiğimizi bilmiyordum. Anlatmayacağını bildiğim için sorma girişiminde de bulunmamıştım açıkçası.

Tenimde sıcaklık hissettiğimde bakışlarım elime kaymıştı. Barlas parmak uçlarımdan hafifçe tutmuştu. Çatık kaşlarımla ona baktığımda ileriye doğru bakarak konuşmaya başladı.

"Değerli Hâye, Meksika'da nişanlım olarak bulunacaksın." Sözleri bittiğinde alayla güldüm. Ellerimizi havaya kaldırdığımda onun da bakışları birleşik ellerimize kaymıştı.

"Bir yerlerinden bir şeyler uydurmak zor olmuyor mu?" Siyah kabanının cebinden gözlüğünü çıkarıp gözlerine taktı. Etrafı daha iyi seyretmek için gözlük takmış olmalıydı, ya da güneş ışıkları yakut gözlerine zarar verdiği için.

"Buradaki toplantıya katılabilmen için eşim olman, soyadımı taşıman gerekli. Benim yanımda olduğun için nişanlım olarak katılabilirsin." Sözleriyle gücünü sergiliyordu. Kuralları kendinin koyduğunu.

Sadece soyadları aynı olanların girdiği toplantıya ben Berzah olarak girecektim. Ancak üyeler Ilgar ailesinin bir ferdi olacağımı düşündüğü için nişanlısı olarak gelmeme ses etmemiş olmalıydılar.

Hâlâ parmak uçlarımdan tutmaya devam ederken "Planlarını bana lütuf edip anlatmadığın için ne düşüneceğimi bilemiyorum, değerli nişanlım."dedim. Değerli kelimesinin üstüne bastırarak söylemiştim.

Barlas'ın dudağının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı. İlerlemeye devam ederken elimi hiç bırakmamıştı.

"Şimdi bir toplantıya katılacağız. Petro da orada olacak. Birkaç iş konuşulacak, kimse Petro'nun ölümünde benden şüphelenmemeli."

Gülmeme engel olamayıp kahkaha attım. "Kıçını kurtarmak için elimden geleni yapacağım değerli nişanlım. Merak etme." Sözlerim bittiğinde hafifçe güldü.

Yürümeye devam ederken konuşmaya devam etti. "Toplantıda sessizce oturmanı istiyorum. Yanımdan ayrılmamanı. Toplantı yer altında olacak. Fazlasıyla tehlikeli insanlar ve hayvanlar var. Yılan, aslan gibi değil." Başını bana çevirip gözlüğünü çıkararak "Hayallerinden bile ötesi."dedi.