37

223 36 4
                                    




*Hanbin*

Hao yanımdan ayrılmayacağına söz vermişti ama bunu ne kadar içtenlikle söylediğini bilmiyordum. İçimde bir yerlerde hep benimle olacağı kesindi ama ben fiilen de hep birlikte olmak istiyordum.

Tanıştığımızda sessiz sakin köşesinde oturan biriyken şimdi okuldakilerle bile konuşması beni strese sokuyordu, her an benden kopabileceğini düşünüyordum. Bu güvenmemezlik falan değildi, ona güveniyordum ama düşüncelerimi kontrol edemiyordum.

Sanırım uzun zaman sonra yaşadığım bu mutluluğu kaybetmekten korkuyordum. O ailem gibi değildi, beni yalnız bırakmayacaktı söz vermişti. Ona inanıyordum, inanıyordum ama...

Başkasıyla birlikte olunca derinlerimden tüm vücuduma yayılan o iğrenç histen kurtulamıyordum. Belki de fazla darlıyordum Hao'yu...

"Hanbin bu aralar niye bizimle takılmıyorsun." Sınıftaki kızlar etrafımda toplanmış yaklaşık 20 dakikadır beni özlediklerinden bahsediyorlardı, buna ihtiyacım yoktu artık.

Eskiden kendimi sürekli boğuluyormuş gibi hissederdim. Hani bir sürü arkadaşınız vardır ama aslında o koca kalabalığın arasında içten içe tek başınıza olduğunuzu hissedersiniz ya, tam olarak öyle hissediyordum. Koca bir evrende beni ben olduğum için seven tek bir kişi bile yoktu. Bu yüzden çevremdekilere istediklerini vererek beni yalnızlığımdan çekip götürmeleri için fırsatlar veriyordum, yıllar boyunca sevgi açlığımı bu şekilde gidermeye çalışmıştım.

Hiç işe yaramadı da diyemem ama hepsinin sahte olduğunun farkındaydım, birileri beni onlara yemek ısmarladığım için severdi, birileri yakışıklı olduğum için ya da zeki olduğum için. Ama kimse beni ben olduğum için sevmemişti.

O, beni gerçekten seven ilk kişiydi, ailemin bile yapmadığını yapıyordu.

O yüzden artık bu sahte ilgilere ihtiyacım yoktu.

"Sevgili falan mı yaptın yoksa?" Şaka yaparcasına sorup gülen kız benim onaylama mırıltımla susmuştu. Diğer kızlardan biri atlayıp yüksek bir şekilde kim olduğunu sorunca tüm sınıfın dikkati şimdi benim üzerimdeydi. "Sır." Hao'nun söylemek isteyip istemediğini bilmiyordum sonuçta.

Sınıftakiler sessiz sessiz kendi aralarında konuşmaya başladığı esnada Hao sınıfa girmişti, ön sıralarda oturan biri Hao'nun bu günlerde daha cana yakın olmasından cesaret alarak ona yaklaşıp "Sung Hanbin sevgili yapmış inanabiliyor musun?" Diye sordu.

Göz göze gelmiştik, gülümseyerek "Öyle mi?" diyip yanıma geldi. İnsanlar ikimizin yakınlaşmış olmasını hala garipsiyordu. Galiba okulun birincisi ve ikincisini sıkı fıkı görmek bu okuldaki rekabetten dolayı pek alışılmadıktı.

"Kimmiş o bize de söylesene?" Sıramın önüne gelerek ellerini masanın üzerine yerleştirmişti. "Merak mı ettin?" Kafamı ona doğru yaklaştırıp sorduğum soruya sadece başını sallayarak cevap vermişti. Kulağına yakınlaşıp kısıkça ismini söyledim. "Zhang Hao." Geri çekildiğimde yüzü gülümsüyordu.

Sınıftakilerin yüzündeki merakı gidermeden yanımdaki sandalyeye oturup kafasını sıraya koymuştu. İşte bu yeterdi benim için onun yanımda olduğunu görmek, hissetmek.

Artık ihtiyacım olan tek şey oydu.

player || haobinWhere stories live. Discover now