30.Bölüm

7.1K 576 167
                                    

Geç oldu ama vakit bulur bulmaz bölüm attım size. Panomda atamamamın sebebini size belirtmiştim. Hem derslerimin yoğunluğu hem de Vatan'ım ile ilgili olaylar var. Aslında atmayacaktım ama internet bulduğum için atmak istedim.

Sizi çok beklettiğimi biliyorum ama elimde değildi.

Bu arada yazarınız moda tasarım okuyor. MaşAllahınızı alırım. Bu yüzden bölümler gecikebilir. İlk bir kaç hafta tamamen derslerime odaklanmak istiyorum çünkü. Odaklanmasam ilerleme kaydedemem.

Hepimize hayırlı okul senesi olurrrrr. Aminnnn.

~ 🍐 ~

Özlemek acı çekmekti.

Bir insanı canından çok sevmek intihar demekti.

Elleri karnıma sarılı duran Ali Timur, durmadan karnıma öpücükler kondurarak konuşuyordu. Ara sıra ona dokunarak rüya olup olmadığını kontrol ediyordum. Sonuçta olabilirdi. Bebeklerimize geç kavuşmasının acısını tüm gece boyunca, ben uykuladığım zaman bile çıkarmıştı.

Şafak sökeli çok oluyordu. Bu bile Ali Timur'u durdurmamıştı.

Bir askeriyenin boş odasında beraber sabahlamıştım. Ara sıra uykulamalırımı saymazsak tabi.

Ne zaman saçlarına koyduğum elimi çeksem bana endişeyle dönüyordu. Aşerip aşermediğimi, canımın yanıp yanmadığı soruyordu.

Koyu renk saçlarında ellerim sabit bir şekilde dururken, bebeklerimizle konuşuyordu.

"Size çok geç kavuştu babanız. Kızmadınız bana değil mi? Gerçi anneniz de kızmadı ama olsun."

Bir öpücük daha kondurdu. "Sizinle konuşmak çok güzel hissettiriyor bana biliyor musunuz? Tüm acıyan yerlerimi sizle konuşurken sardım ben." Sonra dudaklarını karnıma sabitleyerek, fısıldadı. "Ha bir de annenizin güzel gözlerine bakarak..."

İç çekerek, bana baktığını hissettim. Acıyan göz kapaklarım kapanmayı bekliyor gibi hemen kapandı. "Çok güzel bir anneniz var. Laf sokmasını saymazsak... Yine de her türlü ona benzemeniz benim en büyük hediyem olur."

Aniden üzerime çöken yorgunlukla kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

&&&

Dışarıdan gelen seslerle yerinden doğruldu Ali Timur. Karısı mışıl mışıl uyuyorken, üzerini örttü. Üşümelerini istemezdi. Gitmeden önce saçlarına ve karnına öpücük kondurmuş öyle dışarıya çıkmıştı.

Çıkmadan önce konuşulanlara dikkat kesilmişti.

"Kızımı görmek istiyorum sadece! Bırak beni Doğu!"

"Vural amca! Uyuyorlar diyorum sana. Rahatsız etme onları." diyordu ona karşılık Doğukan. Vural koluna tutunan Doğukan'ı iterek, "Bir şey yapmayacağım ki, sadece kızım iyi mi ona bakmak istiyorum." dedi.

Amacı gerçekten kızına bakmaktı.

Ali Timur başını iki yana yatırırken, "Ya sabır. Bir rahat yok ki ellerinden." dedi. Kapıyı yavaşca aralayarak geri kapattı. Vural, Doğukan, Eymen ve Cengiz'in bakışları ona dönerken, timdekiler yutkundu. Çünkü Ali Timur'un sert bakışları hiç hayra alamet değildi.

"Buyurun Vural bey. Sizi dinliyorum." diyerek bahçeyi gösterdi. Kolidorda konuşup, karısının dinleme ihtimalini önlemek istiyordu sadece. Sonuçta duyacakları şey karısını üzecekti. Veya üzebilirdi.

BOZKURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin