8. Bölüm "Ceviz Kabukları"

1.2K 136 73
                                    

xXx

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

xXx

"Nico şuradaki unu uzat."

Nico elindeki oklavayı bırakıp kendi önünde duran unu annesine verdi. Maria oğlunun açtığı hamura bakarken gururla gülümsedi.

"Seninle evlenecek kişi çok şanslı olacak. Çok." dedi iç geçirerek. "Baban gibi bir öküz yetiştirmediğim için gurur duyuyorum. Neredeyse ablandan bile daha güzel açmışsın şu hamuru."

"Teşekkür ederim anneciğim fakat kendini fazla kaptırdın. Kursum yok diye yardım ediyorum, biliyorsun."

"Aslında şu müziği bi bıraksan, dünyaya bile açılırdık yemeklerimizle." dedi annesi hülyalı bakışlarla hayallere dalmıştı. Nico bu işin nereye varacağını fark ettiğinde elindeki unu silkeleyip oklavayı da ablasına doğru ittirdi.

"Sizin manav ihtiyaçlarınız vardır. Ben en iyisi onu getireyim."

"Al işte anne kaçırdın çocuğu. Ne güzel yardım ediyordu!" Ablası ve annesi tartışma içine girerken Nico onları duymazdan gelerek, dolapta asılı duran listeyi alıp hızla dışarı çıktı.

Yolda yine her zamanki gibi mırıldanarak giderken listeyi okudu. Ne çok şey vardı böyle! Kendi cılız kollarına ümitsizce bir bakış attı. Eve götürürken mahallede yuvarlanarak gideceğine kesin gözüyle bakıyordu.

"Nico!" Arkasından gelen tanıdık sese mutlulukla döndü. Bu Zafer'di.

"Safer," dedi sevinçle, her zamanki ağır aksanı yine kendini belli etmişti. Küçükçe bir sarılışın ardından elindeki listeye döndü tekrar. "Benim simdi manavda islerim var. Aksam bisim mekana gelsene."

"Gelirim, gelirim de... Sen o listedekilerini tek başına mı taşıyacaksın?" göz ucuyla bile baksa dahi kağıtta ne kadar çok şey yazdığını fark edebilmişti.

"Tasirim tabi." kolunu kaldırıp kasını kasarken.

"Oo, tamam. Kabadayı, bir şey demedik gücüne. Ama çok fazla şey var. Ben de yardıma geleyim." Nico Zafer'in dedikleriyle gülerken fazla ısrarına dayanamayıp yardımını kabul etti.

İyi ki de kabul etmişti çünkü manavdaki işlerini bitirip poşetleri gördüğünde bunu asla tek başına götüremeyeceğini biliyordu.

"Cok tesekkür ederim."

"Lafı mı olur Nico? Hem akşama ikinci bardak senden olur ödeşmiş oluruz."

"Tabii ki de."

Zafer mahallede yaşanan birkaç olayı anlatırken Nico kim olduğunu bilmediği insanların olaylarını bozuntuya vermeden, yorumlayarak eşlik ediyordu.

Tam her zamanki gibi kendi sokaklarına dönecekti ki o lanet kahvehanenin yanı başında tekrar o adamı görmüştü.

Niyeti kafasını çevirip yoluna devam etmekti fakat adamın yanındaki kız dikkatini bi hayli çekmişti. Zafer de durup kendisinin baktığı noktaya baktı.

Yürekten Çağırma Beni B×BDonde viven las historias. Descúbrelo ahora