Maybe We | Taennie

⁴ "

"Jennie ne yapacağız ya burada? Çok içmek istiyorsan evin 10 dakika ilerisinde de bar vardı."

"Sus bi Jungkook! Kaçırıcağım senin yüzünden çocuğu."

"Tamam be- bir dakika ne çocuğu?"

"Anlatırım sonra."

Jennie ve Jungkook ikilisi barın en uçsuz bucaksız olduğunu düşündükleri köşeye çekilmiş, gelen geçenleri izliyorlardı. Ama bir fark vardı; Jungkook sıkıntıdan Jennie ise aradığı kişiyi bulmaktan dolayı etrafa odaklanmıştı.

Açıkçası Kim Taehyung'u daha önce görmemişti. Ama Rose'nin dediğine göre bugün kırmızı bir ceket giymişti.
Rose de bara gelecekti ancak Jennie gerçekten o adamı bulmak istediği için Rose gelene kadar etrafta kırmızı cekete sahip birilerini arayıp durmuş Jungkook'un dırdırlarına kulak dahi asmamıştı.

"Tanrım geldim."

"Rose... Ne işin var burada?"

"Ah Jungkook merhaba. Sende mi buradaydın? Haberim yoktu."

"Rose şükür cidden. Sonunda gelebildin etrafta kırmızı ceketli kimse yok emin misin sen duyduklarına? "

Jennie şüpheli bir tavırla Rose'ye sorusunu yönelttiğinde Rose kalabalığın içine bakarak konuştu. "Canım sen sadece bu adamın kırmızı ceketli olduğunu biliyorsun ben daha önceden gördüm yüzünü. Ayrıca jennie ne hırslısın ya ben gelene kadar eğlenseydiniz belki adam ceketini çıkardı biraz rasyonel düşün." jennie hırstan ne yaptığını bilmeyerek başladığı işin Rose'nin laflarıyla çullandığını anladığında bir tık sinirlendi ama belli etmedi.

Jungkook iki kızın arasına girip "Namjoon sabahtan beri arıyor jen açmamam gerektiğine emin misin? Belki bir şey olmuştur." Jungkook Jennie'nin vereceği cevabı bilse bile sorusunu sormuş ve Jennie'nin "Hayır olmaz! Açma bir şey olmamıştır. Şu zamana kadar geldik eğer açarsak planımızı bozarlar." Jungkook planı her ne kadar bilmese de Jennie'yi kafasıyla onaylamış ve biraz geriye çekilmişti.

Tam o sırada Rose "TANRIM BU!" diye çığlık attığında Jungkook ve Jennie Rose'nin insan dışı varlık görmüş gibi hayretler içerisinde baktığı adama dönmüştü.

"Şaka yapıyorsun Rose. Bu değildir ya"

"Kızım Kim Taehyung işte. Eminim bu olduğuna."

Jungkook oflayarak Taehyung dan bakışlarını çekti ve "Ne diye yarışacağımız kişiye bakmıyoruz ki biz." diye söylendi.

Jennie ona başını sallayıp "Bir dahakine ırzına kadar kontrol edeceğim ama ondan önce şu çocuğun yanına gitmem gerek." dedi.

"Tanrı aşkına Jennie ne yapacaksın?"

Jungkook bıkkınca Jennie'ye sorarken Jennie bir süre etrafa baktı. Açıkçası ne yapacağı hakkında bir fikri yoktu. Adamın yüzünü bile yarım şekilde görmüştü. Ama lanet olsun ki hırsı onu durduramıyor aksine ortalığı kargaşaya çevirmek için can atıyordu.

"Yapacağım bir şeyler." Jennie sözünü bitirdiği gibi arkasına döndü ve Rose'nin az önce bakıp çığlık attığı adama doğru yürümeye başladı.

Evet bir şeyler yapmalıydı.

Jennie gittikçe çocuğa yaklaştığında -ki ilerledikçe karşısındakine çocuk demenin günah olduğunu düşünmeye başlıyordu- biraz duraksadı. Derin bir nefes alıp dans eden insanlara çarpmamaya özen göstererek yürümeye devam etti. O sırada hemen önünden geçen garsonun elinde tuttuğu tepsiden içki bardağını alıp yarısını içti.