Hidden Love | Heeki

#4

Biz temel eğitimleri alırken kameramanlar da geniş görüntüler alıyordu. Atlar bize alıştığında artık hazır sayılırdık. Set kısa bir mola verdi. Su molası gibi düşünülebilirdi, arka ekipten Ni-ki'yi çağırmışlardı.

Ni-ki'yi makyaja aldıklarını anlamam zor olmamıştı. Cildi gayet güzeldi, neyin makyajıydı bu? İdoller makyajsız kamera önüne çıkamaz diye bir kuralımız mı vardı?

Diğerleri gruplar halinde alana açılırken ben Ni-ki'yi bekliyordum. Onlar çoktan çekime başlamışlardı. Ni-ki de geldiğinde kısa bir konuşma geçti aramızda.

"Neden makyaja aldılar seni? "

"Cildim kamerada fazla soluk duruyormuş ondan"

"Cidden mi? "

Neden bilmiyorum tamemen anlık bir şey ile arka cebimden telefonumu çıkarıp ön kameradan Ni-ki'ye baktım.

"Yoo gayet de güzelsin. "

Ni-ki bana güldüğünde kameraların kayda başlayacağı duyuruldu.

Bugünün çekimleri bittiğinde hepimiz servise yerleştik. Bugünü herhangi bir aksilik olmadan tabii ki de kapatamazdık. Jungwon attan aşağı inerken bileğini burkmuş ayak bileğini fena halde yaralamıştı. Neyse ki önümüzde ki birkaç gün herhangi bir programı yoktu. Birkaç günde bileği düzelir miydi orası bilinmez.

Serviste herkes aynı yerine oturmuştu bu yüzden biz Ni-ki ile oturuyorduk. Neyse ki çekimlerde bir sorun yaşamamıştık ikimiz adına. Bugün fazlası ile yorulduğumuzdan kaynaklı artık iyice uykum geliyordu. Yurda gidene kadar bekleyemeyeceğimi anlayıp başımı cama yaslayarak gözlerimi kapattım.

Başımın altında hissettiğim ve vücuduma temas eden beden ile uykum biraz dağılmıştı. Başım sert camın zemininden daha yumuşak bir yer edindiğinde Ni-ki'nin beni omzuna yatırabileceğini düşündüm. Ki burnuma değen kokusu ile de bu durumu kesinleştirmiş oldum.

Çok güzel ve fazlası ile derin uykumdan Ni-ki'nin sesi üzerine uyanmıştım. Yurda geldiğimiz için servisten iniş yapıyorduk neyse ki bu sefer en sona biz kalmamıştık.

Uykulu olduğum için Ni-ki'nin yardımı ile odama kadar gelmiştim. Ni-ki de iyi geceler dileyerek odamdan çıkmıştı. Artık tamamen uykulu olmadığım için biraz telefonuma bakma kararı alarak üzerimi yokladım ama yoktu. Ni-ki de mi kalmıştı?

Yerimden kalktığımda baş dönmesi ile sendelesemde kendimi toparladım ve odamdan çıktım. Kapıyı tıklama gereği duymadan Ni-ki'nin odasına dalmıştım ki keşke dalmasaydım. Çünkü üzerini değiştiriyordu gerçi birbirimizin yanında hiç üzerimizi değiştirmiyor değildik ama çoğu mecburiyetten oluyordu şuan rahatsız olabilirdi. Geri odadan çıkmaya yeltendiğimde sesini duydum.

"Sorun değil hyung çıkmana gerek yok. "

"Telefonum sende mi kalmış diye sormaya gelmiştim."

"Evet cebime atmıştım servisten inerken alabilirsin."

Yatağının yanına bıraktığı ceketini alıp telefonlarımızı çıkardım.

"Seninkini de çıkardım, buraya bırakıyorum."

"Teşekkürler Heeseung hyung."

"Rica ederim, iyi geceler."

Onun bir şey demesine fırsat kalmadan da odadan çıkmıştım. Hemen karşısında kalan odama geçtiğim gibi kendimi yatağa bırakmıştım telefonda oyalanma isteği de kalmadığı için sıkıntı ile kalkıp üzerime daha rahat bir şeyler geçirdim. Değişik hissediyordum ne yapmam gerektiğini bilmiyor gibi. Salaş tişörtümü üzerime geçirirken yeniden yatağıma bağdaş kurarak oturdum ve telefonumu bıraktığım komodinden geri aldım.

İçeriden sesler geliyordu anlaşılan henüz kimse odasına çekilmemişti. Umursamadan omuz silkerek kendi halimde sosyal medyada dolaşıyordum. Kendi grubumuz ile ilgili içerikleri sevmezdim bakma ihtiyacı da hissetmezdim hiçbir zaman ama son dönemde nedense bütün akışım bizim ile ilgili içeriklerle doluydu. Çoğu video kendine özgün ve güzeldi izlemeyi sevmiştim.

Özgün içeriklerin yanında birçok çift videosu da görüyordum bu durum beni asla rahatsız etmiyordu engenelerimiz bizi yanyana görmekten hoşlanıyorsa bunun neresi yanlıştı?

Saat fazla ilerlediğinden hemde bugün yorulduğumdan dinlenmek adına telefonumu bırakıp uykuya geçeceğim sırada kapım yavaşça tıklatıldı. Tekrar doğrulur pozisyona geçtim ve içeri gelmesini söyledim, Sunghoon'du.

"Heeseung hyung."

"Efendim?"

Sorarcasına konuşmam ile başını öne eğerek gülmüş sonra devam etmişti.

"Yayın açacağız Sunoo ile."

"Bu saatte mi? Geç olmadı mı?"

"İkimizide uyku tutmadı engenelerden haber alalım istedik. Çok sürmez zaten sende gelmek ister misin?"

"Sağ ol Sunghoon uyuyacaktım ben, yorgunum biraz"

"Tamam o zaman iyi uykular sana"

"Sağ ol size de iyi eğlenceler."

Ben yeniden uzanırken o da odadan çıkıyordu

"Uyku tutmazsa yanımıza gelebilirsin."

Başımı olumluca salladım ve kapıyı kapatıp beni bana bıraktı.

_______________

Unutulanlardan..