Riki grup üyesi Heeseung'a aşıktı. Heeseung'ın onu minik kardeşi olarak görmesine dayanamıyordu. Bırakın sevgilisi olmasını grup içi bir hoşlanma belirtisi onları çok zorlardı. Ama ne yazık ki Riki hayatta kalma showlarından beri Heeseung'a aşıktı.
Saatin geç olduğunun ve bu fice çoook uzun zamandır bölüm atmadığımın farkındayım özür çokça Ama askkusuma söz verdim bu gece için ve kendisi bir ödülü hak ediyordu bugün / wealjoy Düzenlemek için vaktim olmadı yanlışlarım varsa onlar içinde kusura bakmayın lütfeeen
_______________________
Yatağımda ne kadar dört dönsemde asla uyku tutmuyordu. Sıkıntı ile derin nefes verip doğrularak yatak başlığına yasladım sırtımı. Gece saat oldukça geç olmuştu bu yüzden yapabileceğim pek de bir şey yoktu. Üyelerimin yayınına katılmayı reddettiğim için kendime kızıyordum. Yanıbaşımda duran tabletten yayına baktığımda henüz kapatmadıklarını fark ettim. İçeride ki ses kısık olduğu için sesleri bana ulaşmıyordu. Diğer üyeleri rahatsız etmek istemiyorlardı anlaşılan.
Kısa bir yayın yaparak yayını kapatacaklarını iddia etmişlerdi ama uzun bir süredir uyumayı denediğim düşünüldüğünde yayını açalı oldukça oluyordu. Yerimde öylece yayını mı izlesem yoksa içeri gidip yayınlarına dahil mi olsam diye düşünürken içeride ki sesler birden yükselmeye başlamıştı. Az önce duyduğum oda sesini destekliyordu bu da. Biri kalkmış olmalıydı. Yorumlar oldukça hızlı akmaya devam ederken sesini duyduğum tek şey Ni-ki'nin uykulu boğazdan çıkan sesiydi.
Tanrım! Çok çabuk büyümüştü.
Ni-ki de kameradan gözüktüğünde selam vermiş ve yanına oturmuştu Sunghoon'un. Niye uyumuyor oluşlarına dair bir sürü yorum yağarken bende daha fazla yerimde duramadım ve adımlarım kendiliğinden salonu buldu.
Sunoo, Sunghoon ve Ni-ki tam bu sırada oturuyorlar kendi aralarında konuşuyorlarken beni fark etmemişlerdi. Yavaş adımlar ile bende yanlarına yürüyüp Ni-ki'nin yanında kalan boş mindere oturdum. Sonunda beni fark ettiklerinde onlarda hallerine gülmüştü.
Ni-ki bağdaş kurarak oturmamdan kaynaklı dizime 'pat pat' vurmuş daha sonra üzerime eğilerek omzuma başını yaslayarak gülmeye devam etmişti.
Bu tatlı hallerini yayında olduğumuz için mi yoksa kendi içinden gelerek isteyerek mi yapıyordu bilmiyordum ama pek de umrumda olduğu söylenemezdi. Onu yakınımda görmeyeli oldukça oluyordu ve şuan halimden oldukça memnundum.
Gülmesi sonunda son bulduğunda dizinde kalakalan elime değdirdi ellerini. Parmakları parmaklarım arasında dolaşırken bu sefer ben yaslamıştım omuzuna başımı. Hayranlara gösterdiği o sert ve aşırı havalı tavrının yanımda olduğunda geri kalıyor oluşunu fazlası ile seviyordum. Sanki yanımdayken daha farklı, çocuk, bir Ni-ki oluyordu.
Ne olursa olsun o minik bir bebekti benim için hâlâ.. Yüzümde anlamlandıramadığım tatlı bir gülümseme vardı.
Sunoo tatlı tatlı yorumları cevaplıyor Sunghoon da arada ona takılıp katılıyordu. Bizse kendi dünyamızda onlardan çok bağımsız bir haldeydik. Tüm bu yaklaşımı kamerada canlı yayında olmamızdan kaynaklı ise oldukça darılacağımı da biliyordum ama içimi de yiyip bitirdiği için muhakkak sormalıydım bir ara.
Onun yüzüne hafiften bakabildiğim kadarıyla o da aynı ifadeye sahipti. Sunghoon ve Sunoo'nun sesini geri plana attığımda aldığı nefesi bile hissediyordum. Biz sessiz sessiz otururken Ni-ki bana seslendi yavaşça.
"Efendim"
Aynı şekilde fısıldayarak karşılık vermeme karşı kıkırdamış devam etmişti.
"Odaya gidelim mi artık."
Bir şey demeden ufak bir hmhm mırıltısı ile onaylamıştım onu. Biz yerimizden kalkıp üyelere iyi geceler dilekleri sunarken bu sefer diğer üyeler çıkmıştı odalarından.
Ni-ki ile anlık birbirimize bakıp bu duruma kahkalar ile gülerken üyelerde bizi takmadan diğer ikilinin yanına gitmişti.
Ni-ki karşıda kendi odası yerine benim odama girince bende peşinden odama girdim. Yorgunlukla kendimi yatağa bırakırken o da aynı şekilde yanıma oturmuş, uzanmamdan kaynaklı başını karnıma doğru yaslamıştı.
"Ni-ki?"
"Hm?"
"Bu gece yayında-"
"Endişe etme hyung içimden geldiği gibiydim ben"
"Yayındayız diye değildi yani?"
"Hayır tabii ki ilgisi yok."
"Peki"
Ellerim saçlarında gezinip dümdüz saçlarını tararken o yeniden sözü devraldı.
"Aslında... "
Demek istediği şeyden şüphe eder söylemek ile söylememek arasında gidip gelir gibi bir hali vardı.
"Sana karşı haksız bir uzaklaşmam vardı kendimi rahatsız hissettim o yüzden."
Anlamadım, kendini rahatsız hissettiğinden kaynaklı içini mi rahatlatmak istiyordu? Bu muydu gerçekten?
"Anlıyorum"
Hiçbir bok anladığım yoktu kafamı iyice karmakarışık etmişti dedikleri.
"Ah saat geç oluyor hyung, seni yalnız bırakayım. Sende uyumalısın. İyi uykularrr~"
Kalkıp odadan çıkarken bense ardından hiçbir şey demeden öylece uzandığım yerde kalmıştım.
___________________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
