08

3.2K 315 45
                                    

Gitmemize bir gün kalmıştı.
Evin içindeki heycan ve kaos o kadar büyüktü ki kendi odamda bile yalnız kalmamıştım.
Annemin odaya dalışı hazırlanmam adına kızışı.
Jimin'in umutsuz bekleyişi.
Hepsi o kadar hızlı oldu ki durup biz ne yapacağız bile diyemedim.

Şimdi ise bir kaç ıvır zıvır almamız lazım diye kaçıp jeno'nun dükkanına gelmiştik.
Burası olmasa işimiz yaştı ya neyse.

"Ay şaka gibi sizin şanssızlık."

Elimdeki sıcak fincana yavaşça üflemiş karşımda oturan omegaya baktım.

"Sonsuza kadar orda kalmayacağız ya, bilmiyorum bi şekilde halledicez işte."

Jimin biraz endişeli biraz kafası karışmış duruyordu.
Annesi deltaya yakınlaşması için bir sürü şey söylemiş hatta tehdit bile etmişti.

"En azından sen arada geleceksin dışardan birinin görüşünü almak iyi olur."

Biraz daha umut verici olmak için konuştum.
Jeno'nun dükkanından toplanan bitkiler işe yaramıştı.
Eşi asker olduğu için iyi biliyordu bu işleri.
Haftada bir kere askeriyeye uğrayarak karışımları bırakacaktı.

"Ayrıca delta neden kışlaya gelsin ne alaka yani."

"Adamın askerleri yaralanmış bi zahmet gelsin."

Jeno burun kıvırmış çayından büyük bir yudum almıştı.

"Resmi emir bu yok ben gelmem diyemeyeceğinize göre gitmek zorundasınız."

İkimizde ağır ağır kafamızı sakladık.
Biraz daha oturup kafamızı dinledikten sonra konağa geri döndük.

Ev sabahki ne kıyasla daha sakindi.
Jimin'in eşyalarını toplamasına yardım ederken konuştu.

"Deltayla göz göze bile gelmedim ama o yanındaki alfa var ya beni sinir ediyor. Ayrılmıyor peşimden."

Jimin ve yapışık alfası.

"Aslında soğuk biri diyorlar sonuçta Kim ailesinden."

"Tabi o kadar soğuk ki buzlarım çözüldü."

"O kadar mı rahatsız ediyor seni."

Bir süre durup düşündü.

"Aslında daha çok o ukala tavrını sevmiyorum. Çok bilmiş üstten bakıyor herşeye terbiyesiz."

Konuşurken yeniden sinirlenmiş katlandığı üstü sinirle valize atmıştı.
Dudaklarımı büküp ona baktım.

"Bende delta konusunda çok endişeliyim."

"Gerçekten o konu da da kafam o kadar karışık ki."

"Çok karşılaşır mıyız sence?"

"Yok be işleri güçleri yok peşimizde mi dolanacaklar."

......

Bugün büyük gündü.
Atlı arabası eşyalarımızı yüklemiş bizi bekliyordu.
Ben annemle kısaca vedalaştım, benim için şans diledi.
Jimin'in annesi kulağına bir şeyler fısıldadı ve sahte bir gülümsemeyle oğlunu uğurladı.

Biraz uzun süren bir araba yolculuğundan sonra askeriyenin olduğu büyük araziye ulaştık.
Araba yavaşça girişte durmuş valizleri indirmişti.

Ülkede şifacımız az olduğu için bize saygıyla yaklaştılar eşyalarımızı odalarımıza götürüp kısaca etrafı gezdirdiler.
Hepsine teşekkür ettikten sonra yerleşmek için klübemize gittik.

Dolaplarda asılı olan üniformayı şöyle bir yokladım.
Güzel büyük bir oda düşmüştü şansımıza.

Bir kaç saat sonra görevli gelmiş ve yerlerimizi göstermişti.

Cinderella Where stories live. Discover now