Jungkook Taehyung'u kapı dışarı ettikten sonra dış kapıya yaşlanmış deli gibi ağlıyordu.
Neden böyle olmuştu ki herşey ?
Elleri sinirle titriyordu,tırnaklarını sertçe derisine geçiriyor biraz daha sakinleşmeye çalışıyordu
Neredeyse bir saattir bu haldeydi. Heryeri uyumuştu gözleri kan çanağına dönmüş,bitmişti...
Zorla ayağa kalktı dengesini sağlamak için duvara tutuna tutuna içeriye geçip telefonunu aldı ve arama yerine girdi.
"Alo h-hyung"
"Jeongguk,İyi misin sesin neden böyle ?"
"M-minho ben...çok kötüyüm"
"Birşey mi oldu, jeongguk cevap versene !"
"B-ben... sadece evime g-gel lütfen"
"Tamam tamam hemen geliyorum bekle beni"
Minho telaşlı bir şekilde evden çıkıp arabasına binmiş ve jeongguk'un evine doğru sürmüştü.
Jeongguk ise telefonu kapattıktan sonra kendini koltuğa atmıştı.
Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldığında uyuşuk bir şekilde yerinden kalkmış ve kapıya doğru ilerleyip açmıştı.
Endişeli gözlerle kendisine bakan minho içeriye geçmiş ve jeongguk'a sarılmıştı.
"Ne oldu ?"
"Taehyung ile kavga ettik sonra anlatırım,senden birşey isteyeceğim"
"İste..."
"Taehyung'un evine git anahtarı sana vericeğim,kendine birşey yapmış olabilir"
Minho hala neler olduğunu çözmeye çalışırken jeongguk'un ona uzattığı anahtara bakıyordu.
Ne olmuş olabilirdi ki bu kadar ağır ?
Minho Taehyung'un evinin anahtarını alıp gitmişti. Şimdi arabada Jeongguk'un dediği konuma doğru ilerliyordu.
Arabasını boş bir yere park ettikten sonra kapısına doğru ilerledi. Ev bir kişinin rahatça yaşayabileceği minik bir evdi işte. Zile bastı fakat içeriden hiçbir ses gelmiyordu. Bir daha zile bastı bu da aynıydı tık yoktu. Acaba evde değil miydi ?
Anahtarla kapıyı açtıktan sonra ayakkabılarını çıkarıp içeriye girdi. Su seslerini duyabiliyordu muhtemelen banyodaydı.
Banyo olduğunu düşündüğü kapıya doğru ilerledi ve tıktalıp seslendi Taehyung' "Taehyung ?"
Hiç bir ses gelmedi bir daha seslendi. "Taehyung ?!"
Yine su sesinden başka hiçbir ses duymamıştı tamam endişelenmeye başlamıştı artık.
Kapıyı yavaşca araladı ve gözlerini sımsıkı yumdu içeriye doğru bir adım attı. Sesini duymamış olabilirdi duştaydı sonuçta ve üzeri müsait de olmayabilirdi bu yüzden gözlerini sımsıkı yummuştu.
"Taehyung ?!"
Yine ses gelmemişti gözlerini yavaş bir şekilde açtı. Fakat duşakabin açık bir şekilde kıyafetleriyle duvar köşesine sinmiş, bileğinden akan kanlarla kendinden geçmiş Taehyung'u görmeyi asla beklemiyordu.
Gözleri irice açılmıştı Taehyung ne yapmıştı ?
Hemen duşakabinin dibine geldi suya elini uzattığında buz gibi olduğunu fark etti gerçekten kendini öldürmeye çalışmıştı.
Fakat bir şey fark etti hala nabzına bakmamıştı. Taehyung'un bembeyaz tenini göz önünde bile bulundurmamıştı.
Ve moraran dudaklarını.
Hızlıca suyu kapattı ve Taehyung'u kucağına aldı bileğinden hala kanlar akıyordu beyaz tişörtü kanıyla boyanmıştı.
Banyodan bir havlu alıp hemen diğer odaya girdi yatak odasıydı Taehyung'u yatağa bıraktıktan sonra havuyla sardı onu uzerinede yorganı örttü,teni buz gibiydi çok üşümüştü...
Nabzına baktığında çok yavaş attığı için oldukça endişelenmişti.
Kestiği bileğine baktığında çok derin olmadığını fark etti fakat bir sürü çizik vardı böyle derin olmasa bile diğerlerinden akan kan çok fazlaydı.
Çok kan kaybetmişti...
Telefonunu eline aldı hızlıca ve güvendiği bir arkadaşını aradı.
"Alo Namjoon hyung hiçbir şey sorma ve sana atacağım konuma gel. Pansuman malzemeleride getir ve bütün kan gruplarından bir kaç paket getir lütfen hızlı ol.
Namjoon onu soluksuz bir şekilde dinledikten sonra arkadaşının dediklerini yapmaya koyuldu.
O sırada minho hyunguna konumu atıp Taehyung'un yaralarına tampon yapmaya başladı.
Bedenindeki yaralardan kan akmasını engelleyebilirlerdi fakat ruhundakiler ne oldacaktı ?
| | |
| | ☆
| ☆
☆
Taehyung o sabah kendini yatakta bulmuştu ölmüş müydü acaba şuan şu dedikleri evrende miydi ?
Herşey düzelmiş miydi ?
Yatakta doğrulduğunda çiziklerle dolu bileğine baktı üzerlerinde yara bantları vardı.
Hem üzerindeki kıyafetler de değişmişti acaba jungkook mu gelmişti umutla gözleri ışıldadı.
"Jungkook !?"
Bağırdında içeri odalardan bir ses gelmemişti eğer gelseydi onu bu halde bırakmazdı demek ki gelmemişti.
Ozaman nasıl buraya gelmişti ?
Anahtarı bir tek onda vardı. Belkide yine korkmuştu ölmekten ve kendi yaralarını sarmıştı.
Muhtemelen böyle olduğunu düşündü...
Sonraki günde birsey değişmedi. Tek lavaboya gidiyor sonra tekrar yatağına gelip yatıyor ve yastığını ıslatmaya devam ediyordu.Üşüyordu da üzerinde en kalın hırkası vardı altında da pamuklu bir pijaması vardı.
Şuan da tavanı izliyordu. Hislerini yitirmişti sanki. Acınası durumdaydı. Bunları düşürek tavanı izlerken kapının adeta yumruklanmasıyla irkildi.
Üşenerek yataktan kalkıp,kapıya gitti. Kapıyı açtığında karşısında dört tane simsiyah giyinmiş kişiler vardı. Gözleri korkuyla irice açıldı ve hemen kapıyı kapatmaya çalıştı lakin karşısındaki adam hemen ona engel olup bileğini tutmuş ve dışarıya çekmişti.
Taehyung beklemediği bir kuvvetle çekilince kendini yerde bulmuştu.
Neden herkes bu aralar bileklerinden çekip bir yere savuşturmaya başlamıştıki onu.
Evet ondan herkes diye bahsetmişti...
"Bırak !"
"Zorluk çıkarma yürü !"
Diğer adam da gülmüş ve,"Suçunu biliyor ya kaçmaya çalışıyor" demişti. Taehyung daha bunların kim olduğunu bilmiyordu ki.
Yerden binbir güçlükle kalkmıştı,bir yerede kaçtığı yoktu neden hala sertçe bileğini çekiyordu. Bileğinde izleri çıkmıştı.
Bedenindeki yaralar daha geçmemişti ama yenisi eklenmeye devam ediyordu.
| | |
| | ☆
| ☆
☆
Yine en heyecanlı yerde kestim jajsjsjalsjjskjsd
Bölümü umarım beğenmişsinizdir
NE KADAR COK OY VE YORUM GELİRSE OKADAR HİZLİ YENİ BOLUM GELİR 🙆♀️🙆♀️🙆♀️🙆♀️🧚♀️⭐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ajan Ceykey
FanfictionKore'nin ajanı olan Jeon Jeongguk'un bir sürü düşmanı vardı. Gizli evinden asla çıkmıyor sadece arada kütüphaneye gidiyordu.Yine kütüphaneye gittiği günlerden biriydi,polisiye bir kitap arıyordu fakat arkasından fotoğraf sesi gelince hızla sesin kay...
