25

31.1K 1K 109
                                    

Görüşlerinizi satır aralarında benimle paylaşmayı ve yıldızı parlatmayı unutmayın Kankişleriim✨🥳

Kader... Kader aslında bir örgü gibidir. İlmek ilmek örer bir ömrü de insan başına gelecekten habersiz yaşar.
Bu kez kadar ağlarını ayrı örmüştü. Beni bir dönüm noktasında bırakıp ailem dediğim, canım, kanım dediğim insanları benden ayırmıştı.

Bana yapılanları unuttuğumdan ya da sindirdiğimden değildi bu sözlerim. Sitemkardım olanlara, hayata. Benden aldıklarına. Belki de aslında hiç vermediklerine...

"işte yeni evimize gelmiş bulunmaktayız efsun hanım"

Abimin sözleriyle karşımdaki beş katlı oldukça nezih duran apartmana baktım. Arabalar için park alanı, çocuklar için oyun parkı ve sanırım komşuların çocukları oynarken iki lafın belini kırmaları için parkın yan tarafına konumlandırılmış şuanda da içinde üç dört kişinin oturduğu bir kamelyası olan güzel bir bahçesi vardı. Sıcak hissettiriyordu insana. Burası artık bizim yeni evimizdi. Yeni yuvamız, yeni umutlarımız, yeni yaşanmışlıklara ev sahipliği yapacak dört duvarımız.

Abim arabadan inince bende peşinden indim. Peş peşe binanın bahçe kapısından girip ana kapıya ilerledik.

"henüz otomatik kapı kumandasını almadım şimdilik şifreyle girelimde. Konuştum zaten binanın görevlisiyle ben getireceğim dedi o verecekmiş"

Abime kafamı salladım. Sözlerine devam etti.

"kapının şifresi kare bin dört yüz yirmi beş. Evin anahtarı da bir tane amaa onu da halledeceğim. Eve yerleşmeden iki tane daha çıkarttırırım. Biri senin için biri de yedek."

Asansöre binip dördüncü kata bastı. Asansör kabini yeni gelin evlerini andırıyordu cidden. Her yeri altın kaplama gibiydi kocaman da bir aynası vardı. Asansörden inince karşılıklı iki daire karşıladı bizi. Zemin katta da iki daire olduğu için 9 numara bizim dairemizdi.

Karşı dairenin kapısında çiçeklerle kaplı pleksi kapı süsü vardı. Üzerinde ayetel kürsi yazıyordu. Alt tarafında ise tosun ailesine holgeldiniz yazıyordu. Kapı önü paspası da çiçekliydi. Tatlıydı ve karşı komşumun yeni gelin olması muhtemeldi.

Düşüncelerimden sıyrılıp abimin bismillah diyerek açtığı kapıdan içeriye girdim. İkimizinde içinde buruk bir heyecan vardı.

"abi önce mutfağa bakalım"

Mutfakta zaman geçirmeyi severdim. Bu yüzden ilk orayı görmek istedim. Giriş kapısından sağa döndüm direk mutfağa açılıyordu. Kapısı sürgülüydü ve beyaz olması hoşuma gitti.

"yaa abi burası şey kadar ya çok küçük amaa"

"neresi küçük yavrum sanki ordu mu yaşayacak evde. Bir sen bir ben. Yeter ikimize."

"tamam o zaman camın kenarına küçük bir masa alırız, iki de sandalye ama bi tane de çift kişilik puf alalım tamam mı bizim evdekinden ben hep onda otururdumya"

Abim kafasını sallayıp tamam diyerek güldü. Alışmamız lazımdı artık evimiz burasıydı. Ev demek rahat, huzurlu ve güvende hissettiğin sığınak demekti. Eski düzenimiz devam edecekti burada da doğal olarak. Daha fazla ne kendimi ne çevremdekileri yıpratmayacaktım. Olan olmuştu ve hayat durmaksızın devam ediyordu.

Abimle evin kalan odalarını da gezip ufak bi büyük oda benim tartışması yaptıktan sonra yatak odalarımız için mobilya bakıp alparslanın evine doğru yola koyulmuştuk. Ev güzeldi içime sinmişti. Üç odası vardı ve ferahtı. Odaların birisi abimin birisi benim birini de muhtemelen oturma odası yapardık. Onun için henüz eşya bakmamıştık.

MÜBREM (DÜZENLENECEK) Where stories live. Discover now