46. Bölüm Baktım her şey sensin!

220 22 78
                                    



'Koydum sevinçlerimi önüme, baktım hepsi sensin..

Yazdığım şiirlerin her hecesi, üzüldüğüm tüm filmler..'



...........................................


'Immm' diyerek arkasından sarılmıştım Clarke'ın. 'Bu güzel kokularda ne??' Clarke mutfakta önlüğünü takmış benim için akşam yemeği yapıyordu. Ve mis gibi kokular sarmıştı mutfağı.. Bu kız sevgiliyken böyleyse eğer, evlenince neler yapardı bana.. Hemen evlenmemiz lazım bizim..

'Al bak bakalım neymiş..' diyerek tahta kaşıktaki yemeğe önce üfledi daha sonrada ağzıma doğru götürdü. Yüzünün güzelliği elinin lezzetine de karışmıştı resmen.. Bu nasıl güzel bir tat böyle.. 'Beğendin mi??' demişti sevinçten parlayan gözleri ile..

'Beğenmemek mümkün mü?' demiştim ben de gülerken. Clarke en sevdiğim yemeklerden birini yapmıştı. Mantar yemeği.. Kalbime giden yolu çok iyi yürüyordu kendileri.. 'Hemen evlenek mi ya biz?'

Kahkaha atıp; 'Dalga geçme..' demişti.

'Dalga değil' dedim hala gülerken. 'Evlenelim de her gün eve gelince seni göreyim seni ve sana dair her şeyi..'

'Hep beni görürsen Sıkılmazsın yanii' dedi dudaklarını büzerken. Isırcam şimdi o dudakları bak..

'Sıkılmak mı' dedim kaşlarımı çatarken. 'Ne sıkılması kızım! Aksine İnsanın canı çekiyor sevdiği kadını her gün görmeyi.. Benim de canım çekti bak şimdi'

'Ya Lexa...' dedi utanarak. Utandığı zaman 'Ya Lexa' diyip işin içinden sıyrılmaya çalışırdı. Yanakları hafif kızarır ve utangaç gülümsemesini sunardı bana.. Tabii ben bunu anlayıp iyice utandırırdım onu..

Hemen konuyu değişmişti utandığı için.. 'Beğendin yani..'

'Beğendim tabii' dedim yanağını öpüp geri çekilirken. 'Senin elinin değdiği her şey ziyadesiyle mükemmel..' 

'Birileri The Haunting of Bly Manor'u fazla izlemiş sanırım' dedi gülerken. Bu söz o diziden alıntıydı evet.. Flora'nın 'perfectly splendid' lafının çevirisiydi.. Ve ben o diziye kalbimi bırakabilirdim. Ki bırakabilmek fazla bırakmıştım da zaten. Dani ve Jamie uyumu harika ötesiydi. Favori dizimdi. Sonu ne kadar öyle de bitse.. Demiştim ya size mutlu sonlara inanmam diye. Bu dizi bunu iyice tetiklemişti işte. Ama Clarke sayesinde bu durum tersine dönüyordu.. Ve o diziyi defalarca kez izlememe rağmen sonunu bir daha izleyememiştim.. Elim gitmiyordu çünkü... Tekrardan o sonu görmeye.. 'Dani'ye düştüğünü de görmedim sanma gözlerini oycam sonra..'

'Ne?' dedim şaşkınca..

'Ağzının suları akıyordu kıza bakarken. Gördüm Lexa!' 

'Ne o ya kıskandın mı?' demiştim ben de gülerken. Daha sonra gıcıklığına 'Şimdi Victoria'da düşülmeyecek kadın değil yanii...'

'Bana bak Lexa' demişti gülmeye devam ederken. 'O bir karakter ve şu an seni öldürmeye karar verirsem asla kurtarmaya gelemez' heyt yavrum be nasıl da kıskanıp paylaşamıyor beni. Kurban olduğumun yarattığı. Ağzını burnunu yediğiminin kızının çocuğunun nenesinin evladı seni ya..

Aşk ve Nefret' (gxg) +18Where stories live. Discover now