Sadakat Gurur Ve Aşk

Sıkı Tutun

Sabahın ilk ışıklarında Daryl tekrar yola çıktı. Bir önceki kamp kurdukları yere varmıştı, ateşin kalıntılarının başına geçti. Kafasını kaldırıp Scarlettle uzandıkları yere baktı, çimler ezilmişti. Yoluna devam etti.

**

Scarlett uyandığında herkes çoktan kalkmış birtakım işlerle uğraşıyordu. Rick kucağındaki Judithle ilgilenirken Scarlett'in uyandığını fark etti, Scarlett'in yanına geldi. Scarlett doğrulup Rick'e baktı

"Bugün Darylı beklediğim yere sen gidebilir misin?"

Scarlett kafasını başka bir yere çevirip iç çekti ve tekrar Rick'e döndü

"Sormam hata oldu. Bugün nöbete sen gideceksin."

"Otoritene hayran kaldım."

Scarlett ayağa kalktı
"Tamam giderim."

"Güzel. Araban hazır."

"Arabaya gerek yok."

Judith, Scarlett'e uzanmaya çalışarak kıkırdadı, Scarlett yüzünü buruşturup biraz geriye çekildi

"Yürüyerek mi gideceksin?"

"Hayır."

Scarlett yola doğru yürüyüp ıslık çalmaya başladı. Glenn, Scarlette bakıp
"Ne yapıyor bu?"

Carl anlam vermeye çalışarak Scarlett'i izledi.
Az ötedeki ormanın içerisinden simsiyah bir at koşarak çıktı ve Scarlette doğru geldi, Scarlett atın geldiğini görünce gülümsedi. At önünde durdu "Carl çantamdan kayışı getir!"

Carl şaşkınlığının etkisiyle ilk başta Scarlett'i duymadı.
"CARL!'
Carl kendisine gelip hızlıca Scarlett'in çantasına gitti, ipten el yapımı kayışı alıp Scarlettin yanına geldi ve ona uzattı.
"Bu hapishanedeki at değil mi? Buraya nasıl geldi?"
Scarlett kayışı alıp ata taktı
"Savaş sırasında onu oradan çıkardım."

Rick, Hershel ve Glennin yanına gidip Scarlett'i izledi
"Sürprizlerle dolu." diyip sırıttı.
Hershel elini Rickin omzuna koydu "Öyle..."

Scarlett atı sevdikten sonra Rick'e baktı, sonra atın üstüne binip Daryl'ı bekliyeceği yere doğru yola koyuldu.

Atın üstünde giderken rüzgarı hissediyordu, havaya bakıp üstünden geçen kargaların süzülüşünü izledi. Arkasından pati sesleri duydu, arkasına dönüp baktı, Hades onu takip etmişti ve onunla beraber koşuyordu, Scarlett gülümseyip atının kayışından sarsıp hızlanmasını sağladı, Hadeste bir dili dışarıda onu takip etti.

Daryl'ı beklemesi gereken yere gelince atını durdurdu, inip kayışı çıkardı ve dinlenmesi için atının sırtından vurup otların arasına gitmesini sağladı. Hades nefes nefese kalmış bir şekilde Scarlett'in yanına geldi, Scarlett kafasını sevip poposuna vurdu. Önündeki ucsuz bucaksız gözüken yola baktı ve hiçbir sonuca varamayacağını düşündüğü bekleyişine başladı.

4 saat sonra
Scarlett yolun kenarına oturmuş defterine birşeyler karalıyordu. Karşısındaki ormanın içinden hışırtılar durunca ayağa kalktı, tabancasını eline aldı. Hafifçe eğilip ormanın içine ilerledi, diğer eliyle de Hadesin ensesinden tutuyordu, Hadeste her an saldırmaya hazırdı. Ormanın içinden akan derenin hışırtısını duydu, bir hayvanın su içtiğini düşünerek avlamak için bacağındaki bıçaklara elini attı. Dereye ulaştığında, derenin karşısında eğilmiş, su içen Daryl'ı gördü. Hades hırlamaya başladı. Daryl köpeğin hırlamasını duyup hızlıca arbaletini kavradı ve sese doğrulttu, karşısında Scarlett'i görünce şaşırmıştı fakat belli etmiyordu. Scarlett de oldukça şaşırmıştı, şaşkınlığı açılan gözlerinden belli oluyordu. Yüzündeki ifadenin farkına varınca kendisini toparlayıp ciddi yüzüne büründü ve Hadese oturması için emir verdi.
"Selam."
Daryl sakalını sıyırdı. "Selam."
"Geri dönmüşsün."
"Hıhm."
"Peki."
Scarlett arkasını dönüp yola doğru ilerledi Hadesde Scarlett'in peşinden gitti.
Daryl arkasından bir süre baktıktan sonra Scarlett'i takip etti.
Yola vardıklarında Scarlett ıslık çalıp atını çağırdı.
"Merle nerde?"
Daryl'ın sessiz kalmasından birşeyler olduğu belliydi. At yanlarına geldi.
"Aracımız bu mu?"
"Evet beğenmedin mi?"
"En azından bi eyer taksaydın."
"Yürüyerek gelmek istiyorsan yolun uzun zaman kaybetmesen iyi olur."
Daryl yüzünü buruşturdu. Scarlett ata binip elini uzattı, Daryl elini tuttu ve ata bindi.
"Hızlı sürmek yok."
"Korkuyor musun?"
"Daha hızlı motorlar sürdüm ama hiç biri sallanmıyordu."
"İlk olucak o zaman, sıkı tutun."
Daryl ellerini dizine koymuştu.
Scarlet kayışı takıp atı aniden hareket ettirince sarsıldı ve refleks olarak Scarlett'in omzundan tutundu. Scarlett sırıtıp "Aynen böyle." dedi ve yola koyuldular.

Yolda giderken Scarlett kafasını yarın geriye döndürüp.
"Merlela işler yolunda gitmedi sanırım?" diye sordu.
Daryl iç çekti "Merle öldü."
Scarlett önüne döndü, kısa bir süre sessiz kalıp yola daldıktan sonra tekrar dönüp "Nasıl öldü?"
"Vali."
"Gerçekten mi? O herif hâlâ hayatta mıymış?"
"Artık değil."
"Anlıyorum.. Geri döneceğini sanmıyordum, ki bence abinin ölmemiş olsa geri dönmezdin."
"Geri dönmeye karar verdiğimde abim hayattaydı, hatta hemen arkamda beni takip ediyordu. Bir süre sonra arkama dönüp baktığımda ölüsünü buldum."
Scarlett sessizliğe büründü, diyecek birşey bulamamıştı.
"İyileşmişsin."
"Hareket etmeme yetecek kadar."
"Grupta durumlar nasıl?"
"Fena değil. Yeni birileri dahil oldu, aralarında bilim insanı var ve labaratuvara ulaşması gerekiyor, Rick yardım etmek konusunda istekli değil fakat o adam geleceğimiz olabilir bu yüzden onlara yardım edeceğim."
"Yine söz dinlemiyorsun anlaşılan."
"Mantıklı davranıyorum."
"Arada sırada Rick'in sözlerini de dinlesen iyi olur yoksa zor yollarla öğreniceksin."
"Belki bundan sonrası için Ricki dinleme gerek kalmaz. Hatta o adam tedaviyi bulursa birdaha birbirimizi görmemize hiç gerek kalmaz."
"Bizi bu kadar sevmiyorsan neden gitmiyorsun."
"Sevmiyorum demedim... Aksine ekipte değer verdiğim insanlar var ve onlar hayatta kalsın istiyorum."
"Seni birilerini önemserken düşünemiyorum."