Sadakat Gurur Ve Aşk

Ondan Hoşlanıyorsun

Sabah olduğunda Abraham ve Eugene çoktan hazırlanmıştı, Glenn ekiple vedalaşıyordu. Rosita, Scarlett'i uyandırmak için yanına geldi "Scarlett hadi uyan yola çıkmamız lazım." Scarlett gözlerini yavaşça açtı ve esnedi "Tamam tamam kalktım." Kalkıp çantasını toparladı, toparlanırlen Carol onu izledi, Scarlett üstünde bakışlar hissedince arkasına döndü ve Carol'u gördü "Avını izleyen bir aslan gidibisin Carol." Carol gülümsedi, Scarlett önüne dönüp çantasını toplamaya devam etti
" 'Zaten bir kişi eksiğiz' demiştin. Şimdi iki kişi eksiğiz."
"Lütfen duygusallığa başlama içim kaldırmıyor."
Ayağa kalkıp çantasını sırtına taktı. Carol beklemeden yanına gidip sarıldı ve bir süre bırakmadı "Ne olursa olsun, labaratuvara ulaşsan da ulaşmasan da, tedavi bulunsa da bulunmasa da geri gel."
diyip Scarlett'i omzundan tuttu ve gözlerine baktı. Scarlett saçını geriye atıp "Tamam ne olursa olsun geri geleceğim."
"Söz mü?"
Scarlett oflayıp "Uzatmayalım Car-"
"Söz mü?"
"Tamam söz."
Carol, Scarlett'i yanağından öpüp uzaklaştı. Scarlett diğerleriyle de vedalaşırken Daryl kollarını bağlamış bir kenarda izliyordu. Vedalaşma sırası Rick'e gelince Scarlett durup yüzüne bakmayan Rick'i izledi, Rick sözünü Scarlett'e dinletemediği üstüne bu işe Glenn'nin de dahil olması moralini çok bozmuştu ve içten içe Scarlett'e sinirliydi. Scarlett birşey demeden Rick'in yanından uzaklaştı, atına binip diğerlerinin arabaya binlemerini bekledi Hades de arabaya atlayıp Glenn'nin kucağına oturdu. Araba harekete geçtiğinde Scarlettde atını sürmeye başladı. Böylece geleceklerini kurtaracak olan yola çıkmış oldular.

Arabanın benzini ancak bir buçuk saat dayanabildi, araba yavaşlayıp durduğunda Scarlett de atını durdurdu. Abraham arabadan indi "Benzinimiz bitti."
Etraflarında hiçbir şey yoktu, yolun kenarında ne bir araba ne de bir ağaç. Güneş tepedeydi ve oldukça kavurucuydu, Scarlett alnından akan teri koluna sildi ve yorgun düşmüş atını sevdi "Ben biraz daha gidip benzin alabileceğimiz bir araba bulmaya çalışayım."
Arabanın ön camından Eugene kafasını çıkartıp "Bende gelebilirim." dedi. Scarlett şaşırıp "Sen mi? İyi tamam gel." Eugene arabadan inip Scarlett'in arkasına bindi Abraham Eugene'i en kıymetlisi gibi koruyordu "Atın üstünde mi?"
"Merak etme değerli bilim insanımıza zarar getirmeyeceğim."
"Şaka yapmıyorum! kolunda bir çizik bile görürsem seni fena yaparım."
Scarlett göz devirdi. Glenn ve Rosita da arabadan indiler. Hades Scarlett'in gideceğini anlayıp koşmak için hazırda bekliyordu. "Dikkatli ol Scarlett."
Scarlett atını sürmeye başladı, Eugene de Scarlett'in omzundan tutunuyordu. Hades ise peşlerinden koşmaya başlamıştı, arabada otururken enerji biriktirmiş olsa gerek ki yer yer attan bile hızlı koşuyordu.

Kısa bir süre sora yolun kenarında kalmış birkaç araba buldular, yol boyunca Eugenele konuşmamışlardı. Scarlett arabaların birinin bagajındaki benzin bidonunu alırken Eugune belgesel izler gibi onu izliyordu. Scarlett rahatsız olup "Birşey mi var?"
Eugune sessiz kaldı
"Yoksa bana böyle bakmayı kes, git ve diğer arabalara bak."
Eugune gidip diğer arabaların bagajlarına baktı fakat birşey bulamadı ve tekrar Scarlett'in yanına gitti. Ellerinin boş olduğunu gören Scarlett "İyice baktın mı?" dedi agresif bir ses tonuyla
"Bir şüphen mi var?"
"Hemde çok."
Scarlett dolu benzin bidonunu Eugune'nin eline tutuşturup atına bindi. Dönüş yoluna koyuldular. Eugune bir anda mırıldandı "Scalett bilmeni isterim ki seni hoş buluyorum."
Scarlett atını aniden durdurdu ve arkasına dönüp "Ne?!"
Eugune hızlı hızlı nefes alıp dudaklarını yaladı, panik yaptığını anlamak pek zor değildi "Seni hoş buluyorum."
Scarlett önüne dönüp kaşlarını çattı ve sanki başı ağrıyormuş gibi başını ovdu "Eugune bende bil isterim ki benim sana karşı öyle bir düşüncem yok ve olmayacak da." diyip atını yürüttü."
"Biliyorum. Senin gibi havalı bir kadının sümsük herifin tekiyle çıkması mümkün değil."
"Bunun tipinle yada havalı olup olmamanla alakası yok."
"Neyle alakası var o zaman."
"Sen benim birkaç gün önce tanıştığım bir arkadaşımsın ayrıca seni labaratuvara ulaştırdıktan sonra birdaha görmeyeceğim bu yüzden sana bu tür hisler beslemeye niyetim yok."
"Ama geri gidip o uzun saçlı kaslı adamı göreceksin."
"Daryl mı?"
"Evet o. Kimden bahsettiğimi hemen de anladın."
"Daryldan hoşlanmıyorum ayrıca onu görmek için dönmeyeceğim."
"Aranızda garip bir ilişki var, onu beklemek için atla kilometrelerce yol gittin ve sabırla bekledin döndüğünde o da yanındaydı-"
"Oraya Daryl'a çok meraklı olduğumdan gitmedim, Rick öyle istemişti!"
"Rickin söylediklerini istediğin zaman nasıl dinlememeyi başardığını gördüm. Rick bizimle gelmeni de istememişti."
"Geleceğimizi kurtarmıyacak olsan senin ağzını yüzünü dağıtırdım!"
"Ondan hoşlanıyorsun."
"Hayır!"
"Evet."
"Eugene!"
"Gerçekleri kabul et."
"Kapa çeneni!"
Scarlett atını aniden hızlanırıp rüzgarın etkisiyle Eugune'i duymamayı amaçladı ve başarılı da oldu, at aniden hızlanınca Eugune korkudan dilini yutmuşa döndü.

**

Geri dönüp benzini doldurdular fakat hava kararmaya başlıyordu ve Scarlett'in atı çok yorulmuştu bu yüzden geceyi orada geçirmeye karar verdiler.