8

4.3K 263 44
                                    

Dış kapıyı iterek açtı, bende onun arkasından gittiğim sırada kapıyı tekrar kilitledi. Sanırım benim kavgaya karışmadığımı öğrendikten sonra gelip beni oradan çıkarmıştı.

Hiçbir şey demeden kolumdan tuttu.
"Sorun şu ki, ortak kullandığınız banyo ve tuvalet giderleri tıkanmıştı, tamir edildi ama yerleri de temizleyecek birini arıyorlar ayrıca içerisi kokudan girilmeyecek halde."
Nereye varmak istediğini bilmiyordum bunlar benim umurumda bile değildi.

"Temizlikçilerin bazıları temizlemek istemediğini söyleyip gitti kalanlar da durum hemen başkası tarafından çözülmezse işi bırakacaklarını söylüyor."
Bahçeyi es geçip bu sefer merdivenlere doğru yöneldiğimizde kafamı ona doğru çevirdim.

Başını eğip bana bakarak gülümsedi.
"Bende bunu size bırakmaya karar verdim. Ne de olsa akli dengeniz yerinde değil ve bunu başkasına söyleseniz dahi size inanmazlar, yalanlarız."

Merdivenleri sessizce çıktığımız sırada içimden bir ses bu adamı şu anda duvara yatırıp bir güzel sikmem gerektiğini söylüyordu. Belki bu sayede pişmiş kelle gibi sırıtmayı keserdi.

Yine ikinci kata geldiğimizde bana durumu açıklamak için merdivenlerden aşağı indirdiğini anlamıştım.

"Sen zaten konuşmuyorsun ama bu durum için çözümümüz elindeki kağıt ve kalemlere el koymak."

Bende zaten ne kalem vardı ne de kağıt. Bunu anlamasını beklemeyecektim.
Önümdeki kalabalığı gördüğümde kolumu ondan çekerek daha hızlı yürüyüp en akıllıcasını yapıp ondan uzaklaştım.

"Dur," dedi nedense olduğundan daha yüksek bir sesle. Bu tuhafıma gitse bile dönüp ona bakmadım.
Daha hızlı yürüdüm ama bunun sonucunda iki görevlinin onun arkadan verdiği talimatla o anda beni tutup diz çöktüreceğini tahmin edemedim.

"Nereye gittiğini sanıyorsun!" Dedi başımda biri. Ağzımı açmadım. Biri arkamdan ellerimi sıkıca yakalamıştı, sanki kelepçelemek için hazırlanıyor gibiydi. Kirpiklerimi arasından toplanan kalabalığa gözlerimi çevirdim, bir kısmı dönüp bana bakmıştı meraklı bakışlar eşliğinde, ama bir kısmı hiç umursamayıp önüne bakıyorlardı.

Bir görevli kolumdan tutarak beni kaldırdı ve sert bir şekilde sırtıma vurduktan sonra "Rahat dursanız iyi olur." Diye uyardı. Pantolonun kemerine taktığı ve benim daha yeni gördüğüm elektroşokla bir kaç saniye durdum. Ani bir hareket yaparsam kullanmaktan asla çekinmeyecek birine benziyordu. Kendimi azılı suçluların olduğu bir hapishanede hissettim, önümdeki gsrdiyan beni ayağa kaldırdığında etrafıma bakındım.

Beyaz önlüklü delilerin oluşturduğu kalabalığa vardığımızda görevli beni bıraktı ve bu sefer mavi önlüklü iri yapılı, kumral bir adam bana yaklaştı. Elindeki uzun sopalı fırçayı uzatarak tutmamı bekledi.
Etrafıma kısa bir göz gezdirdikten sonra çok beklemeden elinden aldım.
Diğerlerine de fırça uzattı, bazıları temizlik malzemelerini ona gerek duymadan aldı.

Biri omzunu bana çarparak önüme geçti ve görevlinin peşinden lavabonun içine girdi. Temizlik için bu kadar hevesli olduklarını bilmiyordum.

Kalabalığa şöyle bir göz attım, tekin tipler değildi orası kesin. Hepsi kavgaya hazır duruyordu garip bir şekilde.
Hatta diğer delilerin aksine korkusuz bakıyordu gözleri.

Bazıları gözlerini bana çevirmiş, dikkatlice beni süzüyordu.
Sadece erkeklerden oluşan ve diğerlerinden ayrı olan küçük bir gruptan biri de bakışlarını benden ayrmadan kim olduğumu çözmek ister gibi gözlerini kısarak inceliyordu beni. Omzuyla tam yanında duran arkadaşına hafifçe vurarak onun dikkatini üstüne çevirdi.
Hiç çekinmeden çenesinin ucuyla arkadaşına beni gösterdiğinde bu sefer ikisi birden beni izlemeye koyuldu.

HASTA~ GAYDonde viven las historias. Descúbrelo ahora