(1)Salgın mı?

118 34 16
                                    

Jungkook'dan

Ders bitmiş,Seokjin ve Jiminle birlikte kütüphaneye gidiyorduk.Hoca mükemmel bir şekilde 1 hafta içinde ne yapıp edip proje ödevi hazırlamamız gerektiğini söyledi..

Neyse ne kitapları aradıktan sonra bir masaya geçtik ve grup olarak yapmaya başladık ödevlerimizi.

Tabii o sırada Seokjin ağzının suyu aka aka derse değil arkamdaki sözde "meteor"olan çocuğa bakıyordu.Aslında o benim bu okulda sevmediğim Kim Taehyung'un kuzeniydi ama neyse.

Seokjinin gözlerinin önünde ellerimi bir birine çırptığımda irkilip elini kalbine koydu."Ay noldu?"derken Jim göz devirerek konuşmaya başladı
"Ay ne olcak öldün lan aşkından"

Bense "neyse tamam hadi ödevi yapıp evlerimize dağılalım sıkıldım ben buradan"diyerek kitaptaki olayların devamını okumaya başladım.

Birden Namjoon'un Seokjin'in yanındaki masayı çekmesiyle ve oturmasıyla gözler ona dönmüştü.
Jin'e bakarak "nasılsınız?" Demişti.Bizde bir ağızdan "iyi" diyerek yeniden odaklanıcaktık ki "Seokjin benimle gelir misin 2 dakika?"Diyen Namjoonla Seokjin gözlerini kocaman açarak yavaşça ayağa kalkıp "gelirim" diyerek sırıttı.

Biz Jiminle onların neler yaptıklarını hayal etmeye devam ederken Seokjin koşarak yanımıza geldi ve elini kalbine koyarak sırıttı "BANA ÇIKMA TEKLİFİ ETTİ!"diye bağırınca yerin göğün inlediğinden emin olduktan sonra hızla ona ulaşıp sıkıca sarıldım.ah benim mükemmel kaderli Seokjin'im.Benimde kaderim mükemmel ya.

Jimin gelerek "kaç kenara bakayım"popişiyle benim popişime vurarak beni kenara itip Jin'in saçlarını okşamaya ve gözlerine şefkatle bakarak yanağına öpücük kondurdu.
"Biricik prens'im mutlu olun hep olur mu?"dedi.
Jin'se "teşekkürler,öyle olmaya çalışıcağız canım"

Bana dönüp güldüklerinde ben de gülmüştüm.Hep öyle oluyordu,duygusallık yaptıktan sonra anıra anıra gülüyorduk.Umarım hep mutlu oluruz.

O sırada yanıma gelen bir adet Taehyung'la ne yapacağımı şaşırdım açıkçası.Yine ne yapacaktı acaba.
"Merhaba gençler!"diyerek elini saçıma atıp karıştırdı ve bana sırıttı."Naber?"dedi.Bizde projeye yarın devam etmek için toparlanıp kütüphaneden çıkarak okulun bahçesinde ilerlerken cevap vermiştim"iyi gibi de..sen..ne ara bunu sorar oldun ki?"

Sırıtarak baktı ve devam etti yürümeye "ne bileyim ya nasıl olduğunu merak ettim sadece"
Bende "neden hep etrafımdasın bu gün?"dedim
"Dedim ya ne bileyim"dedi bana.Ona Side eye atıp yürümeye devam ettim ve 12.sınıfların bir araya toplandığını fark ettim adımlarımı yavaşlattığım anda yanımdakiler de durdu.Her kes şaşkın şaşkın telefonlarına bakarken ben de telefonumu cebimden çıkarıp yukarıya bakarak umarım kötü bir şey yoktur dediğim anda çoğu kişiye aynı bildirim sesi geldi.
Telefonuma uzanarak alıp açtığımda siren sesi kulaklarımı doldurdu.

Bir kadın çıkarak konuşmaya başladı.
"Sayın Kore Halkı, bu bir acil çağrı duyurusudur.Ülkemizde an itibariyle bir salgın oluşmakta.Lütfen olduğunuz yer güvenliyse oraya saklanın ve yardım bekleyin.Karantina 25 Eylül 2023 itibariyle başlamıştır.Teşekkürler.."
Nasıl yani?Ne lan bu?Karantina mı?
Dönüp Jim ve Jin'e baktığımda bana şaşkın ve korku dolu gözlerle bakmaya başladı Jim.

"Ne salgını ki?"diyen Jim'e karşı omuz silkip Taehyung'a döndüm
O etrafa bakarken bana bakmasıyla bakışlarımı kaçırdım...
Tam o anda bir çığlık ve ardından onlarla çığlık....
Sanırım sonumuz gelmişti..

Sanırım sonumuz gelmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Merhaba.Okunması için değil de keyif için yazıyorum ama okunursa her insan gibi mutlu olurum...
Bu arada Kook,Jim ve Jin 17,Yoongi,Namjoon ve Hoseok 18,Tae bir sene sınıfta kaldığı için 19 yaşındaa
Şimdilik 450 kelime ama olaylar geliştikçe artıcaktır
Ehe.Sonraki bölümleri keyfim istediğinde yazarım :)

Die or Kill!Taekook°Where stories live. Discover now